Kentler, bilindiği gibi insanların evleri dışındaki yaşam alanlarıdır.

Kentlerimizin de evlerimiz kadar yaşanır olması için nüfus ve yüzölçümleri oranında yollar, meydanlar, yeşil alanlar gibi fiziki koşullara sahip olmaları gerekir.
Şayet bu fiziki koşullar kabul gören uluslararası normların altındaysa o kente ihanet edilmiş demektir. 
Çünkü öngörülen koşullar için ayrılması gereken alanlar, imar dışı, ranta dönük yapılaşmalara açılıp heba edilmiştir.
Bir de köprüleri, mekanları, çarşıları ile kentlerin hafızasını temsil eden ilk yerleşim mekanlarının her ne sebeple olursa olsun ortadan kaldırılması veya zarara uğratılması da bir kente yapılmış en büyük ihanettir!
Bu mekanlar, kentleri birbirinden farklı kılan ve kent bilincinin gelişmesine katkı sunan tarihsel anıt niteliğinde oldukları için çok büyük öneme haizdirler.
Kentlere ihanet, kente karşı işlenmiş suçlar kapsamındadır. 
Bu suçların da faili veya failleri, hiç kuşkusuz yerel ve merkezi yönetimlerdir!
Şimdi burada sorulacak olan şu:
Asıl görevleri kentleri korumak ve yaşanabilir kılmak olan yerel ve merkezi yönetimler nasıl olur da kentlere ihanet ederek veya ihanete göz yumarak kente karşı suç işlerler?
Aslında neden apaçık ortada!
Kişilerin imar dışı yapılarına izin verilerek veya göz yumularak doğacak ranttan pay kapmak!
Her ne şekilde olursa olsun ortada bir suç var; bu suçun da mutlaka bir cezası olmalı!
Ne yazık ki ülkemizde kente karşı işlenmiş suç tanımı var ama cezası yok!
Bütün devlet büyüklerimiz(!) gibi, kent suçu işleyen büyüklerimiz de cezai muafiyete sahip!
Eğer düzgün işleyen bir hukuk sistemimiz olsaydı, gelmiş geçmiş belediye başkanlarımızın ve merkezi iktidar sahiplerinin en az yarısının kent suçundan ağır cezada yargılanmaları beklenirdi.
Hele söz konusu İstanbul ve Zonguldak ise verilecek olan ceza ağırlaştırılmış müebbetten aşağısı kesmezdi!
Şu sıralar ülkenin en önemli gündemi yerel seçimler! 
Aday adaylarımız kıyasıya yarış hâlinde!
Bir birey olarak onlardan en önemli isteğim; yapacakları icraatlardan önce kente ihanet etmeyeceklerine dair namus sözü vemeleri...