Çocukluğu Kozlu’da geçmiş birisi olarak tek kelimeyle üzülüyorum…

Gelen sattı, giden sattı derler ya…

Aynen de öyle bir durum var Kozlu’da…

Havasından mı suyundan mıdır bilinmez, o koltuğa oturana bir haller oluyor…

Ali Bektaş döneminde yapılanları düşünüyorum da…

Beton yığınlarına dönen yeşil alanlar, adı sanı bilinmeyen insanların üç beş yılda milyoner işadamları arasında adının anılması, ilçenin en güzel yerlerinin AKP İl, ilçe başkanları ve yöneticilerine peşkeş çekilmesi, mahkeme kararlarını hiçe sayan imar tadilatları…

Bektaş, tüm bunları yaparken Kozlu’nun çehresini de değiştirince kamuoyu baskısını kırdı…

Ali Bektaş’tan sonra koltuğa oturan Ertan Şahin ise hep spekülasyonlarla anıldı…

Her ne kadar enkaz edebiyatı yapsa da, Kozlu’da yaşanan yağma da daire müdürü olarak en az Ali Bektaş kadar  onun da imzası vardı.

Dün Kozlu sahilinde şöyle bir tur attım.

Daha önce haber yaptığımız ruhsatsız büfeler, çay bahçeleri yerli yerinde duruyor…

Yani köy muhtarı gibi ilçeyi parsel parsel birilerine peşkeş çeken Ertan Şahin, gazetelerin hakkında yaptığı haberler için sağıra yatarken, yasa uygulayıcılara da kafa tutabiliyor!

Kıyı kenar çizgisi tecavüzleri, ruhsatsız işyerleri, Valiliğin durdurma kararına rağmen yapılan devasa binalar ve daha bir çok ihlal…

Ne tuhaftır ki, ilçede halkın malını keyfi uygulamalarla çarçur eden bir belediye başkanına tek bir gazete dışında kimse sesini bile çıkarmıyor…

Çünkü Ertan Şahin, kendisine muhalefet eden gazetelere iş veriyor, şişirilmiş faturalarla mamalıyor…

Birkaç cılız ses ise arada kaynayıp gidiyor…

İlçede, yapılan her işin neresinden tutsan elinde kalıyor!

Küçük bir örnek…

Hani şu şatafatlı bir kokteyl ile göz boyayıp akılları çelen Lebi Derya’nın parlak yakışıklısı Murat Yüksel’in kılıfına uydurarak aldığı eski terminal yeri vardı ya… Belediyeyle itilaflı olan Murat efendi yeri bir faktorink firmasına satıyor. Belediye de istediği parayı bu firmadan alıyor. Ancak Ertan Şahin’in firma ile uzlaşmak için önce meclisten yetki alması gerekiyor. Başkan ise önce parayı, sonra yetkiyi alıyor…

Bu bile Ertan Şahin’in belediyeyi ne kadar keyfi uygulamalarla yönettiğini göstermeye yetecek bir örnek…

İş makineleri Kozlu Belediyesi’ne çalışan taşeron firmalarda iş yapan belediye meclis üyeleri, 1,5 yılda belediye kasasından dudak uçurtacak paralar alan müteahhitler, o müteahhitlerle gidilen tatiller ve daha bir çok çarpık ilişki…

Hadi onu geçtim belediyeye iş yapan firmaların kontrollere araba hediye ettiği iddiasını duyunca “yuh artık” dedim… İnanmak istemedim.

Anlayacağınız Kozlu’da nereyi eşeleseniz pis kokular geliyor…

Ama bu devletin müfettişleri yok mu?

Zonguldak Valiliği ihalesiz dağıtılan yerler karşısında bu kadar aciz mi?

AKP İl Başkanı Sayın Zeki Tosun, bu tablo karşısında neden kayıtsız kalıyor?

Şahin’in bu yazdıklarıma itirazı varsa yüreği yetiyorsa belediyenin son 15 ayda yaptığı ödemeleri kamuoyuna açıklar…

Böylelikle hem kamuoyunun merakını giderir, hem de hakkındaki iddialara bir son verir…

İtiraf etmem gerekirse Ertan Şahin ile hiç karşı karşıya gelmedim…

Ama merak da etmiyor değilim hani…

Biz Ali Bektaş’a “deli” derdik…

Ama Ertan Şahin’in yaptıklarını yapmak için insanın zırdeli olması gerekir!

Bu cesareti kimden alır, yasaları uygulayıcılardan hiç mi korkmaz?

Sahi kim bu Ertan Şahin?