“Size su veren kuyuya çöp dökmeyin” William Shakespeare’in bu alıntısı, kendini beğenmiş tüm insanların ortak noktası olan ana psikolojik özelliklerden bir tanesini mükemmel bir şekilde özetler: “kibir”.

Kibirli insanlar dikkat çekmeden duramazlar; çünkü sahip oldukları kibir onları ele verir. Kendilerini üstün görmeleri belki bazen gözden kaçabilir; fakat kendilerini biraz da olsa zor bir durumda bulur bulmaz, kontrol edemedikleri bu kibirleri gün yüzüne çıkar.

Not: Kibir ve gurur arasındaki fark, ikincisinin diğer insanlara yukarıdan bakma ihtiyacıyla bir ilişkisi olmamasıdır.

***

Kibir başa beladır. 
Bir kere hiç sevilmezsin.

Girdiğin ortamlarda, istenmeyen adam olur çıkarsın. İnsanlar arasında, “kasıntı” duran, “kibirli” tipler, en çekilmez adamlardır.

Hele kibirli kişiler, makam sahibi ise insanlar makamına bakıp yüzüne bir şey diyemez; ama arkasından pek iyi şeyler konuşmazlar.

Toplumumuz da böylesi insanlara karşı hep mesafelidir.

Örneğin Türk milletinin en nefret ettiği ecnebiler, bu karakterde oldukları için dünya haritasındaki “çizme” şeklindeki ülkede yaşayanlardır.    

Gururlu olmak da kibirli olmak gibi pek hoş karşılanmaz. Ancak gururlulukta kendini aşırı övme durumu söz konusudur. Ama kibirlilikte kendini beğenmenin ötesine geçip karşısındakileri hor ve hakir görme durumu da vardır ki hastalık derecesinde kişilik bozukluğu da denilebilir.

Büyüklenmek, kişinin kendisini başkalarından üstün tutması, özel ve ayrıcalıklı görmesidir. Kibir aynı zamanda başkalarını küçümsemektir.

Şeytanın sıfatıdır kibir.

“Bildiklerini anlat ama aklı vermeye kalkma. Anlatılanları iyi dinle,

Ama hepsini doğru sanma!

Sessiz kalmak bir şey bilmediğin anlamına gelmez.

Çok konuşmak da çok şey bildiğini göstermez.

Herkesi kendine eşit gör,

Her kim olursa olsun bir insanı

Küçümsemek akılsızlık,

Çok büyük görmek de korkaklıktır.

Cesaret akıldan gelirse cesarettir,

Bilgisizlikten gelirse cehalettir” demiş Mevlânâ…

Ve sonunda da;

“İnsanı ateş değil,

Kendi kibri yakar.

Herkeste kusur görür,

Kendisine kör bakar.

Kime nasıl bakarsan

O da sana öyle bakar” sözlerini eklemiş.

Söylenecek o kadar söz var ki…

Söz Sultanı olayı özetlemiş.

Bizim buradan koca(!) adamlara kibir dersi vermemiz haddimize mi?

***

Bazı makamlar, bazı kişilerin gözünü kör ediyor maalesef.

Halkın teveccühünü, kendi şahsının özelliğinden sanarak, “Ben bu makama kendi bileğimin gücüyle geldim” deyiveriyor.

Allah şaşırttı mı bir kere…

Öğüt dinlemezse üstüne…

Önce gözden, sonra gönülden düşen düşene…

Halkın getirdiği makamları emanet bilip alçak gönüllü olabilenlere selam olsun!