Behçet Kemal Çağlar, bugünkü Sanat Okulu’nun Maden Mühendis Mektebi olduğu zamanda okulu birincilikle bitirdi, sonraki yıllarda kısa bir süre Zonguldak’ta yaşadı. İstanbul’da akademisyen oldu. Zonguldak’ta kalsaydı okulu bitiren gençlere şunları söylerdi:

Çocuklar, artık hayata atılacaksınız. Başarılı olmanız için kendinize iyi örnekler seçmeye mecbursunuz. Sizlere teklifim, yokuştan inerken göreceğiniz aşı boyalı bir evin önünde durup düşünmenizdir. Vaktiyle orada sadece kalemi ile istibdada, zulme, cesaretle kafa tutan Zonguldak Halkevi kurucu başkanı Mithat Akif adlı biri yaşamıştı. Ona benzemeye çalışın.

Eğer kendinizde o kudreti bulamıyorsanız, yokuştan biraz daha aşağı inin, sağınızda, İşçi Müdürlüğü binasını göreceksiniz. Muzaffer Tayyip Uslu’nun çalıştığı iş yeri, aşağı yukarı sizin yaşınızda bir genç, Edebiyatımıza değer kazandıran şaire benzemeye çalışın.

Hemen yanında iskele var, milli mücadelede arkadaşlarıyla düşmana milis mücadelesi veren İpsiz Recep’in teknesini bağladığı iskeleyi göreceksiniz. Ona benzemeye çalışın.

Şayet bunu da göze alamazsanız, daha aşağılara inince iki anıt heykele rastlayacaksınız. Biri dünyanın bütün güzelliklerini ülkesine kazandırmış Atatürk ve hemen yanında kader arkadaşı İnönü’nün heykellerini göreceksiniz. Onlar gibi olmaya bakın.

Yok, bunu da yapamam derseniz, yolunuza devam edin, karşınıza deniz gelecek; kendinizi hemen oraya atın.

Dipnot: Behçet Kemal Çağlar’ın “Gençlere Öğüt” şiirinin Zonguldak’a uyarlanmış derlemesidir…

Zonguldak Nostalji