Şahları da vururlar bir Ferhan Şensoy klasiğidir.  Yakın zaman İran devrimini anlatan çok ince bir zekâ ve kurgu gerektiren şahane bir eser diye düşünüyorum. Üstü tozlaşan ve şahsiyetini yitirmeye başlayan düşünce sistemimize inceden inceye katkı sağlayan bu eseri Zonguldak BKM Tiyatro topluluğu 27 Mart dünya tiyatrolar haftası kapsamında bir kez daha sergiledi. Ve iyi ki de yeniden sergiledi.
Bir sanatsever olarak nasıl heyecanla gururlu izledim dostlarımı.  Benim güzel kentim, sanatın ışığında pırıl pırıl gönül insanlarıyla ışıldıyordu adeta. İlgi alanıma girmesinin yanı sıra, içimde çağlayan sanat şelalesine de minnet duydum içten içe, anlatılmaz bazı şeyler, sadece yaşanır. Bunun keyfine varabilmek için bire bir tanıklık etmeniz gerekir yaşanılan ana, çünkü olağanüstüydü her şey.
Hiç de kolay değil ortaya bir iş, bir eser, bir üretim çıkartabilmek, bunu başarabildiğinizde bir farkınız oluyor diğerlerinden. İşte bu bakış açısıyla neredeyse ruhumu teslim edecek kadar aşık olduğum mesleğimle övündüm durdum, izleyici koltuğunda otururken. Sahne tozunu yutmak bir yana, kıyısından köşesinden bulaşmış olmakla birlikte,  işin mutfağında alaylı olarak yetişmekten onur duydum. Ve yıllarca üzerime oynanan oyunların başı dik galibi olduğumu gördüm, ipleri kendi elinde olanlar iz bırakır.
Bu arada Zonguldak BKM yetişkin Tiyatro topluluğundan söz ederken aynı bünyede yarının büyükleri olacak minik tiyatro sever çocuklarımızı da unutmayalım. Onların eğitmeni sevgili Engin çöl ve Şenay Çöl, ikilisini de anmadan olmaz diye düşünüyorum. Zira onların emeği öğretme aşkı takdire şayan.
Büyük şehirlerde mevcut olan imkânların, bilmem kaçlık yüzdelik diliminde bile, bu kadar güzel iş çıkartılabiliyorsa benim kentimde ve tıklım tıklım salonlarda gösterime girebiliyorsa sanat, umudum bir kez daha elimden tuttu ve doğru yolda olan sizlersiniz dedi bana. Bütün bu olumlu gelişmelerin arasında üzülerek söylemek istiyorum ki yoğun kalabalık üzerine salona sığmayan ve geriye giden onlarca izleyiciye içim gitti doğrusu. Keşke salonlarımız daha büyük imkânlarımız daha iyi olabilse.
Öncelikle ekibin tamamını canı gönülden kutluyorum. Hiçbir aksaklık olmadan bir solukta izledi seyirci iki perdelik oyunu. Işıkçısından sesçisine, kostümcüsünden makyözüne, eğitmeninden öğrencisine kadar bir uyum içinde olan bu kalabalık ekibe hayran oldum. Canlı müzikler ve icra edenler, onları ayakta alkışlıyorum. 
Şahları da vururların Zonguldak (BMK) kadrosundan söz etmek isterim sizlere, çünkü bu koca ekip ilçelerimiz başta olmak üzere turneye çıkacak önümüzdeki günlerde.

Genel sanat yönetmeni: Abdullah Bakır ( BKM Müdürümüz)
Yönetmen: Fedai Madan
Işık: Dost Can Şakar
Müzikler: Solist:  Zuhal Yalçın.Ferhan Aykut Onur.  Orhan Türk. Fırat Kayadibi.  Oğuzhan Bakır.
Kostüm, makyaj: Nihan Durmuş. Dilara Özyurt
Kondüvit: Yeşim Sertan
Teknik ekip: Seyit Bayrakçeken. Cemal Metin. Kadir Temel
Oyuncular: Abdullah Bakır. Fedai Madan. Mustafa Okuyan. Emrah Bakırcık. Umut Varol. Jale Genç. Arif Dağlı. Derya Türkçelik. Nihat ayaz. Yaşar Akıllı. Elif Beder. Adil Kahveci. Uğur Kardaş.
Konuk oyuncu: Erhal Koltuk
      
Tiyatro severlere, oyunculara, teknik ekibe, şahsım adına teşekkür ediyorum. Sizi en iyi anlayanlardan biriyim ve ne zaman ihtiyaç duyulursa görev almaya hazırım tekrar tekrar tebrik ediyorum (BKM) Tiyatro topluluğunu.
Bu arada hemen kendi ekibimle ilgili şahane bir haber sizlere,  şiir dinletimizin kokusu an itibarıyla Azerbaycan’a kadar ulaşmış bulunmakta. Kentimize gelen değerler buradan ayrıldıklarında yaşadıkları iyi veya kötü şeyleri de beraberlerinde götürürler. Bana geri dönen ve beni çok mutlu eden yaptığımız işin kalitesi ve farklılığı üzerineydi. Çok güzel geri dönüşler ve yeni teklifler alıyoruz, bu nedenle el verenlere, izleyenlerimize, övgülerini esirgemeyen gerçek sanatseverlere bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Bana inanarak teklifimi kabul eden yol arkadaşlarım olan ekibimi de sonsuz teşekkürler. Gök kubbede hoş bir sadâ olabilmekte iş, gerisi teferruat…