Emekli öğretmen Mehmet Türkçelik dalgaların Filyos sahiline sürüklediği malzemeleri topluyor, atölyesinde şekil vererek sanat ürünü haline getiriyordu. Renk renk taşlar, kabuklar, ahşap malzemeler Türkçelik’in elinde bir başka hale bürünerek herkesin ilgi odağı olan malzemelere dönüşüyordu. Ülkede bir başka örneği olmayan ve bu yönüyle belgesellere konu olup, sanat kurumlarınca ödüllendirilen Türkçelik AKP’li Filyos belediyesince cezalandırıldı. Pek çok çocuğun merak edip çalışmalara katıldığı Park Caddesi üzerindeki atölyesi ruhsatsız olduğu gerekçesiyle mühürlenerek kapatıldı. Belediye encümen kararı ile atölyeyi mühürlerken Türkçelik’e 190 lira da idari para cezası uyguladı. Belediyenin tavrına tepki gösteren Filyoslu vatandaşlarla Zonguldaklı sanatseverler olayı sanata tahammülsüzlük olarak yorumlarken yapılan uygulamayı anlaşılamaz bulduklarını açıkladı.

“SANATÇI BELGEM VAR”

Halkın Sesi’ne olayı değerlendiren Türkçelik, “Sanatsal yaratıya öteden beri ilgim var. Emekli olduktan sonra memleketime yerleştim ve kendi mülkümüz olan bu atölyede, dalgaların sahile çıkardığı sanat ürünü olabilecek objeleri toplamaya başladım. Bunlara çeşitli şekiller verip, boyayarak daha estetik bir hale dönüştürüyordum. Filyos’a ziyarete gelen yerli yabancı insanların ilgi odağı haline gelen atölyemde pek çok çocuk da çalışmalara katılıyor, sanatsal yaratı keyfini yaşıyordu. Bir hafta önce atölyeme gelen belediye ekipleri, atölyemin ruhsatsız olduğunu ve bir hafta içinde ruhsat alınmazsa kapatılacağı yönünde tebligat yaptı. Kendilerine her hangi bir ticari faaliyetimin olmadığını, Çaycuma Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan almış olduğum sanatçı belgesi nedeniyle de vergiden muaf olduğumu anımsattım. Ancak dinletemedim. Çünkü belediye burayı kapatmaya kararlıydı.” dedi.

“ÇED RAPORU BİLE İSTEDİLER”

Ruhsat almak için belediye müracaat ettiğini, ancak kendiden istenen belge ve harçları karşılamasının mümkün olmadığını söyleyen Tükçelik, “Benden milyar liraları bulan harç parası istendi. Bununla da yetinmeyip sanatımın tek ustası olduğum halde ustalık belgesi dahil bir sürü belgeyi tamamlamam gerekiyordu. Boyama için kullandığım sprey boyaları kimyasal ürün, pet şişedeki tineri tehlikeli madde sayıp ÇED raporu düzenlemem bile istendi. Bunları yerine getirmeyince de encümen kararı ile atölyem mühürlendi. Evimin altında bulunan ve mülkiyeti ailemize olan atölye imar planında işyeri olarak gözüküyormuş. Burada ticaretten başka bir şey yapılamazmış. Mühürleme gerekçeleri arasında o da var.” dedi.

“AÇIK BİR TANE İŞLETME KALMAZ”

Çevrede pek çok işyerinin de ruhsatsız olduğunu söyleyen Türkçelik, “Ticareti hiç düşünmedim. Eğer hesap edersem bu atölye küllü zarar. Ancak ben bir turizm ve cazibe merkezi olmaya doğru giden Filyos’a değer katacak, marka değeri kazandıracak işler yapmak istiyorum. Bunun kimi örneklerini de çıkardım ortaya. Bu çabalarım sanat çevrelerinde ilgi gördü, çeşitli ödüller kazandırdı. Çalışmalarım bir belgesele bile konu oldu. Ülkede benden başka böyle bir çalışma yapan yok. Belediyenin beni desteklemesi, bu alanda çalışanların artmasını teşvik etmesi gerekirken yapılanlara anlam vermek mümkün değil. Bu mühür benim atölyeme değil Filyos’un üreten, güzellikler peşinde koşan en renkli yüzüne vurulmuştur. Bu mühür, bende pek çok sanatsal yaratının esin kaynağını da oluşturacaktır. Benden istenenlerin onda biri diğer işletmelerden istense, Filyos’ta açık bir tane dükkan kalmaz. Başta restoranlar olmak üzere pek çok işletmenin kapatılması gerekir. Onlara göz yuman belediye, sanata acımasızca saldırıyor. Bunu kabul etmiyorum. Güzellik düşmanı belediye ile her türlü demokratik yoldan mücadele edeceğim.” dedi. (Mete Arif Tokmak)