Tarihten...

Tarihte bugün...

31 Ocak 1968... İlk Televizyon yayını...

Radyonun yaygın olduğu yıllar televizyonun gelmesiyle son buldu ve hayat derinden değişime uğradı. Ancak radyo 90’ların ikinci yarısında yeniden doğdu.

Türkiye'de televizyon yayınları ilk kez İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından (ITU TV) 9 Temmuz 1952 günü başlatıldı. 1 Mayıs 1964 tarihli TRT Yasası'nın yürürlüğe girmesiyle birlikte, Türkiye sınırları dahilinde TRT dışındaki kurumların radyo ve televizyon yayınları yapması yasaklandığından, ‘İTÜ TV’, 1970 yılında yayınına son verdi ve vericileri de 1971 yılında TRT'ye devredildi. TRT'nin ilk televizyon yayını Ankara'nın Mithatpaşa Caddesi'ndeki iki binanın bodrum katında bulunan stüdyodan 31 Ocak 1968 günü siyah beyaz olarak 19.30'da gerçekleşmiştir. Bu tarihten sonra çok hızlı bir şekilde lokal vericiler ile Türkiye genelinde yaygınlaşmaya başladı…

 

Televizyon hayatımıza ağır bir vaka olarak girdi; Şımarıktı, kaprisliydi ve çok çekiciydi. Hayatın ağır ritmi değişti, alışkanlıklar terk edildi. Yazın evlerin bahçeleri boş kaldı. Çay bahçelerinde oturup dondurma yiyenler azaldı. Kış gecelerine tat veren akşam oturmalarından vazgeçildi. İskambil kağıtları çekmecelerde unutuldu. Sinemalar kapandı, kızlar nakışlarını gündüz işler, babalar gazetelerini iş yerinde okur oldular. Yeni yaşama biçimini, siyah-beyaz cam tüp belirler oldu… Gazete ve dergilerden tanıdığımız dış dünya, odamızın içine giren hareketli dünya durgunluğu hızla dağıttı. Gözlerimizi ondan alamıyorduk.

 

Önceleri haftada birkaç gün ve birkaç saat yayın yapıyordu. Çok az eve girmişti, günlük hayat birkaç saatten pek etkilenmiyordu. Orta halli aileler bu merakın gelip geçici olduğuna inanıyordu. Babalar birkaç saat için bu pahalı eğlenceyi almayı istemiyorlardı. Ancak çocuklar öyle düşünmüyorlardı, komşuya çağrılmadan, haber vermeden gitmenin ayıp olduğu yıllarda, çocuklar çağrılmadıkları halde televizyonlu evlere gitmeye, başına oturup her şeyi unutmaya başladılar.

 

Haftada birkaç gün yayın yapılan dönemde, yayından dakikalar önce açılan televizyonun karşısına oturulup, karıncalı boş ekran seyredilir, netlik ayarı yapmaya yarayan düğmeler ayarlanır, evin dışına ve çatısına monte edilen kolay ayarlanabilir anten direkleri sık sık ziyaret edilirdi.

 

Televizyonun güç bela yayın yapabildiği emekleme döneminde şartlar ilkel, teknoloji yetersizdi. Ya stüdyonun elektrikleri kesilir, ya film kopar, ya gösterme cihazı bozulur ya da mahalli verici yayını keserdi. Favori arıza sabit görüntüsü belirir “Lütfen bekleyiniz”, “Alıcılarınızın ayarlarıyla oynamayınız” yazısı belirirdi. Elle yazılmış bir resmin altına iri harflerle “Lütfen bekleyiniz” notu yazılmıştı. Ama arıza sebebini hiçbir zaman bilemezdik. Açılışı ve kapanışında Anıtkabir’de çekilmiş bayrak töreni ve istiklal marşını, yayın bitiminde “Televizyonunuzu kapatmayı unutmayınız” yazısını da hatırlayalım…

 

Zonguldak Nostalji