Zonguldak'ın kültür ve sanat elçisi Kürşat Coşgun, Hotel Gazetesi'nde Zonguldak'ı tanıttı. Karaelmas diyarı Zonguldak'ın doğal güzelliklerini, turistik mekanlarını ve sanayi kültür miraslarını usta bir dille anlatan Kürşat Coşgun, "Zonguldak Sizi Bekliyor" çağrısı yaptı.

Aynı zamanda Cumhuriyet Gazetesi ve Halkın Sesi başta olmak üzere bir çok yayın kuruluşunda adından söz ettiren karikatürleri yayınlanan Coşgun, Batı Karadeniz'in incisi Zonguldak'ın tanıtımıyla da takdirleri topladı... 

İşte o yazı...

Kentin kültür ve turizm güzelliklerini ortaya koyan Coşgun'un yazısı şöyle:

"Bir orman denizinin adıdır Zonguldak; yeşilin, suyun ama en güzeli de yeşille suyun birlikteliğinin adıdır. Bölgeye hangi noktadan girerseniz girin, artık Batı Karadeniz’de olduğunuzu hemen anlarsınız. Çünkü doğanın bin bir rengini ve canlısını koynunda yaşatan, pastoral bir tablodan fırlamışçasına sizi saran bir cennet bahçesindesinizdir artık.

Doğanın tarihle, kültürle buluşmasına sağlayan Yeşil Rota boyunca bambaşka bir coğrafyada olduğunuzun hazzını yaşarsınız.

Doğal bir arboretum görünümündeki ormanları, içinde sakladığı akarsuları, suyun yeşille anlam kazandığı Harmankaya, Kayalıdere, Süzek gibi kanyonlar sizi bir anda içine çekecektir.

4 BİN YILLIK PORSUK AĞACI

Bölgede yaylacılık geleneğinin halen sürdürüldüğü Bölüklü Yayla’da, doğa ile insanın bütünleşmesini yaşarsınız. Gümeli Tabiat Parkı içinde, dört bin yılı aşkın süredir tüm bölgeyi selamlayan ulu porsuk ağacı, sizi de görmekten sonsuz sevinç duyacaktır.

TABİAT HARİKASI MAĞARALARI

Yaklaşık 350 milyon yıllık geçmişe dayanan bir varoluş sürecini yaşamıştır bölge. Günümüzde fosil yakıt olarak tanımlanan taşkömürünün oluşum süreciyle, ülkemizin en önemli mağara zincirlerinden birisi olan Batı Karadeniz Mağara Sisteminin ortaya çıkması aynı döneme rastlar.

Bölgemizin en önemli jeolojik değerlerinin başında, ülkenin yalnızca bu coğrafyasında görülen taşkömürü gelir.  Milyonlarca yıllık oluşum süreciyle doğanın bize bizlere sunduğu mağaralar da en az kömür kadar değerli bir diğer jeolojik mirastır.

Gökgöl Mağarası gibi tüm ziyaretçilere açık mağaraların yanında, sadece profesyonellerin girebildiği birçok mağara (Çayırköy, Sofular, Kızılelma, Cumayanı), muhteşem jeolojik oluşumları, içlerindeki akarsuları ve flora-fauna zenginliğiyle benzersiz bir görünüme sahiptir.

FİLYOS ANTİK KENTİ

Tios antik kentinde lav kayalıklarının oyulmasıyla oluşturulmuş su sarnıcı, Ereğli’de volkanik patlama sonucu oluşmuş Cehennem ağzı Mağaraları bölgenin eşsiz jeolojik zenginlikleridir.

SÜZEK KANYONU, HARMANKAYA ŞELALELERİ

Süzek Kanyonu, Harmankaya Şelaleleri ve Kayalıdere Şelalesi, ilginç jeolojik oluşumları ve doğal aquapark parkuruyla son dönemde doğa severlerin değişmeyen adresidir.

Bölgenin doğal güzellikleri ve ilginç jeolojik oluşumları yalnızca doğa ve adrenalin severlerin değil, bu görsel zenginliği başkalarıyla da paylaşmanın mutluluğunu yaşayan fotoğraf tutkunlarının da ilgisini çekiyor.

Yaklaşık seksen kilometrelik bir kıyı uzunluğuna sahip olan Zonguldak, orman ile denizin, yeşil ile mavinin buluştuğu, her biri bir kolyeye inci gibi dizilmiş koylara sahiptir.

UPUZUN KUMSALLARI

Upuzun kumsalları ve tarihsel değerleriyle yaz aylarının gözdesi olan Filyos, Göbü ve Türkali plajları, yalnızca bölge halkına değil, dışardan gelen konuklara da dinlenme ve eğlenme olanağı sağlayan ilgi odaklarıdır.

Zonguldak kent merkezindeki Kapuz plajı ve Fener semtinde bulunan Deniz Kulübü, hem denizin keyfini yaşamak hem de eşsiz manzaranın tadını çıkarmak isteyenlerin vazgeçilmez mekanlarıdır.

Geçmişte kömür üretimine bağlı olarak, çalışanların sosyal ve dinlenme ihtiyaçları için düzenlenen (Kandilli, Kireçlik ve Danağzı) sahillerin yanı sıra, endüstriyel miras unsurlarının denizle buluştuğu anıtsal alanları da yalnızca Zonguldak’ta görmek mümkün.

EREĞLİ VE ALAPLI ARASINDAKİ ÇEŞİTLİ AKTİVİTELERİN YAPILDIĞI PLAJ

Ereğli ve Alaplı kıyılarında çeşitli aktivitelere de fırsat sağlayan plajlar her geçen gün daha fazla konuğa ev sahipliği yaparken, kıyı boyunca düzenlenmiş yürüyüş yolları ve sosyal alanlar, insanlara denizle buluşmanın coşkusunu yaşatır. Karadeniz kıyıları görsel cazibesinin yanında, festivalleri, şenlikleri ve su sporları etkinlikleriyle de ziyaretçilere sürprizler sunar.

Zonguldak ve çevresi doğal güzellikleriyle olduğu gibi, bölgede ağırladığı kadim uygarlıkların izlerine de tanıklık eder.

Filyos’da bulunan, bir ibadet ve askeri merkez olarak büyük önem taşıyan Tios antik kenti, Çayırköy Mağarası’ndan kente su taşınmasını sağlayan tünel ve kemer köprüler, bir kültürel zenginlik abidesi olan Kadıoğlu Mozaikleri bölgenin zengin geçmişini gözler önüne seren rotanın çarpıcı duraklarıdır.

Batı Karadeniz kıyısının en büyük antik kentlerinden biri olan Heraklia Pontika, tarih boyunca önemini hiç yitirmeden bugünlere kadar ulaşmıştır. Gizemli Akeron Vadisi üzerinde, dinsel ve mitolojik efsanelere ışık tutan Cehennem ağzı Mağaraları, inanç turizminde önemli bir alandır. Karadeniz Ereğli’nin hemen yakınlarındaki İnönü Mağarası’nda devam eden kazı çalışmaları ve buradan gün yüzüne çıkan eserler her gün tarihin sisli geçmişini biraz daha berraklaştırıyor..

Bölgenin kültürel ve folklorik dokusunda, coğrafyanın ve üretim süreçlerinin izleri açıkça bellidir. Bunu el sanatlarında ve yöresel mutfakta olduğu kadar, diğer tüm folklorik unsurlarda da görmek mümkün.

KESTANE VE OSMANLI ÇİLEĞİ

Kestane ve Osmanlı çileği gibi bölgeye özgü doğal lezzetler, mevsiminde düzenlenen hasat etkinlikleri ya da festivaller sayesinde yurt içinde olduğu kadar, yurtdışında da tanınır.

BEYAZ BAKLAVA CEVİZLİ KÖMEÇ, ÇAYCUMA MANDA YOĞURDU, EREĞLİ PİDESİ

Zengin bir mutfağa sahip olan Zonguldak’ta Devrek beyaz baklavası ve cevizli kömeci, Çaycuma manda yoğurdu, Ereğli pidesi yöreye özgü gastronomik değerler olarak dikkat çeker.

ÇAYCUMA'DA PELEMET, EREĞLİ'DE ELPEK BEZİ

Çaycuma’da pelemet, Alaplı’da çekmen, Kdz.Ereğli’de elpek bezi yöresel dokumacılığın günümüzde de sürdürülen örnekleridir.

Batı Karadeniz bölgesi, coğrafi konumu itibarıyla tarihin hemen her döneminde önem taşımıştır. Ama Zonguldak’ta kömürün bulunması ve işletilmesiyle birlikte bölge yeni bir ivme kazanmış, yalnızca madencilikle değil, diğer dev ağır sanayi tesisleriyle de ülke ekonomisinin lokomotifi olmuştur. Yaklaşık yüz seksen yıllık bu serüvenin izleri, bölgenin endüstriyel miras varsıllığı olan yapılarında kolaylıkla görülecektir.

TTK'SI, ERDEMİR'İ, ÇATES'İ, MADEN MÜZESİ, MADEN ŞEHİTLİĞİ

Günümüzde Üzülmez Kültür Vadisi olarak adlandırılan havzadaki işletme ve sosyal tesisler, Fener semtinde bulunan tarihi fener, lojmanlar, varagel tüneli, kent merkezindeki lavuar kuleleri, Aşağı Kandilli, Karadon ve Kozlu’da bulunan madencilik tesisleri ile sosyal donanımlar, taşkömürü üretiminin halen ayakta kalan endüstriyel miras unsurlarıdır.

Enerjisini kömürden alan, Cumhuriyet’in yıkılmaz kaleleri Ereğli Demir-Çelik Fabrikası, Işıkveren Elektrik Santrali, Filyos Ateş Tuğla Fabrikası gibi ağır sanayi tesisleri, yıllar boyunca ülkemiz ekonomisine büyük katkılar sağladı. Bu dev fabrikalar, konut ve sosyal donatılarıyla kent mimarisi ve estetiğine de etki etmiş, bulundukları yerlerde sosyal, kültürel ve sportif faaliyetleriyle halkın her türlü İhtiyacına dokunan yaşam alanları olmuştur. 

Kömürün Anadolu’ya taşınmasında yaşamsal işlev gören ve Kömüre Giden Demiryolu olarak anılan Ankara bağlantılı Irmak-Karabük-Zonguldak demiryolu, üretilen kömürün limana naklini sağlayan Kozlu-Üzülmez demiryolu, yüz yılı aşkın süredir kömürün denizyolu ile ulaşımında kullanılan Zonguldak limanı ve bölgede şarjömen rapid iskelesi olarak adlandırılan yükleme tesisi havzanın endüstriyel tarihi boyunca ulaşım yükünü çeken emektarları olmuştur.

Türkiye’nin alanında tek müzesi olan Zonguldak Maden Müzesi ve Karaelmas Maden Şehitleri Müzesi işte bu yüz seksen yıllık endüstri ve emek tarihinin yansıtıldığı bir kadirşinaslık anıtı olarak her gün yüzlerce konuğu ağırlıyor. Müze açık alanında bulunan maden şehitleri anıtı veTürkiye Taşkömürü Kurumu eğitim ocağı, madencilik tarihindeki hüzün ve gurur hikayelerini ziyaretçileriyle paylaşıyor."

KÜRŞAT COŞGUN KİMDİR

1964 yılında Bafra’da doğdu.

1986 yılında Atatürk Üniversitesi Kazam Karabekir Eğitim Fakültesi Almanca Bölümü’nden mezun oldu.

1987 yılında Zonguldak İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nde Enformasyon Memuru olarak kamudaki görevine başladı.

1996 yılından 2017 yılına kadar bu kurumda Şube Müdürü olarak görev yaptı. Bu süre zarfında asli göreviyle eşzamanlı olarak Zonguldak Güzel Sanatlar Galerisi Müdürü, Zonguldak Müze Müdürü, İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı gibi görevleri vekaleten yürüttü.

İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Zonguldak teşkilatının kuruluşundan emekli olduğu 2017 yılına kadar tüm etüt, proje, planlama çalışmalarının içinde bulundu.

Mesleki alanıyla ilgili bildiriler sundu, birçok turizm içerikli projede proje hazırlayıcısı ve koordinatör olarak görev yaptı, çok sayıda mesleki eğitim çalışmasına katıldı.

BEÜ Zonguldak MYO Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümünde Turizm Mevzuatı ve Kongre-Fuar Turizmi dersleri verdi.

21 Ağustos 2017 tarihinde emekli oldu.

Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında üye ve yönetici olarak görev yaptı.