Zonguldaklı Yönetmene Büyük Ödül

Tolga Karaçelik 25. Uluslararası Adana Film Festivalinde “En İyi Yönetmen” ödülüne layık görüldü

 

Adana'da, bu yıl 25'incisi düzenlenen 'Uluslararası Adana Film Festivali'nde En İyi Film ödülü, Çağla Zecdirci ve Guillaume Giovanetti'nin yönettiği 'Sibel Filmi'ne verildi.

Festivalin büyük ödül töreni, 29 Eylül günü Çukurova Üniversitesi Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Kırmızı halıda ünlü isimlerin şıklık yarışına sahne olan ödül törenine, çok sayıda sinemacı, sanatçı ve kent protokolü katıldı.

Burcu Esmersoy ve oyuncu Cem Karayel´in sunduğu gecede ilk olarak Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması ödülleri verildi.

Mansiyon Ödülü 'I Do Not Care If We Go Down In History (Tarihe Barbar Olarak Geçmek Umurumda Değil)' filmiyle Radu Jue'ya, Jüri Özel Ödülü 'Anons' (The Announcement) filmiyle Mahmut Fazıl Coşkun'a, En İyi Film Ödülü 'Boening / Burning (Şüphe)' filmiyle Lee Chang´e verildi.

 Törene katılamayan Jue ve Chang, bulundukları ülkeden çektikleri videolarla jüriye teşekkür etti.

Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması jürisi adına konuşan Jüri Başkanı Urszula Antoniak, uluslararası yarışmaya hiçbir kadın yönetmen katılmamış olmasını eleştirdi.

25'inci Uluslararası Adana Film Festivali'nde Tomris Giritlioğlu'nun başkanlığını yaptığı Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nın jürisinde Ahmet Mümtaz Taylan, Cihan Ünal, Mehmet Açar, Mustafa Presheva, Nebil Özgentürk ve Tuba Büyüküstün yer aldı.

15 filmin 19 dalda yarıştığı festivalde Mahmut Fazıl Coşkun'un Anons, Ali Kemal Çınar'ın 'Arada', Abdurrahman Öner'in 'Aydede, Özkan Çelik'in 'Babamın Kemikleri', Mehmet Güreli'nin 'Dört Köşeli Üçgen', Banu Sıvacı'nın 'Güvercin', Osman Nail Doğan'ın 'Güvercin Hırsızları', Murat Düzgünoğlu'nun 'Halef', Hüseyin Karabey'in 'İçeridekiler', Ömür Atay'ın 'Kardeşler', Semir Aslanyürek'in Kaos, Tolga Karaçelik'in 'Kelebekler', Çağla Zencirci ve Guillaume Giovanetti'nin 'Sibel', Burak Çevik'in 'Tuzdan Kaide', Emre Yeksan'ın 'Yuva' filmleri büyük ödül için değerlendirildi.

En İyi Yönetmen Ödülünü  Tolga Karaçelik (Kelebekler) ile aldı.

Filmin konusu

Üç kardeşin yolları yıllar önce ayrılmıştır. Aradan geçen 30 yılın ardından babaları çocuklarını bir araya getirmek ister ve onları Hasanlar Köyü’ndeki evlerine geri çağırır. Kardeşlerden en büyüğü Cemal, onları alır ve nedenini bilmedikleri bir yolculuğa çıkar. Üç kardeş köye gittiklerinde ise babalarının öldüğünü öğrenirler. Babaları, köyün acayipliklerinden biri olan kelebeklerin gelişinde gömülmeyi vasiyet etmiştir. Birbirlerini çok az tanıyan kardeşler köyde kaldıkları süre boyunca yaşadıkları olaylarla kendilerini, birbirlerini ve babalarının kim olduğunu anlamaya çalışır.
"Sarmaşık"ın ödüllü yönetmeni Tolga Karaçelik’in yönetmenliğini üstlendiği “Kelebekler” filminin oyuncu kadrosunda Bartu Küçükçağlayan, Tuğçe Altuğ, Tolga Tekin, Serkan Keskin, Hakan Karsak, Ezgi Mola, Ercan Kesal gibi oyuncular rol alıyor.

TOLGA KARAÇELİK KİMDİR?

 

“Zonguldaklıyım”

Tolga Karaçelik’in doğup büyüdüğü yer Bebek. Anne tarafı İstanbullu, baba tarafı Zonguldaklı:

Bir ropörtajında Tolga kürüçelik “aslen nerelisiniz?” sorusuna şöyle cevap veriyor.

“Soyadım Karaçelik; bundan daha Zonguldaklı olunabilir mi?!”

19 Mayıs 1981, İstanbul doğumlu. Koç lisesini bitirdikten sonra Marmara Hukuk Fakültesini bitirdi. Şiirleri ve öyküleri çeşitli dergilerde basıldı. Hukuk Fakültesinden sonra New York'a film okumaya gitti. Şu anda kısa film yönetmeni ve görüntü yönetmeni olarak serbest bir şekilde çalışmalarına devam etmektedir.

Sarmaşık filmiyle 2015 yılında Sundance Film Festivali’nde en iyi erkek oyuncu, en iyi yönetmen, en iyi film ve en iyi senaryo ödüllerini almıştır.

2018 yılında KELEBEKLER filmiyle Sundance Film Festivali’nde  en iyi uluslararası film kategorisinde yarışmıştır.

Filmler: Sarmaşık, Gişe Memuru, Rapunzel, Kaşık Adam, Kurtuluş Son Durak, Kelebekler, Us’lu Durmak

Zonguldak Barosu avukatlarından, Barolar Birliği ikinci başkanlığı yapmış ve eski CHP miletvekillerinden Burhan Karaçelik’in yeğenidir. TED Koleji mezunlarından armatör Levent Karaçelik’in oğludur, yine halen Zonguldak’ta yaşayan eğitimci Nüket Karaçelik ise onun halası olur.

Yönetmen Filmografisi

Sarmaşık - 2014 .... Sinema Filmi
Bebek İşi - 2013 .... TV Dizisi
Gişe Memuru - 2011 .... Sinema Filmi

Rapunzel…

Kaşık Adam…

Kurtuluş…

Son Durak…

Kelebekler…

Uslu Durmak…

Yönetmenliğini Yaptığı Kısa Filmler

Kaşık Adam - 2004
1. Hisar Kısa Film Festivaline Katıldı. 2005
1. Akbank Kısa Film Festivali, Gösterim. 2004
26. İFSAK Ulusal Kısa Film ve Belgesel Yarışması. 2004

Güdü - 2005
2. Akbank Kısa Film Festivali, Gösterim. 2005

Ya Çıkarsa - 2006
6. AFM Uluslararası Bağımsız Film Festivali, Kısa Film Yarışması. 2007
28. İFSAK Ulusal Kısa Film ve Belgesel Yarışması. 2006

Us'lu Durmak - 2006
3. Akbank Kısa Film Festivali, Kurmaca Kategorisi, Finalist. 2006
6. AFM Uluslararası Bağımsız Film Festivali, Kısa Film Yarışması. 2007

Evoke - 2005
2. Hisar Kısa Film Festivali. 2006

Rapunzel - 2009
Adapazarı Sinemacıları 9. Kısa Film Gösterimi, Akbank 6. Kısa Film Festivali Ödüllü Filmler Bölümü, Gösterim. 2011
Akbank 6. Kısa Film Festivali, Mansiyon Ödüllü. 2010

Diğer Filmografisi

Sarmaşık - 2014 .... Senaryo (Sinema Filmi)
Gişe Memuru - 2011 .... Senaryo (Sinema Filmi)
Gişe Memuru - 2011 .... Kurgu (Sinema Filmi)
Kurtuluş Son Durak - 2011 .... Oyuncu (Sinema Filmi)
Yabancı Yazarların Gözüyle İstanbul - 2005 .... Görüntü Yönetmeni (Uzun Metraj Belgesel)
Hurt - 2005 .... Senaryo, Görüntü Yönetmeni (Kısa Film)
Bob - 2005 .... Görüntü Yönetmeni (Kısa Film)
The Living - 2004 .... Kameraman (Kısa Film)
Flowers and Kisses - 2004 .... Kamera Asistanı (Kısa Film)
Uncomfortably Numb - 2004 .... Işık Teknikeri (Kısa Film)
The Last Ten - 2004 .... Işık Teknikeri (Kısa Film)

Bir Röportajında Tolga Karaçelik

Kelebeklerin ilk büyük ödülünü almasından sonra içinde bulunduğumuz yılın Nisan Ayında Tolga Karaçelik Ayşe Arman’a bir röportaj vermiş. Hürriyet’te yer alan bu röportajın bir bölümü şöyle:

Var ya... Mutlaka bu filmi izleyin! Hem güleceksiniz hem ağlayacaksınız.

Hem şaşıracaksınız hem de “Çok fazla da şey etmemek lazım!” diyeceksiniz.

Avuçlarım patlayıncaya kadar Tolga Karaçelik’i tebrik ediyorum. Biliyorum çok fazla da şey etmemek lazım ama elimde değil, ediyorum. Uzun zamandır böyle bir film izlememiştim, bana çok iyi geldi, inşallah size de öyle gelir. ‘Kelebekler’, genç yönetmen Tolga Karaçelik’in ödüllü filmi. ABD’nin bağımsız film festivali Sundance’te, Dünya Sineması dalında, Büyük Jüri Ödülü aldı. Adam hayatında üç film yapmış, üçü de dünya çapında ödüller almış.

Filmini izleyip bu kadar beğenince, haliyle kendisini tanımak ve sizinle tanıştırmak istedim. Huzurlarınızda Tolga Karaçelik...

Az evvel filmini izledim ve çarpıldım! Belli yerlerinde kahkahalar attım ama ağladığım yerler de oldu. Finalde de dondum kaldım!

- (Gülüyor...)

 Gülme! Dört mevsimi ve bir sürü duyguyu yaşattı ‘Kelebekler’ bana. Nasıl bu kadar iyi bir film yapabildiğine de hayret ettim. Boşuna dünyanın en iyi beş film festivali arasında yer alan Sundance’te Büyük Jüri Ödülü’nü almamışsın. Çok tebrik ediyorum.

- Teşekkür ederim.

 Sen ne hissediyorsun?

- “Oh beee!” diyorum. Hissim bu. Müthiş bir rahatlama. Çünkü çok şükür, şu anlattıklarına benzer şeyler duyuyorum izleyenlerden. Bu da beni acayip mutlu ediyor. Tam da buydu yapmak istediğim. O yüzden oh beee!

 Bu, beklediğin bir şey miydi?

- Beklediğim değil, hayal ettiğim bir şeydi. Ama nasıl tepki alacağımı kestiremiyordum. Ben daha önce böyle bir film izlemedim. Bunu kendimi övmek için söylemiyorum ama gerçekten de bu kadar uçta giden bir film görmedim. Bizde güvenli bir komediye, güvenli bir drama yerleştiren çok film var. Fakat içinde bu kadar ayrı komedinin yer aldığı, gidiş gelişlerin bu kadar hızlı olduğu film yok.

 Yönetmen olarak zorlandın mı?

- Hem de nasıl! Aynı sahne içinde sol taraf komedi oynarken sağ taraf dram oynuyordu. Nasıl yönetmenlik yapacağımı şaşırdığım sahneler oldu.

 Bu kadar farklı bir film yapmaya nasıl cüret ettin?

- Sadece izlemek istediğim filmi yaptım. Cüret ettiğim bir şey varsa, o da bu. İzlediğim filmlerin çoğundan sıkıldım. Bizim hikâye yaratıcıları ve anlatıcıları olarak, hikâye dinleyicilerini de anlamamız gerekiyor. Kesinlikle yeni bir dil gerekiyor. Ben de bunu başardığımı düşünüyorum. Tabii bu dili oluşturabilmemde, şu içinde yaşadığımız koşulların da çok etkisi oldu.

 Nasıl yani?

- Annelerimiz Facebook’a girdiğinden beri ben bu filmi çekebileceğimi biliyordum!

 Açıklar mısın, anlamıyorum...

- Öyle tuhaf zamanlarda yaşıyoruz ki, sosyal medyada kedi videosu izliyorsun, altında politik bir video görüyorsun, sonra üzüleceğin bir kadına şiddet videosu görüyorsun, sonra komik bir şey... Bunların hepsi alt alta duruyor, sen de birbiri ardına izliyorsun. Bittikten sonra da, hiçbir şey olmamış gibi hayata devam ediyorsun. Ben de bunu aynı filmin içerisinde yapmayı denersem, belki de yeni bir anlatım dili olabilir diye düşündüm. Bu tabii bir de kim olduğumla alakalı. Ben de böyle bir adamım.

 Anaakım sinemadan farklı bir sinema seninki. Gişe derdinin olmaması ve kafana göre takılıyor olmak mı bu?

- Gişe derdimin olmadığını nereden çıkardın? Seyirci benim için fevkalade önemli. Ben bir hikâye anlatıcısıyım. İsterim ki filmimi izleyenler, ilk dakikadan son dakikaya kadar filmin içerisinde olsunlar. Onlar ilgilerini kaybediyorsa, uyuyorlarsa mesela, o zaman ben hikâyemi anlatamıyorumdur. Ben sulandırmadan, ajite etmeden, sömürmeden de insanların ilgisinin canlı tutulabileceğine inanıyorum.

 Üç film yaptın, üçü de birbirinden değerli. Bir sürü ödüle layık görüldüler. Sen nesin? Bir sinema dehası filan mı?

- Estağfurullah, öyle şey olur mu? Ben hikâye anlatıcısıyım. Nasıl bir ayakkabı tamircisi, ayakkabı tamir ediyorsa, ben de hikâye anlatıyorum. Anlatmazsam yaşayamıyorum. Bir yanım ölüyor.

 Hayatını kazandığın şey sinema mı?

- Yok, hayır. Reklam çekiyorum, oradan hayatımı kazanıyorum. O sayede bağımsız işler yapabiliyorum.

Kaynaklar: (Onedio.com, Hürriyet, NTV)

Derleyen : Sermet AKSU