Zonguldak’ta kayın biladerinin baltalı saldırısından ağır yaralı olarak kurtarılan Leyla Köse, Emine Bulut’un kaderini yaşamak istemiyor.

Basının konuyu gündeme getirmesiyle olayın seyri değişti ve merhametsiz şahıs tutuklandı.
Belki de kamuoyunda olayın geniş yankı uyandırması bunda etkili oldu. Sümen altı edilen nice olaylar yaşanıyor şu yer yüzünde… Ve insanoğlu kadar bozgunculuk yapan başka canlıya da rastlanmıyor şu gök kubbe altında…

Ey bu vatana ve millete hizmet etmekle görevli olanlar! Üç çocuk annesi Leyla Köse, sonunun Emine Bulut gibi olmasından korkuyor. Ona sahip çıkın! Kendisine baltayla saldıran caninin tutuklanması onu bir nebze olsun rahatlatmıyor. Çünkü hala tehditler devam ediyor. Kadıncağız, “Cezaevinden çıkınca beni öldürecek” diye tir tir titriyor.

Bu olay artık devletimiz ve güvenlik güçlerimiz ile yargı erkinin onur meselesidir. Eğer bunca uyarıya rağmen o kadının başına bir şey gelirse; yazılacak kelime, söylenecek söz bitmiştir.
İnşallah ikinci bir Emine Bulut vakası yaşanmaz.

DEĞİRMENAĞZI’NA DİKKAT…

Bakın yemyeşil doğası ile masmavi denizin kesiştiği muhteşem bir coğrafyada yaşıyoruz. Ancak yeteri kadar değerini biliyor muyuz? Alt yapı ve hizmet noktasında gereken değeri veriyor muyuz, derseniz; buna ne yazık ki, ‘evet’ diyemem.

Geçenlerde şehir dışından misafir gelen bir otomobil, Değirmenağzı koyundan çıkıp yanlışlıkla tünel ağzına doğru ters yöne girmiş. Etraftakilerin uyarmasıyla araç son anda durmuş ve olası faciadan dönülmüş. Allah korusun ya karşı yönden araba gelseydi ne olacaktı?

O bölgeye daha etkili ve dikkat çekici bir uyarı düzeneği kurulmalı. Sürücüler dalgınlıkla dahi olsa sol istikamete dönememeli. Bu tedbirin acilen alınması gerektiğini kıymetli resmi makamlara duyurmak istiyorum.

Umarım dikkate alınır. 

KAPUZ’A KIYMAYIN!

Zonguldak’ta gururlandıran en nadide yerlerden biri de Kapuz, Orta Kapuz(Tersane) mevkiidir. Orada bulunan otelin yanında bir inşaat yükseliyor ve o güzelim manzarayı adım adım kapatıyor. Kimin yaptığı, kimler tarafından onay verildiğini irdelemedim. İsimler değişse de Zonguldak’a yapılanlar değişmiyor. Zonguldak halkının doğa harikası Kapuz’a bakan penceresini kapatmak, çok büyük bir haksızlık…

Sadece bu alan değil, nice güzelim kıyılar kurban ediliyor. Lafa gelince kıyı kenar çizgisi deniliyor. Ancak en başta kıyı kenar çizgisini korumakla mükellef olanlar bunu çiğniyor. Mesela limana adliye binası yapılır mı? Sahil yoluna o eften püften yapılar dikilir mi? Dikenlere göz yumulur mu?...

Geçmişte bir çok hatalar yapılmışsa bundan sonra da yapmak zorunda mıyız?

Bu şehirde yaşayan bir gazeteci olarak bu yanlışa dikkat çekmek de bizim görevimiz. Eğer isimlere, mevkilere, konjonktüre göre davranırsak yaptığımız mesleğe ihanet etmiş ve sonraki nesillerin ahını da sırtımıza yüklenmiş oluruz.

Bu konuyu da kamuoyunun dikkatine sunuyor, başta yetkili kurumlar ve Zonguldak ahalisinin vicdani kanaatlerine havale etmeyi tarihi bir borç biliyorum.

Herkese mutluluk ve sağlık dolu günler diliyorum.