MESİH!
Dünyanın derdi omzumuza yıkılmışken, yok yere iş aldık yine başımıza...
Adam haklı!
Kendisini kurtarıcı yani “Mesih” ilan eden bir belediye başkanı ile muhatap olmak kolay mı?
Yüce devletlim öyle buyurmuş...
Ne yalan söyleyeyim, Selim Alan’da küçük Recep Tayyip Erdoğan’ı görüyorum!
Daha doğrusu Erdoğan’ın kötü bir kopyası... 
Onun gibi konuşup, onun gibi giyinip, onun gibi yaşamaya çalışan... 
Ama sadece çalışan!
Dün Belediye Meclisi’nde olanlar neydi öyle?
Kapana sıkışmış zavallı bir fare gibi sağa sola kıvranan, teslim olup ölümü beklemek yerine yanına yaklaşana saldıran...
Zavallı bir fare!
Gerçi “yiğit namıyla anılır” derler...
Güç bela bitirdiği Tıp Fakültesi’nde arkadaşlarının “Tilki Selim” lakabını taktığı Selim Alan, tanıdığım tanıyacağım en kibirli, bir o kadar da megolaman bir adam(!)
TED Kolejî ile sokak mafyasının arasında sıkışmış bir ruh hali onunkisi...
Şüphesiz yanılabilirim de... 
Psikolog değilimki karakter analizi yapayım...
Jinekolog değilimki farklı tercihlerini sorgulayayım...
Ama bu şehirde 26 yıldır gazetecilik yapan biri olarak şunu çok net söyleyebilirim ki, Selim Alan bu kafayla giderse ya duvara toslar ya da böylesine fütursuzca işkembe-i külliyeden salladığı adamın biri ona toslar...
En ufak bir eleştiriye bile tahammülü olmayan, lafa gelince şeffaflıktan, haktan, hukuktan dem vurup mangalda kül bırakmayan ama icraata gelince “Ben yaptım oldu” diyecek kadar sığ bir bakış açısı olan, düşünmeden konuşarak defalarca aldığı karardan geri adım atmak zorunda kalan Selim Alan, köşeye sıkışınca açıklama yapmak yerine lafı boğuntuya getirip saldırmayı tercih etti...
Konuya “hakim” olmayan ama Selim Alan gibi “yargıç”lığa soyunup aklınca kalem kıranlar için ilk ve son defa onların zeka seviyesini de göz önüne alarak durumu tane tane özetleyeyim...
Okurun “adalet” ve “vicdan” terazisine  güvenen bir gazeteci olarak yazının sonunda da lütfen yorumlarınızla tartışmaya katkı sağlayın ki, ortalık yağdanlıklara kalmasın!
Hiç öyle zehir hafiyeliğe soyunmanın alemi yok...
Ben anlatayım siz takdir edin: 
Tarih: 4 Ocak 2020
Saat: 15.57
Sözüne güvendiğim, karşılaştığımda selamlaşmaktan öte bir samimiyetimiz olmayan bir okurumuz, cep telefonlarımız bile birbirimizde kayıtlı olmadığı için sosyal medya üzerinden bir ihbar mesajı attı. 
Mesaj aynen şöyle:
“Zonguldak Belediyesi Özel Kalem Müdürü olarak çalışıyor gösterilmiş, bu yolla memuriyete geçirilmiş. Ama Ankara'dan hiç Zonguldak'a gelmemiş ve memur olduğu için tayini yapılacak. Bu kişi Mehmet Salih Erdoğan. Bendeki bilgi bu kadar, sen gerisini getirirsin umarım. Sağlıklı yeni yılların olsun”
Küçük bir araştırma sonunda haberin kaynağından gelen bilgilerin doğru, sadece gelen mesajdaki ikinci ismin “Salih” değil “Sinan” olduğunu öğrenince sosyal medyadan yaptığımız incelemede Mehmet Sinan Erdoğan’ın AKP Genel Merkezi’nde görevli, Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir’e çok yakın bir isim olduğunu gördük.
Kimdi Erkan Kandemir?
Hani şu Selim Alan’ın belediye başkan adayı gösterilmesine referans olan kişi...
Ve danışmanı aracılığıyla adını kullanılarak Zonguldaklı “Alidibo”ların iş takibi yaptığı siyasetçi...
Buraya kadar umarım meramımı anlatmışımdır...
Gelelim habere...
Her ne kadar kendisi “Muhattap almam” dese de seve seve muhattap almak zorunda kalan ve korkarım ki uyku düzeni bozulmak zorunda kalan Selim Alan’ın sadece adı Ömer!
Hak, hukuk, adalet deyip “Hazreti Ömer Adaleti”nden bahseden bir Belediye Başkanı, iddialara açıklama getirmek yerine haberi yapan gazeteciye “kiralık kalem” diyecek kadar münazarayı ucuzlatır mı?
Kurnazlığını “Tilki”den almış ama zekasıyla nam salmış kargayı aptal yerine koymaya çalışan Selim Alan, bakalım aşağıdaki sorulara nasıl yanıt verecek:
Göreve gelir gelmez Buğra Özçelik’i Özel Kalem Müdürü yapan Başkan Selim Alan, tek bir gün bile işe gelmeyen yeni Özel Kalem Müdürü Mehmet Sinan Erdoğan’ı niçin Özel Kalem Müdürü yaptı?
Sinan Erdoğan şu an ki müdür ise memur kadrosuna çekilen Buğra Özçelik aylardır aynı koltukta nasıl görev yapıyor?
“Ben yaptım oldu” diyerek mevzunun üzerini kapatacağını zanneden haşmetli büyüğümüz Selim Alan’ın Özel Kalem Müdürü Mehmet Sinan Erdoğan’ı Halkın Sesi haber yapıncaya kadar gören, duyan bilen var mıydı?
Erkan Kandemir’den torpilli “Hayalet Müdür” Erdoğan, tek bir gün Zonguldak Belediyesi’ndeki mesaiye gelmezken, kışın ortasında kanalizasyon temizleyen belediye personelinin suçu neydi? 
Devlet Memurları Kanunu gereği 3 gün işe gelmeyen personel işten atılırken, Mehmet Sinan Erdoğan hakkında yasal ve idari işlem yapıldı mı? Şu ana kadar kendisine ne kadar maaş ve mesai ödendi?
Kendi Meclis üyesi Birkan Hamarat işsiz kaldığı için Zonguldak’ı terk ederken sırf AKP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir’e yağcılık olsun diye hiç tanımadığı birini Özel Kalem Müdürü yapan Selim Alan, kendi partililerine bu durumu nasıl açıklıyor? 
Sırf Cumhurbaşkanı öyle istedi diye köse olmasına rağmen sakal bırakacak kadar başkasının aklıyla yaşayan biri hangi akılla koca bir kenti yönetecek?
Paçalarından akan kibiri ile üst perdeden konuşup karşısındaki insanları ezmeye çalışan Selim Alan, iktidarın gücüyle belki başarılı işlere imza atabilir ama...
Şuraya yazıyorum... Bu kafayla giderse Zonguldak’ı altından kaplatsa sandığa çivileme gömülür!
Seçim döneminde ne söylediyse tersini yapan, öfkelenince gerçek kişiliğini ortaya koyan, kendisine yakın isimlerin kaçak inşaatlarını kare kare fotoğraflayıp haber yapmamıza rağmen peşkeşe devam eden, “siyasi ayrım yapmadık” demesine rağmen CHP’nin kedisine bile tahammülü olmayan, halkın içinden geldiğini söyleyip hayatı boyunca burjuva gibi yaşayan Selim Bey bize “Kiralık kalem” diyecek kadar ileri gidiyorsa arı kovanına çomak sokmuşuz demektir!
Madem şeffaf olduğunu iddia ediyor...
Buyursun Muharrem Akdemir döneminde yolsuzluk yapıldığı için haklı bir temizlik yaptığı Özel Kalem Müdürlüğü bütçesini CHP, MHP ve İYİ Partili muhalif meclis üyelerine açsın...
Açsın da kim namuslu, kim kiralık, kim satılık görelim...
Eren Holding’den aldığı iddia edilen 100 bin doları açıklamak yerine haberi yapan gazeteciye iftira atan Başkan Alan, yalanlarında boğuluncaya kadar yazmaya devam edeceğiz...
Bir sitem de meslektaşlarımıza...
Esasında herkes neyin ne olduğunu anladı da kabak döndü dolaştı bizim başımıza patladı.
Varsın canları sağolsun...
Madem beyfendi bizi muhatyap almıyor, o zaman lütfen Cuma günü siz sorun:
Bu Özel Kalem Müdürü nerede?
İşe gelemediği için idari işlem yaptınız mı?
Eren Holding’ten 100 bin dolar seçim yardımı aldınız mı?
İskender beyin kasasında seçim bütçesinden kaç lira daha kaldı?
Yaşar Gök’ün belediyedeki görevi ne?
Sizin “Kiralık kalem”leriniz kim?
Akdemir‘in son anda işe aldığı 20 kişiyi “siyasi” olduğu için işten attınız, seçildiğiniz günden beri hangi kriterlere göre kaç kişi işe aldınız?
Ya da “Şükran, Kan emici, Kansız, Kumarcı” yazan gazetecilere kaç lira kira ödediniz?
Şimdilik bu kadar!
Nefesimiz yettiğince doğruları yazmaya devam edeceğiz...
Bunu yaparken de, en büyük desteği adil, doğrudan ve haktan yana olduğunu iddia eden AKP’ye gönül vermiş vatandaşlarımızdan bekliyorum...
Tabi benim ki sadece temenni!