Zonguldak'ta özel bir maden ocağında meydana gelen göçükte mahsur kalan 9 işçi, tedavi gördükleri hastanelerden taburcu edildi. Dilaver Mahallesi'ndeki özel kömür ocağında tavan kısmında oluşan göçük nedeniyle mahsur kalmalarından 13 saat sonra kurtarılabilen işçilerden 7'sinin Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi, 2'sinin de Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesindeki kontrolleri tamamlandı.


İşçilerden Ferhat Mankır, hastane çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, yaklaşık 14 yıldır maden işçisi olduğunu, göçüğün meydana geldiği ocakta 6 ay önce işe başladığını söyledi.Mankır, "Kapatıldığını gazetelerden öğrendik. Sigortamız yatıyordu. Müfettişler mayıs ayında ocakta incelemelerde bulundu. İncelemeler hakkında bilgimiz yok. Sendikamız yok" diye konuştu.

Yeri geldiği zaman iş güvenliğini düşünmediklerini anlatan Mankır, "Yanımız da maskemiz yoktu. Biz madene bir kere alışmışız. Erken emeklilik de kafamızda yer etmiş. İki yıl sonra emekli olacağız. Yeri geldiği zaman iş güvenliğini düşünmüyoruz. Yanlış yapıyoruz. Suç işverende ve bizde var. Kazanın ardından işveren bizi ziyaret ederek geçmiş olsun dileğinde bulundu. Şu anda ocakta çalışıp çalışmayacağımız belli değil" ifadesini kullandı.

Cüneyt Karagünlü de 10 yıldır maden işçisi olduğunu, söz konusu ocakta 5 yıldır çalıştığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Çalıştığımız ocağın daha önceden kapatıldığından haberimiz yoktu. Bizim gaz maskemiz bulunmuyor. Ocakta kullandığımız çizme ve iş elbisesini kendimiz alıyoruz. Aldığımız malzemelerin yer altı şartlarında çalışmaya elverişli olup olmadığını da bilmiyoruz. İçeride herhangi bir gaz birikmesi yoktu. Hava akımımız vardı. Bundan sonra kendi başımızın çaresine bakacağız. Gerekirse başka ocaklarda iş arayacağız. Maden ocağında çalışmaya da devam edeceğim."

Bir gazetecinin "Soma faciası gözünüzün önüne geldi mi" sorusunda Günbel, "Bu kazalar son olmayacak. Soma'da oldu, herkes oraya yoğunlaştı. Burada bir kaza oldu, herkes buraya yoğunlaştı. Yarın başka bir yerde olur, dikkatler oraya çekilecek. Bu son olmaz. 40-50 yıldır bu tür kazalar devam ediyor. 50 yıldır değişmediyse yarın da değişmeyecek. Biz, 'sigortamız var mı ve maaşımız yatıyor mu' ona bakıyoruz. İçeride gaz maskesi olsa ne olacak. Sonuçta onun da havası bitecek" dedi.