Elinde bir fotoğraf makinesiyle otobüse binen bir gençle göz göze geldim. Gülümseyerek yanıma oturdu, selam verdi. Tanıyormuş beni. Kendinin de gazetecilik yaptığını söyledi. Bir haberden geliyormuş, evde metni yazıp gazeteye gönderecekmiş. “Yoğunuz bu sıralar abi” dedi, “Malum adaylar her gün bir yerde konuşuyor, biz de peşlerindeyiz.” Gideceği haberi kendisinin seçip seçmediğini sordum. “Abi”, dedi “Zonguldak’ta bu işlerin nasıl yapıldığını bilmiyormuş gibi konuşma. Biz nasıl seçelim? Bizi gönderiyorlar, biz de konuşulanı kayda alıp, fotoğraf çekiyoruz. Çoğu zaman soru bile sormuyoruz. Gerek yok. Zaten hepsi önceden ayarlanmış oluyor. Patron kimden ödenek alırsa onun peşinde koşturuyor bizi. Ben de ‘Bunlardan bana ne’ diyorum. Banim paramı versinler de. Haksız mıyım abi…”
 
Ne diyebilirdim ki garibana. Belli ki geçinebilmek için başka çaresi yok. Ya da öyle inandırmış kendini. Yutkunup, “Haklısın” diyebildim yalnızca. Ama ileride iyi bir gazeteci olmak ve bu sektörde kalıcı işler yapmak istiyorsa kendi özgün dilini kurması ve sıra dışı işlere imza atması gerektiğini falan anlattım. Ama içimde duvara konuşuyormuşum gibi bir his çoğalınca vazgeçtimnutuktan, havadan sudan konuşarak yolculuğu bitirdim. Bir gazetede “Müjdeler bekliyoruz” başlıklı bir haber okuyunca bu geldi aklıma. Meslekte epey bir eski gazeteciyeAKP İl Başkanı Zeki Tosun röportaj vermiş o haberde. Başbakan’ın 19 Mayıs’ta Zonguldak’ta olacağını ve kendisinden müjdeler beklediğini söylemiş.
 
O MUŞTULU SÖZLERDEN BİRKAÇINI ANIMSATAYIM
Bay Tosun TTK ve Filyos konusunda beklentisi olduğunu özellikle eklemiş sözlerine. Kıdemli gazeteci “Bu kaçıncı müjde olacak Sayın Başkan, Zonguldak devri iktidarınızda müjdeler çöplüğüne döndü.” deme gereği duymadan yapmış haberi. E kolay değil tabi… Burnundan kıl aldırmayan kudretli efendilere bir, iki eleştiri cümlesi kurduğu zaman, yalnızca ödeneği kesilmekle kalmaz, telefonlarına bile çıkmayarak havalı yazılar kaleme almaktan mahrum bırakır adamı.O da Filyos ve TTK üzerine en yetkili ağızlarcadaha önce verilen müjdeleri anımsatma gereği duymaz bu yüzden… Hoş duysa da sormayı becereceği de şüphelidir ya…İster misiniz o muştulu sözlerin birkaçını ben anımsatayım:
 
“Zonguldak Filyos Projesi'ni hayata geçiriyoruz. Burası Türkiye'nin en büyük 3. limanı olacak. Filyos limanı bir Türkiye projesidir. Burada toplamda 15 bin kişi çalışacak. 3 yıl içinde altyapı inşasını tamamlamayı planlıyoruz. Bu proje bizim 2023 projelerimizin en önemlilerinden biri olacak.” (R. T. Erdoğan) “Bizim içinTTK’ya sahip çıkmadılar deniyor. Tam aksine bu zamana kadar biz sahip çıktık.(R. T. Erdoğan)Filyos yatırım havzasında 20 bin dönümlük alanda geniş bir istihdam alanı sağlanacak. Bölgede işsizlik sorunun büyük ölçüde ortadan kaldırmış olacağız. Ben size gerçeği konuşuyorum.”  (R. T. Erdoğan)“Bizim kolumuzu kanadımızı kırmayın. Filyos Projesiyle Perşembe’yi bütünleştirmek için bize güç ve yetki vermenizi rica ediyorum.” (K. Toptan)
 
YALANCININ MUMU DEĞİL AMPULÜ
Buyurun buradan yakın. Sahip çıktıklarını iddia ettikleri TTK’yi, işçi sayısı, üretim, yarattığı katma değer açısından yerin kırk kat dibine gömen AKP elebaşlarının verdiği müjdelere bakarsak biten Filyos Projesi’nde 20 bin kişi çalışıyordu şimdilerde. Filyos Limanı’na vızır vızır gelen gemiler geliştirdiği ticaret hacmiyle abat etmişti halkı. Bir de ulaşım konusunda verdikleri sözler var yalancıların.  Zonguldak’ı ulaşım konusunda ülkenin en kötü ili yapan zat-ı muhteremlere kanmış olsak, Paris metrosu bile gelecek Zonguldak’a… Eskiden yalancının mumu yatsıya kadar yanıyordu. AKP’nin ki ampul ya ondan hiç sönmüyor galiba. Dağ dağ yoğrulan yalan hamuruyla daha da parlatılıyor hatta…
 
“Ereğli – Devrek yolu 3. kez ihaleye verilmiş bize verilen bilgiye göre orayı bitireceğine inandığımız Türkiye’nin iyi müteahhitlerinden biri ihaleyi almış artık gündemimizde bir daha Ereğli-Devrek yolu gelmeyecektir. (K.Toptan)Irmak-Karabük-Zonguldak demiryolu yenileme projesinin temelini burada sizlerle birlikte atıyoruz. Bu proje 48 ayda bitecek.” (M. Ali Şahin)“Bu şehrin kaç tane bakanı oldu, başbakanı oldu. Ama Zonguldak’ın 50 yıldır devam eden ulaşım sorunlarına bu kadar kararlılık ve inançla gidilmedi. Onun için tüneller, limanlar, yollar, demir yollarını da yenileyeceğiz ve Zonguldak’ı en güzel noktaya hep birlikte taşıyacağız”  (Binali Yıldırım- Ulaştırma Bakanı)
 
Bunların hiçbirini yerine getirmeyip, 1992’de kurulan üniversiteyi“Biz kurduk”, “Zonguldak halkının yüzde sekseninin doğalgazla ısınmasını sağladık”diyen, havzadaki en derin kot -700’lerde olduğu halde “Yerin 2.000 metre altına indik, madencilerin çalışma şartlarını yerinde gördük” şeklinde Zonguldak cahili cümleler kuran hırslı politikacının kötü bir kopyasından ibaret olan şahıstan mı müjde bekleyeceğiz Bay Tosun? Bay kıdemli gazeteci kenti müjdeler çöplüğüne çeviren bu çeteye daha ne kadar tahammül edeceksin? Ne zaman çatacaksın bu haddini bilmezlere kaşlarını?