Hep söylenir dururduk…

Bir maden kentinde, bir maden müzesi olmaz mı?

Ve nihayet Maden Müzesi son aşamaya geldi…

Müzeyi inşaat aşamasından son ana kadar izleme şansı bulmuş birisi olarak, şu kadarını söyleyebilirim ki, Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda uzun yıllara dayanan böylesine büyük bir kültürel talana rağmen bu kadar kapsamlı bir müzeyi açılış aşamasına getirebilmeyi sıradan bir “başarı” hikayesi olarak açıklamak emeği geçen insanlara ayıp olur, haksızlık olur!

Bu kentte tanımaktan onur duyduğum, yazdığı kitaplarla yakın tarihimize ışık tutan Maden Mühendisi Ekrem Murat Zaman’ın tırnaklarıyla bu aşamaya getirdiği Maden Müzesi her ne kadar resmi açılış yapılmasa da ziyarete açık…

Ekrem Bey’in Türkiye Taşkömürü Kurumu’na bağlı müesseselerden bin bir güçlüklerle aldığı bilgi ve belgelerinin yanı sıra madencilik tarihimizde kullanılmış alet, edevat ve teçhizatların sergilendiği müzeye gitmeden ölen öbürkü dünyaya gözü açık gider…

Hele ki, Ekrem Murat Zaman’ın insanın tüylerini diken diken eden anlatımıyla müzeyi geziyorsanız Fransızların madenleri işlettiği günlerden günümüze tarihe kısa süreli bir yolculuk yapıyorsunuz demektir…

Abartısız söylüyorum yaşamını TTK Kozlu Müessesesi’ne ait maden ocaklarında kömür tozu soluyarak kazanan bir maden mühendisinin yaklaşık 30 dakika süreyle adeta yaşayarak anlattığı müzeyi gezerken kendinizi zaman makinesinde hissedeceksiniz…

Kullanılan teknoloji, teşhir stantları, kronolojik sıralama, belgesel tarih, kömürün hazırlık aşamasından ateşle buluşmasına kadar her anını gözlemleyebileceğiniz müzede çocukluğunuza dönecek, kendinizden bir şeyler bulacaksınız…

Müzenin açılışı için tek eksik, temizlik ve güvenlik ihalesinin yapılması…

Geriye bir tek kurdelasının kesilmesi kalıyor…

Ve bir de tabii Müzeye atanacak personel ve Müze Müdürü’nün atamasının yapılması…

İşte tam da burada bir Türkiye klasiği yaşanıyor…

Şüphesiz müzenin bu aşamaya kadar gelmesinde, ihalenin yapılıp ödeneklerinin çıkartılmasında mevcut İl Kültür ve Turizm Müdürümüz ve çalışma arkadaşlarının da emeği büyük…

Ama eminim Zonguldak Maden Müzesi’nin isimsiz kahramanı Ekrem Murat Zaman’ın hakkını onlar da teslim ediyordur…

Ekrem Bey, bu güne kadar kendi ismini öne çıkarmadan, müzeyi Avrupa’nın en iddialı maden müzelerinden birisi haline getirerek Zonguldaklılar için bir onur abidesinin ilk harcını döküp, bir heykeltıraşın hassasiyetiyle en ince detayları bile düşünmüş…

Binlerce yaşanmış hikayeyi müze çatısı altında buluşturan Ekrem Murat Zaman’a yaşadığım kent adına şükranlarımı sunuyor ayakta selamlıyorum…

Şimdi sıra bu emeğin karşılığını verip, takdir etmekte…

Başta Zonguldak Milletvekilleri olmak üzere Bakanlık yetkililerinin böylesine önemli ve uzmanlık isteyen bir müzenin başına siyasi bir atama yaparak yanlışa düşmeyeceğini umuyor, Ekrem Bey’in hakkını teslim edeceklerini düşünüyorum…

Bu konuda başta ZOKEV olmak üzere kamuoyuna önemli bir görev düşüyor…

İnşallah bu yazı ile Ekrem Bey’in emeğini, bilgisini, madencilik tecrübesini teslim edeyim derken birilerini kızdırmayız…

Kaş yapayım derken göz çıkarmak istemem…

Teşekkürler Ekrem Ağabey…

Müze Müdürlüğüne sırf İmam Hatip Mezunu olduğu için birini atayacaklarsa…

En azından bir kez yiğidin hakkını teslim edip, Zaman’ın adını o müzenin en güzel yerinde yaşatalım…

Müzelik adam, Ekrem Murat Zaman!