Aslında Nasreddin Hocanın kazanı hikayesini hepiniz biliyorsunuz. Ama bu hikayenin yeni versiyonunu bildiğinizi sanmıyorum.

   Yenisini anlatmadan önce eskisini bir hatırlayalım.

   Bir gün Hocanın komşusu Hoca'dan kazanını ödünç istiyor. Komşu bir kaç gün sonra kazanı geri getirdiğinde; Hoca'ya kazanın yanında bir de tencere getiriyor. Hoca, ''bu ne?'' diye sorunca da ''Hoca senin kazan doğurdu!'' diyor. Hoca'da bu işe memnun oluyor.

   Aradan kısa bir zaman geçince, komşu tekrar kazanı ödünç alıyor. Ama bir türlü geri getirmiyor. Hoca, ''bizim kazan ne oldu?'' diye sorunca da, ''senin kazan öldü!'' cevabını veriyor. Hoca hiddetlenip ''bre nabekar! Kazan ölür mü ?'' diye gürleyince; komşu şu meşhur cevabı veriyor; ''Hocam kazanın doğurduğuna inanıyorsun da öldüğüne neden inanmıyorsun?''

   Hatırladığınız gibi, eski hikaye böyle. Şimdi de yeni versiyonunu anlatayım.

   Hocanın komşusu, orijinal hikayede olduğu gibi, Hoca'dan kazanını ödünç alıyor. Bir süre sonra kazanı geri getiriyor. Tabii yine yanında bir tencere ile! Sırıtarak Hoca'ya diyor ki; ''Hoca, senin kazan doğurdu!''

   Hoca bir de bakıyor ki kazan hurdahaş olmuş!

   ''Tabii doğurur lan!'' diyor. '' Irzına geçmişsin bizim kazanın!''

   Şimdi diyeceksiniz ki bu hikayeyi niye anlattı.Elbetteki sadece gülelim diye anlatmadım. Hikayemizdeki  Nasreddin Hoca, komşu, kazan ve tencere günümüzde bir şeyleri temsil ediyor gibi göründü bana.

   Bizler, halk olarak bindiğimiz dalı kesme alışkanlığında olduğumuz için Nasreddin Hoca'nın torunları olduğumuza şüphe yok. Dolayısı ile Hocayı temsil ettiğimizi düşünüyorum. Komşumuz da AKP olabilir. O zaman, kazan demokrasiyi; tencere de şimdiki ''fiili durumu'' çağrıştırıyor. Hani, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan söyledi ya; ''Beni halk seçti. Fiili durum oluştu. Yani sistem deyişti. Anayasayı da bu sisteme uydurun.'' diye!  Bu günlerde yapılan her şey bu fiili durum için değil mi?

   İşte alın size nur topu gibi bir tencere!  Ama kazan hurdahaş!

   Değerli okuyucular, yazıyı burada bitiriyorum. Anlayan anladı zaten!

 

                                                                                                  ŞERAFETTİN ÜSTÜNKOL