Adamın biri çıktı…
Kimsenin yapamadığını yaptı!
Ali Bektaş yönetimindeki Kozlu Belediyesi’nin ipliğini pazara çıkardı…
Resmi evraklarda adı kayıtlara “muhbir” olarak geçse de, aslında Kozlu’da onu herkes tanıyor…
Zaten onunda pek bir çekingesi yok…
Biz yine de kendi rızasını almadığımız için kimliğini açıklamıyoruz…
Aylardır gazetelere belgeler getiren o muhbirin iddialarını araştıran İçişleri Bakanlığı müfettişleri, aralarında Ali Bektaş ve Ertan Şahin’in de bulunduğu 15 kişi hakkında soruşturma açılmasını istedi…
Valilik İl İdare Kurulu da soruşturma için izin verdi…
Halkın Sesi’nin de defalarca gündeme taşıdığı…
Hatta tuhaf bir şekilde tekzip edilen haberlerinin doğruluğu aradan geçen zamana rağmen bu kararla tescillenmiş oldu.
Hatta Halkın Sesi o tarihte ilgili tekzip metnindeki yalanlamaları yayınlamadığı için 20 bin lira para cezasına çarptırıldı.
Ama bakanlık müfettişleri ve Valilik, Halkın Sesi’ni cezalandıran mahkemenin aksine Tekno Gayrimenkul’ün Kozlu Belediyesi’nden aldığı arazinin parasını vermeden belediyenin yasal olmayan şekilde arazi üzerindeki ipoteği kaldırarak yaklaşık 2,5 milyon lira kamu zararına uğratıldığına hükmetti.
Çoğunluğu AKP il ve İlçe yöneticilerinin olduğu meşhur “AKP kavşağı”nda yaşanan dolaplar tek tek ortaya çıkarıldı.
Gerçi hepimizin bildiği şeyler…
Sanki akçeli işleri ortaya çıkınca “Bizi kimse susturamaz” artistliği yaparak kıçlarını kurtarmaya çalışan gazeteci arkadaşlarımız bilmiyordu Hamdi Uçar’ın sahibi olduğu Özsüt’ün yapı ruhsatı olmadığını… Ya da kıyı kenar çizgisinde betonarme bina yapılamayacağını…
Aynı gazetecileri niçin AK Kavşak’ı bir kez olsun haber yapmadılar?
Ali Bektaş, bize kızacağına…
Günü kurtarmak için yasaları hiçe sayarak yaptığı işlerin hesabını versin öncelikle.
Kim ne derse desin pis işlerin kokusu er ya da geç çıkıyor…
Lebi Derya evleri ya Tekno Gayrimenkul yüzünden onca kişinin mağduriyetine bir de şimdi Kozlu Belediyesi’nin zararı eklendi.
Peki, daha politikanın “p”sini bilmezken, AKP’li kimliğiyle servetine servet katan Merkez İlçe Başkanı Metin Karaduman’a ne demeli?
Kendisinden önce imar alınamayan araziye “Karaduman Center” i diken Karaduman, soruşturma izni verilen dosyadaki iddialar için ne diyecek? Kıyı kenar ihlaliyle, projeye aykırı yapılaşma ile haksız kazanç sağlayan bir siyasetçi hala hangi yüzle o koltukta oturabiliyor!
Halkın Sesi’nin Kozlu Belediyesi’yle ilgili yaptığı haberleri, “Onlar zaten muhalif” ya da “kişiselleştiriyor” gibi sığ eleştirilerle basitleştirenler bakalım bundan sonra nasıl bir savunma geliştirecek?
Biz yolsuzluğun “A” partisi “B” partisi olmayacağını savunuyoruz…
Ali Bektaş kim?
Hamdi Uçar kim?
Metin Karaduman kim?
Bu saydığım isimler, yasaların üzerinde mi?
Yoksa bu kentte zengin olmak için AKP yöneticisi olma şartı mı var?
AKP Genel Merkezi, bunca usulsüzlük ayyuka çıkmışken hala bu adamları nasıl o koltukta oturtuyor?
Sonra da çıkıp “adalet” ten “kul hakkı”ndan bahsetmiyor musunuz?
Güldürmeyin bizi!
