İlk 1973 yılında geldiğim Çaycuma’da, 1992 yılından bu yana sürekli yaşamaktayım. Yani 27 yıldır buradayım!
Siyasi karşıtlığın karşılıklı bir düşmanlığa dönüşmediği ender yerlerden birisidir Çaycuma! Bu nedenle olsa gerek ufak tefek adli vakalar dışında öyle can sıkacak sorunlar yaşanmıyor burada! Çaycuma halkının demokrat, ilerici kimliği ve geleneği bu şehri yaşanır kılmaktadır.
On yedi yıldır ülkeyi yöneten iktidarın özellikle son on yılında uygulanan; kutuplaştırma, ötekileştirme, konsolide etme politikaları her yerde olduğu gibi Çaycuma’da da duyumsanmaya başlandı! Adını yazarak anmanın bile bende rahatsızlık yarattığı malum üç-dört kaymakamların dönemlerinde, başta Fethullah Gülen Cemaati olmak üzere diğer dinci ve ırkçı milliyetçi yapılanmaların temelleri atıldı. Sonra tut tutabilirsen!
Bugün her şeye karşın gene de yaşanabilir bir şehir ve yaşanabilir bir sosyal yapı içimizi rahatlatıyorsa, bu, iki dönemdir şehri yöneten CHP’li belediye sayesindedir. O dinci ve ırkçı milliyetçi yapılar pek de meydanı boş bulamıyorlar!
Başlıktaki soruyu, Türkiye için söylüyoruz çoğunlukla. Türkiye böyle olmayı sürdürürse bu soruyu Çaycuma için de söylemeye başlayacağız!
 
“HOCAM KİTAP SİNİN İŞİNİZ DEĞİL; BIRAKIN BU İŞLERİ!”
Çaycuma’nın köklü okullarından Barbaros Ortaokulu, ilkini geçen yıl yaptığı ve eline yüzüne bulaştırdığı Kitap Fuarını bu yıl ikinci kez düzenliyor. Geçen yıl yaşanan sorunlardan hiç ders alınmamış olmalı ki bu yıl da dakika bir; gol bir oldu!
Geçen yıl getirdikleri yazar(!)ların kitapları yüz kızartmıştı. Erotizm olsa başım gözüm üzerine; pornografik metinler içeren kitaplar sunulmuştu öğrencilere! Neyse ki kimi küçük müdahalelerle ve yeniden olmaz temennileriyle geçiştirilmişti durum.
Geçen yıl, bu fuarların nasıl yapılması gerektiği ilgililere ayrıntılı olarak anlatıldı. Öğrencilere yönelik bu tür organizasyonlara çağrılması düşünülen yazarlar seçilirken, öncelikle ürünlerinden birer örnek getirtilir, edebiyat öğretmenlerinden oluşturulan komisyon bu kitapları inceler ve öyle seçer. Sonra diğer çalışmalar yapılır.
Sayın okul müdürü ve Milli Eğitim Müdürü, Allah aşkına hiç mi yazar görmediniz de internet zırvalığı yapan şahısları “Yazar” olarak dayadınız çocukların önüne? Çocuk ve gençlik edebiyatının çok değerli birçok yazarı ve nitelikli ürünleri dururken bu kişileri nereden buldunuz?
Bu yazar(!)lardan birinin sosyal medya hesabından ne tür birisi olduğu görüldü de engellendi. Bu mudur yapacağınız iş? Bu kitap fuarı organizasyonu böyle mi olur!
Özellikle okul müdürü meslektaşıma sesleniyorum; “Hocam, kitap sizin işiniz değil; bırakın bu işleri, başka şeyler üretin!”.
Çaycuma Kaymakamlığı ve Milli Eğitim Müdürlüğünün bu tür organizasyonların nasıl yapılacağını artık görmeleri ve anlamaları gerek!
...
Bir başka sorun da getirilen kitapların niteliksizliği. Geçen yıl Kültür Sanat Merkezine giderek stantlara dizilmiş kitapları inceledim. Yayınevlerinin adı sanı duyulmuş değil. Kırk, elli lira olması gereken kitaplar; on, on beş lira. Dünya klasiklerinden bir kitabı yalnızca 10.-TL vererek satın aldım. Eve gelince kütüphanemdekiyle karşılaştırdım. O an bir çeviri faciasıyla karşı karşıya olduğumu gördüm. İnanın internet çevirisi gibi cümlelerle oluşturulmuştu kitap. Anladım ki bana kitap değil bir tomar kâğıt satılmıştı!
 
 “OLMAYA DEVLET CİHANDA; BİR NEFES SIHHAT GİBİ!”
Yaklaşık üç haftadır sağlık sorunlarıyla boğuşuyorum. Bir yanda güneş; ama yanında buz gibi hava! Bir yanda sanki ılımış gibi bir hava; yanında soğuk! Dengemi yitirdim ve hasta oldum! Üstelik biri bitti diğeri başladı!
Sevgili dostlarım, bu hastalık hiç iyi bir şey değil! Ben oldum hiç beğenmedim. Sakın hasta olmayın! Kesin bilgi; lütfen yayalım!
Ayakta kalabilirsem haftaya kadar sağlıcakla kalınız!