Zorunlu bireysel emeklilik fonuna 100 lira prim öde, 10 yıl sonra 152 lira maaşa bağlan!
 
10 sene prim yatır.
Koşullar uygunsa 152 lira maaş almaya başla.
 
Allah aşkına...
Bu ülkeyi yönetenler nereden yönetiyor?
 
Açlık  ve yoksulluk sınırından,
Geçim darlığından,
Her ay market faturalarının kabardığından,
Elektriğin çarptığından,
Suyun haşladığından,
Doğalgazın yaktığından,
Kiraların firladığından,
1 kilo etin, 1 kilo kıymanın emekli mutfağına giremediğinden,
İnsanların fırından bayat ekmek almak zorunda kaldığından,
Babaların anaların okula gönderilen evladın cebine harçlık koyamadığından,
Zenginler ile fakirler arasındaki makasın iyice açıldığından...
 
Emanetçi Başkanımızın haberi yok mu?
Hadi onun başında yeterince sorun-sıkıntı yumağı var.
 
Ya vekiller?
 
Vekiller genel merkezleri bilgilendirmiyor mu?
İnsanların çektiği çileyi yukarılara aktarmıyorlar mı?
 
Başbakan yoğun.
Vekiller parmak kaldırmakla meşgul.
 
İl başkanları!
 
İl başkanları toplantılarına iştirak eden muhterem yoneticiler yanlarında götürdükleri dosyalara hangi notları iliştiriyor?
 
İlçe başkanları...
Belde başkanları...
 
Eyyyy seçilmişler;
Asgari ücret yetmiyor.
İşçi, memur maaşı zor karın doyuruyor.
Emekli maaşı utandırıyor.
 
Lütfen zorunlu kılmayın, daha fazla zorlamayın!
Elinizi lütfen vatandaşın cebine değil vicdanınıza koyun.
 
 
BU KADARINA DA PES!...
Evde sağlık hizmeti veren belediyelere ezelden beri saygı duymuş, takdir etmişimdir.
Yaşlıyı, engelliyi, düşkünü, muhtacı evinde ziyaret edip ilgilenmekten, yaralarını sarmaktan, elinden tutmaktan daha üstün belediyecilik hizmeti bana göre yoktur.
Taaki bugüne dek!
İktidar partili bir belediyenin hayata geçirdiği proje; turevler hakkında fikirsizim, beni hayretler içinde bıraktı.
Ve bir kez daha ziyadesiyle anladım ki hizmeti kazıdıkça her defasinda altından insan çıkmıyor!
Bazen;
Yüzsüzlük!
Riyakârlık!
Haysiyetsizlik!
Utanmazlık!
Arsızlık!
Piskinlik!
Fışkırıyor...
Beni çileden çıkaran durumu azıcık deşeyim.
Yüreği (!!!)hizmet (!!!) aşkıyla (!!!) yanan (!!!) belediye başkanı, evde sağlık hizmeti veren 657'ye tabi personele ricada (!!!) bulunuyor;
"Sağlık hizmeti için gittiğiniz evlerde partimizi övün, benden ve belediyeden bahsedin..."
İş mi bu?
Boylesine rezil istek dile getirilir mi?
657'ye tabii çalışanların özellikle mesai saati içerisinde siyaset yapması yasak değil mi?
Sizde Allah korkusu bulunmaz mı?
Yapmayın arkadaş.
Oy için,
Şov için,
Koltuk için,
Ego için,
İnsanlığınızı kaybetmeyin!
 
 
 
ÇELİK'İ KARGALAR KANDIRDI!...
Dönemin (2012) AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Huseyin Çelik iktidar ile cemaat arasındaki kavga iddialarına yönelik; "cemaat devlete sızmış, buna kargalar bile güler" şeklinde net çıkışta bulunuyor.
Boylesine iddialı söyleme aslında kargalar sebep oluyor!
Çelik kargaları inceliyor.
Kıkırdayan tek karga yok.
Haliyle karga yoksa cemaat yok.
Yanılgı da işte tam burada başlıyor...
4 yıl sonra gerçek ortaya çıkıyor.
Cemaat kargaların da arasına sızmış!!!
 
 
 
KINIYORUM...
Şehir merkezindeki kırık kaldırım taşlarını kendi haline bırakan;
CHP İl Yönetimini!
Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir'i!
Zonguldak Belediye Başkan Yardımcılarını!
CHP'li Zonguldak Belediye Meclis Üyelerini!
Gazipasa'da boş gezen kaldırım mühendislerini!
Ve bile bile, göre göre, hissede hissede mahalli idareler seçiminde CHP'ye oy verenleri...
 
 
 
 
KENDİ KANINIZDA BOĞULUN,RAHAT BIRAKIN ÜLKEMİ!...
Hatay sınırında yakalanan ABD'li kadın ajan tutuklandı!
Bu haber doğruysa;
T.C. Cumhurbaşkanı R.T.Erdoğan'ın darbe girişimine yönelik 'bu iş henüz bitmedi' sözüne kesinlikle katılıyorum.
Ve diyorum ki;
Kahrolsun ABD yönetimi!
 
 
 
AMA…
Cemaat ile geçmişteki ilişkileri itiraf eden insanlar niçin kızağa çekilmiyor, görevden alınmıyor, savcı karşısına çıkmıyor, dışlanmıyor?
-Ben onların okulunda okudum ama!...
-Ben onlara para yardımında bulundum ama!...
-Ben Türkçe Olimpiyatları'na ana sponsor oldum ama!...
-Ben Gülen için ekranda ağladım ama!.. 
-Ben ne istedilerse verdim ama!...
-Ben Pensilvanya'ya gidip el etek öptüm ama!...
-Ben Gülen'e 'dön artık seni çok özledik' dedim ama!...
Ama!
Ama!
Ama!
 
 
 
TEĞET Mİ GEÇECEK?...
Polisler...
Askerler...
İmamlar...
Öğretmenler...
Gazeteciler...
Memurlar...
Doktorlar...
Hemşireler...
Sporcular...
Devlet hastaneleri sekreterleri...
Odacılar...
Korumalar...
İşadamları...
Dernek başkanları...
Vakıf yöneticileri...
Sair.
Kısa zamanda neredeyse 100 bin kişi FETÖ şüphelisi, darbe destekçisi belirlenip ya kızağa çekildi ya da işinden gücünden oldu.
Ancak şu ana dek yürütülen kapsamlı çalışma sadece SİYASETÇİLERİ teğet geçti!!!
Aktif siyasetçiler,
Emekli siyasetçiler hatta belediye başkanları cephesinde tık yok,şimdilik...
 
MIHLAMA
Zonguldak'a özel güvenlik görevlilerinin her kim hakkını yiyorsa Rabbim bin belasını versin.
Ulan adam olun, olamıyorsanız adam taklidi yapın, yapamıyorsanız çaldığınz gasp ettiginiz kul haklarını çoluk çocuğunuzun boğazından geçirmeyin!!!
Ama bilin ki pisliğiniz yanınıza kar kalmaz..
 
 
KRALIN OĞLU
Tüm ihanetler-kumpaslar-ittifaklar-kirli ilişkiler- bir türlü izah edilemeyen haliyle izahsız kalan hesaplar nasılsa FETÖ hanesine kaydediliyorken merak ediyorum;
Açlık ve yoksulluk sınırına rağmen insanlara (dul yetim yaşlılık maaşı,asgari ücret-işsizlik maaşı,emekli maaşı,bağ-kur maaşı, sair...) açlık ve yoksulluk sınırına yaklaşmayan maaşı, simitle karın doyurmaya yetmeyen  zamları reva görenler de FETÖ ile bağlantılı olabilir mi?
 
 
GÜNÜN ASPARAGASI!...
İktidar, yıllardır promosyon bekleyen emeklilerin yüzünü güldürmek için nihayet bankalarla anlaştı.
Emeklilerin hesabına ilk aşamada 3 bin lira aktarılacak.
 
 
DÜŞÜN DÜŞÜN…
 
-RÜYAMIN MANASİ NEDİR?...
Zorla beni il başkanı koltuğuna oturtuyorlar.
Ben de yedi ceddime referans olup termik santrallerde işe sokuyorum!...
 
-FETÖ, seçim sonuçlarına da tesir etmiş olabilir mi?
Neredeyse her yere sızan FETÖ için bu iş zor mu kolay mı...
 
-FETÖ sızıyor diye askeri okulları kapatacagiz.
Tamam!
Peki diyanet işlerine ya da diğer kurumlara sizmalari nasıl engelleyeceğiz?
 
-Darbe girişiminde kendini odaya kilitleten korgeneral...
Ve diğer korkusuz (!) paşalar içeren haberleri görmekten artık midem bulanıyor.
TSK'nin prestijine zarar veren haberlere niçin hala yayın yasağı konmuyor?
 
-MİT, Emniyet ve Jandarma, Güvenlik İstihbarat Müsteşarlığı (GİM) çatısı altında birleştirilmek isteniyormuş.
İstihbaratın tek çatı altında toplanması fikri gayet güzel ne var ki eksiktir!
Ziya eniştesiz çatı olmaz.