OYKA Kâğıt Ambalaj San. Ve Tic. A.Ş.’nin Çaycuma’da bulunan ve kraft kâğıdı, kraft selüloz ve yarı kimyevi madde üretimi yapan fabrikasında, üretim süreçlerinde kullanacağı buharı elde etmek için 85 MWt (Bir rivayete göre; 190 MWt) gücünde OYKA Enerji Biokütle Santralı kuruluyor. Projede buhar elde etmek için Saatte; 10 Ton (Bir rivayete göre; Saatte; 20 Ton) kömür (Bir başka rivayete göre, yonga ve kabuk artığı) yakılacak.
...
Üstteki bilgiler eğridir, doğrudur, orası fazla, burası eksiktir; şudur, budur hiç önemi yok! Önemi olan, öyle ya da böyle bu haberin temel olarak doğruluğudur! Gerekli izinler alınmış, gerekli izinler verilmiş, tezgâh hazırlanmış; çorap örülmüş!
...
Uluköy, Bakacakkadı, Kayıkçılar, Ahatlı arasındaki tarımsal alan biliminsanlarının tanımlamasıyla Mikroklima İklim Alanıdır.
Mikroklima İklim Alanı, çevresine göre farklı iklim özellikleri gösteren dar alanlardır. Bu alanlar bir vadi veya çukur sahada iklim şartlarının yerel ölçüde değişmesiyle oluşur. Tarımsal üretim için çok elverişli olan böylesi alanlar deyim yerindeyse altın değerindedir!
Toprakaltı suyu yüzeye yakın, alüvyonlu birinci sınıf tarım alanı olan bu bölgede, örtü altı üreticiliği (Seracılık), açık alan mevsimlik tarla üretimi, türlü çeşit meyvecilik ve bunlara bağlı olarak da önemli oranda süt inekçiliği (Hayvancılık) yapılmaktadır.
Mikroklima İklim Alanlarının hava sirkülasyonu ve buna bağlı ısı değişimi daha durağandır. O nedenle, donla geçen gece sayısı bölge ortalamasının çok altındadır. Daha çok ısı isteyen sebze ve meyveler kolaylıkla yetişir. Yılda üç kez ürün almak olanaklıdır. Seracılıkta, erken ilkbahar ve geç sonbahar üretimi her zaman yapılabilir!
Sözü uzatmayayım; şimdi bu OYKA Kâğıt, böylesi bir tarımsal alanın ortasına, havaya sülfürik asit ve diğer zehirli partiküller bırakacak bir tesisi konduruyor!
Bölge üzerinde esen hâkim rüzgârlar, yüksek dağların da yardımıyla kirlenen havayı bir yerlere taşıyabilecek durumda değil. Bacadan ne çıkarsa, bölgedeki her şeyin üzerine öylece yağacak!
Ayrıca, doğalgaz kullanımıyla hava kirliliğini büyük oranda bertaraf eden Çaycuma, yeni ve daha tehlikeli bir hava kirliliğiyle karşı karşıyadır!
Sevgili okuyucu, sanırım devam etmeme gerek yok! Anlayacağınızı anlamış olmalısın!
 
EKSİLER, ARTILAR!
Bu ara başlığa ilişkin tek bir tümce bile yazmak istemiyorum! Eksileri olsa ne olacak, artıları olsa kaç yazacak? Çaycuma Üretici Köylü Pazarı başta olmak üzere, bölgenin beslenme gereksinimini karşıladığı bütün pazarlara, zehir taşınıp zehir satılacak! Bunun eksisi, artısı mı konuşulur?
Soluyacağımız havanın, içeceğimiz suyun, börtü böcü ve tüm bitkilerin göreceği zararın eksisi artısı mı hesaplanır?
 
KİM NE YAPMALI?
Hani ablukaya aldığınız dostlarım aracılığıyla dile getirdiğiniz; “Kırnapçı kendini Çaycuma Belediyesi katkı payına kilitledi! Başka konu mu yok; hep belediyeyi yazıyor!” diyenlere tam teşekküllü bir orta! Buyurun, nur topu gibi bir sorunumuz oldu! Konu, kepimizi ilgilendirdiği gibi hem doğrudan hem de dolaylı olarak Çaycuma Belediyesini de ilgilendiriyor! Soframıza zehir koymaya çalışıyorlar; tribünde oturup seyretmeyi düşünmezsiniz umarım.
OYKA Kâğıt yöneticileri, en kısa zamanda ve en uygun iletişim yöntemini kullanarak halkı bilgilendirmeli, konunun sivil uzmanları aracılığıyla ikna olmamızı sağlamalıdır. Ben peşin peşin söyleyeyim; hiç ikna olmaya niyetim yok! Kapı ardında yapılan bir kısım dar alanda paslaşmalarla bizi katakulliye getirmeye çalışmanıza sessiz kalmayacağımızı biliyor olmalısınız!
Çaycuma başta olmak üzere çevre yerleşim birimlerinin atanmış ve seçilmiş yöneticilerine, tarımsal üretici örgütleri ve üretici halkımıza sesleniyorum; toprağımıza, suyumuza ve havamıza sahip çıkmalıyız! İş işten geçtikten sonra kahve köşelerinde, kapı önlerinde yakınmanın bir yararı olmayacaktır!
 
ESTETİK...
Çaycuma Belediyesinin son Belediye Meclisi Toplantısı sonrası yapılan basın açıklamanın ilk bölümünü kaygıyla ikinci bölümünü gülerek okudum.
Sütten ağzı yanan meclis üyeleri, kurulması önerilen Estetik Komisyonu başlığını görüşmeyi sonraki aya aktarmış. İyi de yapmışlar! Katkı Payı garabetinde de öyle davransaydınız, bugün içinde bulunulan kaos yaşanmıyor olurdu.
Estetik konusu şehir mimarisinin önemli bir alanıdır. Özellikle tarihsel dokusu çok güçlü olan örneğin; Eski Safranbolu gibi, 1500’lü yılların tarihsel dokusunu sergileyen Hollanda’nın Amsterdam şehri, İzmir-Selçuk’un Şirince Köyü gibi yerlerde, Şehrin Mimarı Estetiği için belirlenen kurallar vardır ve hep işletilir. Bu sayede oradaki tarihsel doku koruma altına alınır.
Elbette bu konunun özü ve içeriği salt bu yazdığım değil! Evlerin dış boyasından balkonuna, pencereye takacağınız perdeden evin önüne dikeceğiniz fidana kadar geniş bir alanı vardır ki böylesi bir tarihsel şehir dokusu Çaycuma’da zaten yok!
Ben size söyleyeyim; bu komisyon, belediyenin yıkmak isteyip de mülkiyet sıkıntıları ya da özel nedenlerle yıkılamayan eski binaları yıkıp, metazori yaptırımlar getirmek için kullanılacaktır! İnanın bana, bu komisyona girecek meclis üyeleri bu tartışmalı konunun ortasında olmaktan asla kurtulamayacaktır!
Tarihsel dokulu bir mimari estetiği olmayan Çaycuma gibi bir yerleşim yerinde böylesi bir girişim Katkı Payı garabetinden daha büyük sıkıntılar doğuracaktır! Spekülasyonlara ve husumetli yaptırımlara açık olacaktır!
İnanmıyor musunuz? Buyurun o halde; elinizi tutan mı var! “Kabul edenler?”, “Etmeyenler?”; “Kabul edilmiştir!
Devamı mı? Devamı bir sini taşlı pirinç! Ayıklarsınız artık...