ÖĞRETMENLİKTE 44 YIL...
 
      
      Çok değerli ve saygı duyduğum öğretmenler yetişti Çaycuma’da. Onların kimilerini meslek içinde, kimilerini idari kademelerde, kimilerini öğretmen örgütlenmesinde TÖS’ten TÖBDER’e geçiş yıllarında bize, -onlara göre genç kuşaklara- yardımcı olma çabasındayken, kimilerini de kendi kozası içinde eğitim- öğretim çalışmaları yaparken tanıdım. Onlarla birlikte olmayı, birlikte çalışmayı çok istemiştim geçmişte. Ama kuvvetli bir torpil bulamadığım için Çaycuma Ortaokulu Türkçe öğretmenliğine atanamamıştım.
İlkokul öğretmenim Emine Oral dışında ilk tanıdığım öğretmen   evimizin karşısında oturan Ferhat Çetin’di. Dereboyu sokağın ilk okumuş kişilerindendi. Ne yazık erken yaşta rahmetli oldu. İkincisi ise teyzem oğlu Saim Şen’di. İki öğretmenin de Köy Enstitüsü çıkışlı olduklarını daha sonra öğrenecektim. Saim Şen öğretmenin ses tonuna hayran olduğumu belirtmeliyim. Öyle bir ses özelliğine sahip olmayı çok isterdim. Saim Ağabey 1967 yılındaki Derleme çalışmalarımda da bana yardımcı olmuştu. İlk köy gezisine birlikte çıkmış Uluköy’deki ilk derleme çalışmasını da birlikte yapmıştık. Ses kayıtları hala duruyor.
İlk vekil öğretmenlik görevine 1961-62 döneminde (Başöğretmen-İlköğretim Md.)Muhittin Kılıçaslan zamanında Aliköy ilkokulunda başlamıştım. 1962-63’de ise Mahir Tekin beni Kızılbel ilkokuluna atamıştı. Bu okullarda zevkle çalışmış, çocuklara birşeyler öğretmenin hazzına varmağa başlamıştım.
*****
Bu kadrolar içinde pek dikkat çekmeyen, öne çıkmayan, sessiz durmayı yeğleyen, kendi kabında yoğrulan bir diğer öğretmen de Hayrullah Saki idi. Hayrullah Bey, ülkemizde yaşanan her dönemde Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Atatürk ilkelerine bağlı bir çizgi izler durumdadır. Çünkü onun bakış açısına göre Devlete sadakat önce gelmektedir. İşimizi aşımızı veren devlete her ne koşulda olursa olsun bağlı kalmalıyız, hizmet etmeliyiz anlayışını yansıtır.
Hayrullah Bey, Çaycuma Aliköyünde 1934 yılında dünyaya gelir. İlkokulu köyünde okur, 1949 yılında girdiği Kastamonu/ Gölköy İlköğretmen Okulu sınavını kazanır. Bu okulda 6 yıllık eğitimden sonra, 1955 yılında öğretmen olarak mezun olur ve Çaycuma/ Koramanlar ilkokuluna öğretmen olarak atanır.  Daha sonra da Kayıkcılar,  Burunkaya,  Hacıkadı ve Gemiciler köylerinde öğretmenlik yapar.
Çaycuma Kağıt Fabrikasını yapan Kutlutaş  Şirketi Çaycuma merkeze adını taşıyan Kutlutaş İlkokulunu yapar ve Milli Eğitim Bakanlığına hediye eder. 1970 yılında bu okula kurucu müdür olmak isteyen 26 öğretmen içinde Hayrullah Saki’nin dilekçesi uygun görülerek “müdür” olarak ataması yapılır. Kutlutaş ilkokulunda 1970 -2000 yıları arası kesintisiz 30 yıl başarı ile görev yapar.  Öğretmenlik mesleğinde köyler ve merkez dahil 44 yıl öğretmen ve idareci olarak çalışır. Ona kalsa “tutmayın beni” der gibi devam edecektir ama 65 yaş engeli 2000 yılında emekli olmasına yol açar. 
 44 yıllık meslek yaşamında yüzlerce öğrenci yetiştirir.  Mezun ettiği öğrencileri Çaycuma dahil, yurdumuzun her tarafında çeşitli meslekler de görevlerini başarı ile yürütmekteler.   İçlerinden milletvekili,  bakan ve kaymakam olanlar da var. Hayrullah Hoca kuşkusuz onlarla gurur duymaktadır.
*****
Hayrullah Saki, öğretmenlik ve idarecilik dışında bir üst okul bitirip kendini geliştirirken başka çalışmalara da imza atar.
1963 yılında Zonguldak ili 4 K Proje liderliğini yapar.
1966 yılında Zonguldak Kız Öğretmen Okulu Staj Müdürlüğü görevine getirilir.
1967 yılında ilkokul programı geliştirme seminerine katılır.
1981 yılında Milli Eğitim Bakanlığı ATATÜRK şurasına seçilir ve katılır.
1985 yılında Zonguldak ’da yılın öğretmeni seçilir, İli temsilen Ankara’ ya gider.
1988 yılında Eskişehir Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fak. Eğitim Bölümünü bitirir.
 1991 yılında aylıkla ödüllendirilir.
Meslek yaşamında yaptığı çalışmalar ilgili makamlarca beğenilir ve takdir edilir.   Eğitim, öğretim alanında bazı görevleri yapması ve çalışmalara katılması istenir, İstenilenleri yapar ve katılır. Çalışma süresi içersinde,  yaşam biçimi olarak tarif ettiği Atatürkçü görüş ve düşünceye bağlı, O’nun ilkelerine uygun, bilimsel, toplumsal ve çağdaş  eğitim yapmağa çalışır.  Eğitim ve öğretimin bireysel ve ideolojik olmaması gerektiğini kabul eder, mutlaka bilimsel ve toplumsal olmalı ilkesine sonuna kadar bağlı kalır.
              Hayrullah Saki emekli olur zorunlu olarak, ancak bir boşluğa düşmüş gibi hissetmektedir kendini. Eğitim,  öğretime olan aşkı ve çocuklara olan sevgisi ise hiç bitmemiştir.“Bugünün küçükleri, yarının Türkiye’sini yönetecekler” düşüncesi  yüreğindeki ateşi alevlendirir ve eşi Hayriye Hanımla kafa kafaya verip kendi olanaklarıyla çocuklar için bir “Anaokulu” yapmağa karar verirler. Valilik Makamı bu isteğini kabul eder, protokol imzalanır ve inşaat başlar. 2010 yılında inşaat biter, okul Milli Eğitim Bakanlığına kurucuları tarafından armağan edilir. 2011-2012 yılında  “Hayriye-Hayrullah SAKİ Anaokulu” kapılarını çocuklara açar. Hayrullah Hoca, bu küçük öğrencilerin de mutlaka Atatürk’ü, vatanını, bayrağını çok iyi bilen, tanıyan, seven ve koruyanlar olarak yetişecekleri inancındadır.
*****
Hayrullah Ağabey Çaycuma’da yaşamını sürdürüyor. Arada bir telefonla görüşebiliyoruz. Çaycumalı çocukları okuttuğu gibi kendi çocuklarını da okutmayı başarmış, evlendirmiş torunlar sahibi olmuştur. Hayat ona bazı olanaklar sunmuş, o da bunları kendince iyi değerlendirebilmiş sayılır. Bize de ancak kutlamak düşer.Değerli öğretmenimize sağlıklar esenlikler diliyorum. 44 yıllık meslek hayatı ayrı, Çaycuma’ya bir anaokulu kazandırmanının onuru ona yeter sanıyorum.