Yeni yılı yeni umutlarla karşıladık derken yolum İstanbul'a ve ağrıyan omuzla Baltalimanı Metin Sabancı Kemik Hastalıkları Hastahanesine düştü.

Sigortalı ve yeşil kartlılara tüm uygulamaların ücretsiz olduğu, saray dedikleri bu yerde, omzumda oluşan yırtık ve kireçlenme nedeniyle ameliyat olarak bir hafta yattım. Hastahane İstinyede, boğaz kıyısında ve Damat Ferit Paşanın Cumhuriyet kurulunca bırakıp kaçtığı bir saray. Hastahane olarak kullanılması çok kullanışlı olmasa da yatan hastalar için iç açıcı ve moral veren bir yer. Doktoru, hemşiresi, hastabakıcıyla hastalara oldukça ilgililer dersem doğruyu yazmış olurum.

Demem şu ki, kemik hastalıkları konusunda uzmanlaşmış bir ekibin elinde güven duyarak ameliyat oluyorsunuz. Hastahaneye yatmadan ve yattığınızdan itibaren tüm tetkikler kurulan sistem sayesinde tıkır tıkır işliyor. Yoğunluk nedeniyle, muayene ve ameliyat olacağınız günün çağrısını beklemek sıkıntılı biraz. Durumunuza göre bir, iki ay içinde çağrılabiliryorsunuz da, benim gibi. Altı ay, bir sene bekleyen de oluyormuş.

Ameliyatın on beş gün sonrasına da kontrol için rendevu veriliyor. Gereken egzersiz ve fizik tedavisi de arkasından gelecekmiş.Ya sabır diyerek bu sıkıntıları  da atlatacağım inşallah.

Bu süreç içinde telofonla arayıp soran,mesaj atan,ziyaretime gelen, tanıdık,tanımadık,dost,arkadaş ve akrabalarıma çok teşekkür ediyorum. Düş de gör, derler ya çok doğru. Her iyi dilek,dua sizi mutlu ediyor. Martıları, boğazdan geçen gemileri izlemekle geçen hastahane günlerimde bunu daha iyi anladım.

Omuz, diz, kalça, ayak ve ellerde oluşan her ağrının vakit kaybetmeden ciddiye alınmasını da öğrendim bu arada.

Sağlıklı günler dileğiyle, İstanbul'dan selamlar Zonguldak.