Basında şöyle bir haber:
Orman yangınlarından hayvanlar da büyük zarar görüyor.
Tüm dünyada her yıl 4 Ekim’de kutlanan Hayvanları Koruma Günü kapsamında yazılı bir açıklama yapan Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, “Türkiye’de 170 memeli, 463 kuş, 364 kelebek, 131 sürüngen, 480 deniz balığı, 236 tatlı su balığı ve 12 bine yakın bitki türü yaşıyor. Ormanlar peç çok hayvan türü için bir yuvadır. Ormanlarımız yandığında sadece ağaçlar yanmıyor, barındırdığı binlerce canlı ile birlikte geleceğimiz de yangınlarla yok olup gidiyor. Geleceğimize hep birlikte sahip çıkmalıyız” dedi.
Bildiğiniz gibi;
Hayvanlar bizlerin bu dünyada birlikte yaşadığımız komşularımız, arkadaşlarımız, yarenlerimiz…
Ancak tehlike altındalar!
Korunmaları gerekiyor bu ağızları olan ama dilleri olmayan dostlarımızın…
Bazı türler yok olma tehditleri altında yaşıyor, bazı türler de insanların neden olduğu tehlikeler karşısında çaresiz.
Ve Orman yangınları da işin üstüne tuz biber ekiyor…
Dünya üzerinde yok olma tehdidi altında bulunan hayvan türlerine dikkat çekmek üzere Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu'nun 1931 yılında Floransa'da ilan ettiği Hayvanları Koruma Günü her yıl 4 Ekim’de kutlanıyor.
Ülkemizde de aynen öyle oldu ve geçtiğimiz 4 Ekim’de Hayvanları Koruma Gününü kutladık.
Hatta cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan da bir hayvan barınağına giderek buradan engelli bir köpeği sahiplendi ve evine götürdü, köpeğin adı da Leblebi…
Çok güzel bir hareket
İnsanlara da çok anlamlı bir mesaj…
Hanımefendiyi kutluyoruz!
Helal olsun!
Genel Müdür Karacabey’in basında yer alan haberinin devam da şöyle:
“Evrende insanlardan başka canlılar olduğunu anlamak ve onların yaşam hakkına saygı duymak amacı ile kutlanan Hayvanları Koruma Günü vesilesi ile yazlı bir açıklama yapan Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, her yıl Türkiye’de yaşanan 2000’den fazla orman yangınında pek çok vahşi hayvanın da zarar gördüğüne vurgu yaptı. Yangınların yüzde 90 gibi çok büyük bir oranda insan kaynaklı olduğunun da altını çizen Karacabey, “Bahçe ve sera temizliği, anız yakımı, piknik, çoban ve avcıların ateşleri gibi vatandaşların ihmal ve dikkatsizlikleri nedeni ile her yıl pek çok orman alanı ve içerisindeki canlı yaşamı zarar görüyor. OGM olarak biz yangınların yaşanmaması için tüm tedbirlerimizi alıyoruz. Ama bu noktada vatandaşımıza da büyük sorumluluk düşüyor” dedi.
Orman Genel Müdürlüğü, çocuklara ve gençlere doğa ve hayvan sevgisini aşılamak için projeler de yürütüyor. Türkiye’nin farklı şehirlerinde okul çağındaki çocuklar için doğa eğitimleri veren OGM son olarak geçtiğimiz ay TÜBİTAK ve Bolu Bilim ve Sanat Merkezi ile birlikte “Bolu Aladağlarda Yeşil Sınıf Eğitimi” projesini gerçekleştirdi. Ormanların faydaları, orman yangınları ve ormancılık faaliyetleri hakkında bilgilendirilen öğrencilere ayrıca, ormanların korunmasında önemli yeri olan Kırmızı Orman Karıncaları gibi orman habitatı konusunda da bilgiler verildi. Benzer bir uygulamayı da İstanbul’da yürüten OGM, İstanbul Durusu Orman İşletme Şefliği aracılığı ile açık alan eğitiminde öğrencilerin potansiyelini en üst seviyeye çıkardığı ve bütünsel gelişimi desteklediği için ‘Orman Okulu’ eğitim modelini veren okullara ev sahipliği yapıyor. Orman okulları özellikle pandemi döneminde kapalı alanlardaki eğitime bir alternatif olarak tercih ediliyor.”
Bu da çok güzel bir olay…
Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey’i de kutluyoruz…
O’na da helal olsun!