Zor bir ülkenin en zor kentlerinden birini yaşıyoruz… Şayet doğanın sunduğu nimetleri doğru kullanabilsek bir dünya cenneti içinde geçecek günlerimiz… Ancak akıl almaz kâr hırsının emrine girmiş siyasetçiler kapkara bir hayat sunuyor bize… İşsiz, aşsız geleceksiz bıraktığı insanları tehdit olarak kullanarak kirlinin de kirlisi yatırımları dayatıyor… Gözleri de kara hani… AKP Milletvekili Özcan Ulupınar, sanki tavuk kışlar gibi insanları yaşadığı mekânlardan sürmekten bahsediyor örneğin. Çatalağzı halkı için “Alt tarafı 7 bin kişi, taşırız başka yere, olur biter” demeye dili varabiliyor…

 

Yakın zaman önce CHP’den istifa edip AKP’ye geçen Saltukova Belediye Başkanı Zerrin Güneş de, siyasi ilkesizliğinin yanına belki de belediyecilik tarihine geçecek akıl almaz bir ihanetin altına imza atabiliyor ya da… Anımsarsınız, Allah korkusundan vaz geçtim, kuldan da utanması da kalmayan bu şahıs, bir önceki başkan zamanında, imar planına işlenen, “Sanayi alanlarında, çevre kirliliği yaratan sanayi tesislerinin yer seçimine izin verilmez” notunu kaldırarak, termik santral dahil her türlü yatırımın Saltukova’ya yapılmasının önünü açtı… “Gelin doğamı istediğiniz gibi kirletin” dedi yani…

 

İLK KEZ KÜMÜLATİF ETKİ GÖZ ÖNÜNE ALINMIŞTI

Siyaset böyle yapar da bürokrasi  geri kalır mı… Yine anımsayacaksınız, geçtiğimiz yıl içinde, hem Eren Holding, hem ÇATES’i işleten Bereket Holding, hem de Demir Madencilik peş peşe santral başvurusu yaptı Çevre ve Şehircilik Bakanlığına… 700 metrelik daracık alanda, mevcut dört santralin yanına 3 santral daha kurmak gibi akıllara zarar girişim, Çatalağzı-Muslu halkını isyan noktasına getirdi. ÇED halk bilgilendirme toplantıları yoğun protestolara sahne olan bu projelerden ikisinin ÇED süreci durduruldu. Gerekçe ise son derece anlaşılabilir bir şeydi.

 

Bakanlık yetkilileri, yapılması planlanan termik santral projelerini, halen faaliyette olanlarla birlikte değerlendirerek, ortaya çıkması muhtemel çevresel problemlerle insan sağlığına ilişkin hassasiyetleri göz önüne aldıklarını ve ÇED Yönetmeliği’nin 12. maddesi gereğince projeleri durduklarını açıklamışlardı. Kurulacak yeni santrallerin mevcutlarla etkileşime girerek kümülatif etki yaratacağı termik santral karşıtlarının iddiaları arasındaydı. Bu zamana değin hep girişimcilerin safında yer alan Bakanlık ilk kez tutum değiştirmiş, bir anlamda iddiaları kabul etmişti…

 

HER TAŞIN ALTINDAN ÖZBAKIR ÇIKTI

Aradan bir yıl geçmeden ne olduysa oldu, aynı Bakanlık, aynı yerde, bu kez Demir Madencilik tarafından yapılan başvuruyu kabul etti. Geçen süre içinde “Ne yönetmeliklerde ne de Bakanlık yönetiminde bir değişim olmadığı halde, nasıl böyle bir karar alındı?” sorusunun yanıtı gecikmeden düştü gazetelere… Yerel basın, bu kararın alınmasında AKP Zonguldak Milletvekili Hüseyin Özbakır’ın son derece etkili olduğunu yazıyordu... Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Pınarhisar’da hapis yattığı sırada, cezaevi savcılığı yapmasını şansa çeviren Özbakır, oradan aldığı güçle kaderimizle oynuyordu…

 

Özbakır’ın Saltukova Belediye Meclisinin aldığı kararda da etkili olduğu yazıldı gazetelerde… Oraya termik santral, çimento ve demir-çelik fabrikası gibi ne kadar kirli teknoloji ürünü yatırım varsa, hepsini kurmaya uğraşan Ahmet Nur Çebi ile çekilmiş fotoğraflarını sosyal medyada yayımlayarak pozisyonunu açıklıyordu zaten…  Ey Hüseyin Özbakır… Siz görev süreniz dolar dolmaz, belki de hiç uğramamak üzere ayrılacaksınız buralardan… Ama ön ayak olduğunuz o tesisler bizlerin hayatını karartmaya devam edecek… Onlara bakan hiç imse, inanın ki hayırla yad etmeyecek… Bir kenara not edin olur mu?