Sol sosyalist örgütler ve bunların yayınları;  toplumun Demokrasi ve Özgürlük sınırlarının daha da geliştirilmesi mücadelesinde nefes borusudur.
Sol-Sosyalist örgütler, içinde yaşadıkları toplumun var olan hak ve özgürlüklerinin daha da geliştirilmesinde ve o hakların korunmasında verilen mücadelede hep ön saflarda yerini alır.
Kimileri bu örgütlerin çoğunu hatta tamamını sayılarına bakarak “ marjinal” diye tanımlar.
Sol-sosyalist örgütlerin dağınıklığına kimse aldanmasın, alanlarda düşman saldırısında bu dağınık güçler birleşir düşmana karşı omuz omuza dövüşür.
Dağınık görünmeleri ve sayılarının azlığı doğrudur ama sanat, kültür, edebiyat, alanında ne kadar yaratıcılık varsa bunların neredeyse tamamı bu küçük küçük hareketler içinden doğmuştur.
Sanat kollarının özellikle müzik ve tiyatronun kitlelerle buluşmasında devletin baskısı bu sanatçıların üzerinden hiç eksik olmadı devamlı yasaklarla boğuşuldu, ama yine de sanatçılar bu baskılara rağmen eserlerini sergiledi ve sergilemeye devam ediyorlar.
Emek alanında da böyle. Sağ hareketlerin geleneğinde “sendika” cılık yoktur. Emeğin bağımsızlığı ve emekçinin hakkını arama sadece emek dostlarına aittir.  Sağcılar tarih boyunca hep emek düşmanlığı yaptı.
Büyük sermaye çevreleri ne zamanki emek dostlarıyla baş edemeyeceklerini anladılar ve sırf kaleyi içten yıkmak amacıyla özellikle patronların ve devletin-hükümetlerin desteği ile sendika kurdurmaya başladılar.
Sonuç ortada. İşçiler bu saldırının karşısına sendikaları yanı sıra partileriyle çıkmak zorunda olduklarını biliyordu ama işçiler emekçiler ne zaman parti kurduysa devleti yönetenler o partiyi- örgütü kapattı. İşçiler kurdu iktidarlar kapattı.
Kimi zaman sekiz- on parçaya ayrılmış emek dostu örgütler bir araya gelip tek çatıda birleşti. Devleti yönetenler sudan bahanelerle bu örgütleri de dağıttı.
Emek dostları defalarca birleşti devleti yönetenlerde defalarca bu örgütleri kapattı.
Emek güçleri, halkı- işçileri örgütleme mücadelesinde devleti yönetenlerin tüm baskılarına rağmen ayakta kalma mücadelesi verdi veriyor.
İşte o partilerden biri Zonguldak ta da örgütlü olan “ Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖDP).”
20 yıl önce kurulan ÖDP nin 12–13 Mart günü Ankara’da iki gün süren kongre-konferansı vardı
Yaş ortalamasının 35 olduğu Bin kişiden fazla delege ve üye ile yapılan kongrede büyük coşku vardı. 18 yaşındaki partili ile 70 yaşındaki partililer bir aradaydı. Yaşlıların deneyimi gençlerin enerjisi partinin daha ileri atılan adımlarının göstergesiydi. 
 
LANET OLSUN HALK DÜŞMANLARINA
VE ONLARIN İŞBİRLİKÇİLERİNE
13 Mart günü halk düşmanı faşist güçler yine masum halka saldırdı. Şavaş kurallarına uymayan halk düşmanlarına lanet olsun.
Yoksul halka saldırmak onları katletmek acizlikten başka bir şey değildir
Emek ve demokrasi güçleri devleti yönetenlerin; bunu fırsat bilip anti demokratik yasaları çıkartmak için acele edeceğini biliyor.