Ey ahali haber acı...

Yüreğinizde duyun sancı…

Evveli zamandan beri koynumuzda beslediğimiz yılanların, dirliğimize, birliğimize, yüce dövletlimize kast etmek isteyen zındıkların varlığını alemi cihan biliyor…

Dövletimizin başı, başımızın tacı, Sultanımız şöyle buyurdu…

Bunda böyle…

Gak diyen zindana…

Guk diyen sürgüne gönderilecek!

Sultanı eleştirenler tez elden derdest edilecek…

Camide, avluda, çeşme başında, tarlada, sultanımız hakkında ileri geri konuşanları jurnalleyenlere ödül olarak 10 altın verilecek…

Kelime-i hamka yerine padişahımızı öven yazılar yazıp ona kullukta kusur etmeyen muharrirlere devlet hazinesinden ziyadesiyle kaynak aktarılacaktır…

Padişaha isyan eden, devletine başkaldırmış demektir…

Başkaldıranlar şehir meydanında 40 sopa ile cezalandırılacaktır…

Nefh-i sur(Kıyamet kopana kadar) dövletimizin reisi, milletimizin başı, sultanımız çok yaşa…

Padişahım çok yaşa…

Padişahım çok yaşa…

Padişahım çok yaşa…

Duyduk duymadık demeyin!

                            ***

Ülke olarak zor günler geçirdiğimiz süreçte, hükümet politikalarını eleştiren insanlar ya “darbeci” yaftası yiyor, ya da “vatan haini” oluyor…

Ne acıdır ki, ülkede sadece AKP’ye oy veren insanlar mutlu…

Karşıt görüşlüler birbirine nefret dolu gözlerle bakıyor…

Sosyal medyada aynı kentin insanları polise ispiyonculuk yaparak insanları işinden etmek için birbirleriyle yarışıyor…

Allah muhafaza, biri kibrit çaksa toptan tutuşacak memleket!

Hükümet yanlısı yazarlar, gazete ve televizyonlar yüzlerce ölü ve yaralının olduğu darbe girişimi sonrası bayram kutlamalarını aratmayacak yayınlar yapıyor… Kutlamalara katılmayanlar hemen cemaatçi olmakla itham ediliyor…

Dün akşam saatlerinde Çatalağzı Belediye Başkanı Adnan Akgün’le karşılıklı sohbet etme imkanı bulduk. Akgün, Kilimli Kaymakamlığı’ndan belediyeye gelen yazıda Çatalağzı Belediyesi’nde çalışan ve FETÖ Terör Örgütü’ne yakın isimlerin işten atılıp atılmadığının sorulduğunu söyleyince irkildim…

Yani Adnan Akgün ya da başka bir belediye başkanı sevmediği, siyaseten kendisine rakip gördüğü birini Kaymakamlığa bildirip işten atsa kimse itiraz edemeyecek… Ülke genelinde 35 bin kamu görevlisinin açığa alındığı, işinden aşından edildiği bir dönemde sosyal barışın olması ne mümkün!

Yazımı halen Zonguldak’ta yaşayan arkadaşım, sevgili kardeşim Iraklı Mahmut’un hikayesiyle sonlandırmak istiyorum…

Mahmut, Saddam döneminde Irak’ta bilgisayar mühendisliği okuyan bir asker çocuğu… Irak savaşı sırasında Saddam’a yakın olan Albay babası nedeniyle 5 yıl Ebu Garip cezaevinde işkence görüp zindanda kalıyor… Yaşadığı günleri anlatırken gözleri doluyor… Yapılan işkenceleri, muameleleri anlatırken insanın kanı donuyor… Hayatı boyunca sinek bile öldürmemiş olan Mahmut, Saddam adına cinayetler işlenmekle suçlanıyor… 5 yıl sonra hakim, Mahmut’un katil olduğunu söyleyen Saddam rejimi karşıtlarının önüne aralarında Mahmut’un da bulunduğu 5 kişiyi dizip katilin hangisi olduğunu soruyor… Görgü tanıkları Mahmut’u teşhis edemeyince hakim, Mahmut’u serbest bırakıyor… Üzerindeki turuncu mahkum kıyafetiyle kendisini cezaevinin önünde bulan Mahmut, ilk iş olarak 5 yıldır irtibat kuramadığı ve öldüğü zanneden tarih öğretmeni eşini arıyor. Yaşanan ilk şokun ardından Mahmut eşi, küçük kızı ve bir bavula sıkıştırdığı hatıralarıyla Türkiye’ye kaçıyor…

“Kaçmasaydım öldürülürdüm” diyen Mahmut’un hikayesi, mezhep çatışmasından dolayı doğup büyüdüğü toprakları terk etmek zorunda kalan yüz binlerce Iraklıdan sadece bir tanesi…

Dün televizyonlarımızın başında Irak, Mısır, Suriye’de hangi manzaraları izlediysek, bugün aynı sahneleri ülkemizde yaşıyoruz… Egemen güçler, artık Ortadoğu’ya kendi askerlerini gönderip savaşmak yerine etnik ya da dinsel kimlik üzerinden iç savaş çıkarıp istediği taşları oyuna sürüyor…

Umarım ülkemiz de Arap Baharı benzeri bir kaderi yaşamaz… Ne yazık ki, benim gibi binlerce yurttaş mutsuz, gelecek kaygısı yaşıyor… Korkarım ki, bu tufandan muhalif gazetecilerde payına düşeni alacak!

Baksanıza “OHAL” ilan edilen illerde emir komuta Valilerde olacakmış…

“OHAL”de hep bir ağızdan bağıralım…

Padişahım çok yaşa!