CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Bartın'da yapılacak aday tanıtım töreni öncesinde uğradığı Zonguldak'ın Devrek İlçesi'nde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin Genelkurmay'ın yaptığı suç duyurusu ile ilgili sorduğu bir soruya, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirerek, "Şimdi 'Bize, milli orduya kumpas kurdular' diyor. Bu ülkeyi sen yönetmiyor muydun arkadaş. 11 yıldır başka bir Recep Tayyip Erdoğan mı yönetiyordu?" dedi.

"BİLAL ERDOĞAN NİYE GİTMİYOR"
"Yıllardır savunma hakkının kısıtlandığını delillerin usulsüz olduğunu söyledik. Başta hükümet yetkilileri ve Sayın Erdoğan olmak üzere tümü bizi Ergenekoncu olmakla suçladı. Sonuçta haklılığımız çıktı ortaya. Açık çek verdiğimi ifade ettim, getirsinler Özel Yetkili Mahkemeleri hukuk sisteminden kaldıralım, yargılamaları yeniden başlatalım. Çünkü adalet herkes için haktır. Zorunlu bir unsurdur. Adaletin olmadığı bir dünya dünya değildir. Adalet bir milletin ortak vicdanıdır. Bunu sağlamak gerekiyor. Suç duyurusunda bulunulsun ya da bulunulmasın bu çok önemli değil. Siyasiler olarak düşünüp geriye baktığımızda bu davanın avukatlığını kim üstleniyordu acaba? Ben
değil. Avukatlığı üstlenen Recep Tayyip Erdoğan değil miydi? Şimdi 'Bize, milli orduya kumpas kurdular' diyor. Bu ülkeyi sen yönetmiyor muydun arkadaş. 11 yıldır başka bir Recep Tayyip Erdoğan mı yönetiyordu? Babam olsa bile gidecek mahkemede ifade verecek diyordu. Dönemin Genelkurmay Başkanı'na git ifade ver dediler, mahkemede göz altına alındı ve tutuklandı. Şimdi cezaevinde yatıyor. Bilal Erdoğan niye gitmiyor? Hukukta çifte standart olur mu? Birisini farklı anne doğurdu. Birisini farklı. Ama bunlar anne. Anneler farklı ama insan bunlar. Adalet herkes için geçerli değil mi? Benim oğluma adalet dursun, onun oğluna gelince başına çöreklenelim. Böyle bir anlayış olmaz arkadaşlar. O nedenle TSK böyle bir başvuruda bulunmuşolabilir." dedi.

HATAY'DAKİ TIR...
Hatay'da durdurulan TIR'la ilgili soruya da, "Hükümet Suriye'nin içişlerine karışıyor. El Kaide, El Nusra militanlarına silah gönderiyor. Bu çok açık net yargı karalarıyla ortaya çıktı. Hatta Adana'da sarin gazı bile yakalandı. Bu hem medyaya, hem yargıya intikal etti. TC'nin uluslararası alanda meşruiyetini tartışmalı hale getirir. Bir devlet yasadışı yoldan tarafların birine silah göndermez. Bu doğru değildir. MİT'in operasyonel görevi yoktur. Yasasında böyle bir yetki de yoktur. Hangi gerekçeyle aranmıyor. Devletin savcısı, hakimi çalışamaz hale geliyor. Devletin çivisi çıkmış. Savcı gidiyor, ihbar var, bu TIR'da silah var diye, Vali polise, jandarmaya emir veriyor, geri çekilin diye. Savcı nasıl arama yapacak. Böyle bir devlet, böyle bir anlayış olabilir mi?" diyerek yanıt verdi.

BAKAN'A CEVAP...
Bir gazetecinin İçişleri Bakanı'nın "Herkes içine bakın" yönlü sözleriyle ilgili yönelttiği soruya," İçişleri Bakanı bir itirafta bulundu. Dolaylı olarak silah olduğunu kabul etti. Bu ileride Türkiye'nin başına çok sorunlar açacak. Bakanınız itiraf etti diyecek. 'Herkes işine baksın' diyor. Savcının işi nedir? Yasa dışı bir silah varsa bir yerde onları bulmak değil midir? Polisin görevi savcıya desek olmak değil midir? Ne zamandan beridir yürütmenin yargıya müdahalesi meşru görünmeye başladı? Böyle bir kural var mı hukuk devletinde?" diyerek yanıt verdi.