CHP İstanbul Milletvekili ve CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, İç Güvenlik Yasası’na ilişkin, “Molotof ile ilgili terör karşısındaki her maddeye razıyız. Fakat vatandaşın arabasında, üstünde polise arama hakkı veren, gözaltı hakkı veren hiçbir demokratik ülkede olmayan şeylere izin veren maddeleri kabul etmiyoruz” dedi.
Partisinin Zonguldak İl Örgütü’nde gazetecilere açıklamalarda bulunan Hamzaçebi, İç Güvenlik Yasası’na ilişkin Başbakan Ahmet Davutoğlu’na çağrıda bulunarak, “Sayın Başbakan molotof, terör, bonzai diyor. Söylendiğinde elbette bunlara karşı önlem alınmalı denilen kelimeler kullanılıyor. Daha önce yaptığımız çağrıyı tekrar yapıyorum. Gelin polise sınırsız arama hakkı veren, mahkeme kararıyla değil emniyet müdürünün talimatıyla süreyi uzatan, hangi mahkemelerde görüşüleceğini belirleyen düzenlemelerden vazgeçin. Terörle ve bonzai ile ilgili düzenlemeleri yapalım. Gençlerde uyuşturucu konusunda ciddi bir sorun var. Bonzaiye ilişkin düzenlemeyi 4 siyasi parti olarak kabul ettik. Hatta bonzai cezasını arttıran önergemizde kabul edildi. Molotof ile ilgili terör karşısındaki her maddeye razıyız. Fakat vatandaşın arabasında, üstünde polise arama hakkı veren, gözaltı hakkı veren hiçbir demokratik ülkede olmayan şeylere izin veren maddeleri kabul etmiyoruz” dedi.
“O ANLAYIŞ HALEN DEVAM EDİYOR”
Hiçbir demokratik ülkede polisiye önlemlerle hükümetlerin ayakta kaldığına dair örnek bulunmadığını söyleyen Hamzaçebi, “Hiçbir demokratik ülkede polisiye önlemlerle hükümetlerin ayakta kaldıkları görülmemiştir. İsterse çoğunluk gücüne dayanarak bunu yapmaya çalışsın bu yasalar bu hükümetin sonunun gelmesine engel olmayacaktır. Her seçim sonrasında balkona çıkan zafer konuşmaları yapan bir başbakan vardı. O anlayış halen devam ediyor. Meydanlarda kutuplaştırma siyaseti devam ediyor. İsim değişikliği kutuplaştırma siyasetine son vermedi. Millet bu hükümet sayesinde bölünmüştür” diye konuştu.
“ESAD YIKILACAKTI, TÜRBE YIKILDI”
Süleyman Şah Türbesi operasyonunu vatan parçasının kaybı olarak niteleyen Hamzaçebi, şöyle devam etti:
“Süleyman Şah’ta yaşananları acı içinde izledik. Ordu demek bayrağı toprağı korumak için vardır. Orada çatışma olsa iyi miydi deniliyor. Hiç kimse bir askerin şehit olmasını istemez. İnsan hayatı her şeyden daha önemlidir. Bu anlayış Güneydoğu’da ölseler daha mı iyiydi denilip Güneydoğu’dan orduyu çekebilir. Süleyman Şah Türbesi’ndeki toprak kaybı vatan parçasının kaybıdır. Vatan toprağı Süleyman Şah Türbesi’nde kaybedilmiştir. Bu meseleyi millet olarak görüşeceğiz. Daha önce kararlılık mesajları veriliyordu, 1 yıldır Süleyman Şah tehlikede denildiğinde misliyle cevap verilecektir, kimse Türkiye Cumhuriyeti’nin gücünü test etmeye çalışmasın demişlerdi. Demek ki test etmeye kalkışsalar çok daha kötü şeyler olacaktı. Esat yıkılacaktı türbe yıkıldı.”
“VATAN HAİNİ DEMEDİĞİ KALDI”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 Aralık 2014 tarihinden itibaren Merkez Bankası’na düzenli olarak baskı uyguladığını öne süren Hamzaçebi, açıklamalarını şöyle tamamladı:
“Dolar kuru 2.52 TL oldu. Dün akşamki kapanış 2.47 idi. Recep Tayyip Erdoğan ne zamana konuşursa dolar yükseliyor. 12 Aralık’tan bu yana Merkez Bankası’na düzenli olarak yükleniyor Sayın Erdoğan. Bir tek vatan haini demediği kaldı. Dışa bağımlı, kime hizmet ediyor belli değil dedi. Bir cumhurbaşkanı merkez bankası başkanıyla uğraşmaz. Merkez Bankası bağımsız olmalı. 2001 krizinden sonra Türkiye burayı bağımsız yaptı, ne zaman faiz indirsin baskısı uygulanırsa dolar yükseliyor. Yani 10 bin TL olan bankadaki para 9 bin TL olmuştur. Biz kaybediyoruz, dolar kuru kazanıyor.”