CHP Eski Merkez İlçe Başkanlarından Ortak Deklerasyon:

“Koşulsuz Güçbirliği“
Cumhuriyet Halk Partisi’nde(CHP) bugüne kadar görev yapmış Merkez ilçe başkanları, ortak deklerasyon yayınlayarak yerel seçimler öncesinde parti içinde yaşanan tüm kırgınlıkları geride bırakıp seçimlere kadar “koşulsuz güçbirliği” çağrısı yaptılar. Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik krizinin yaşandığı bir süreçte, iktidar partisinin hala çözüm üretmek yerine gölge düşmanlar yaratarak bahane üretmeye devam ettiğine dikkat çeken CHP kurmayları, “Böyle bir tabloda hiç bir CHP’linin kişisel çıkar ve politik beklentilerine göre hareket etme lüksü yoktur. Biran önce parti içerisinde ve dışarıdaki tüm dinamikleri yerel seçimler öncesinde samimiyetle göreve davet ediyoruz” dediler.
CHP’de özellikle son dönemde parti içerisinde yaşanan yönetim krizi, danışma kurulunda yaşanan gerginlik eski Merkez İlçe Başkanlarını bir araya getirdi. CHP üyesi heykel sanatçısı Nazmi Özden’in bireysel çağrısı üzerine Ora Kafe’de buluşan eski ilçe başkanları,Mahmut Altuntaş, Ertuğrul Koltuk, İlker Özübek, Tarık Coşkun, Cemal Şahin  ve Ebru Uzun ile mazeret beyan ederek toplantıya katılamayan Hüsnü Hazır ve Murat Pulat ortak deklerasyon yayımlayarak tüm CHP’lilere “koşulsuz güçbirliği” çağrısı yaptı. 
Yaşanan ekonomik ve siyasi krize rağmen CHP’nin hali hazırda halkın tek umudu olduğunun vurgulandığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Yaşadığımız zor günlere rağmen yurttaşlarımızın geleceğe dair umutlarını diri tutan Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak örgütü içinde yaşanan siyasi çatışmalar, yaşanan kırgınlıklar her partilimiz gibi bizleri de derinden üzmektedir. 17 yıllık iktidarlarında her seçim öncesinde kendi tabanını diri tutmak ve oylarını korumak uğruna AKP’ye oy vermeyen insanları ayrıştıran, iktidarın değişmesi halinde ülkede kaos yaşanacağını söyleyerek krizden beslenen hükümetin milyonlarca insanın geleceğini ipotek altına almasına seyirci kalınmaması için herkesin sorumluluk alması gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde yapılan danışma kurullarında yaşanan olumsuz tablo üzerine, il  ve ilçede yönetimlerindeki fikir ayrılıkları tam da yerel seçimler öncesinde partimize gönül  veren hakkımızı derinden yaralamaktadır. Siyasi ikballeri uğruna parti içi yarışı kavgaya dönüştürmek isteyen her kim olursa olsun müsaade etmeyeceğimizin önemle altını çiziyoruz. Parti örgütü ve CHP’li yerel yönetimler olarak en kısa zamanda mahallelerdeki aksayan hizmetleri tamamlamak, CHP’li olmayan belediyeleri partimiz saflarına kazandırmak için herkesi “koşulsuz güçbirliği”ne davet ediyoruz. Zonguldak örgütü il ve merkez ilçe başkanımızın koordinasyonunda öncelikli olarak kırgın olan partililerimizi yeniden kucaklamak, gençlik ve kadın kollarını güçlendirerek ayağa kaldırmak zorundadır. Meselenin sadece, CHP’nin yerel seçimleri kazanmasının değil, AKP’nin kazanması halinde ülke genelinde yaşanan baskıcı rejimin yerel yönetimlere de yansıyacağını hakkımıza anlatacak kadroları yeniden toparlamaktır. Bunun için derhal CHP’li belediyelerin il ve ilçe başkanlarımızın nezaretinde bir araya gelerek durum değerlendirmesi yapması gerekir. Aday belirleme sürecinde önceliğimiz; yönetenlerin kişisel tercihleri değil, parti tüzüğü ve adayların kamuoyundaki saygınlığı ve karşılığı olmalıdır. Bu meyanda bizler eski Merkez ilçe başkanları olarak parti içi dinamikleri harekete geçirmek için en kısa zamanda il ve merkez ilçe başkanımızla bir araya gelip halkımızın kırılan umutlarını yeniden yeşertmek istiyoruz. CHP’li eski ve yeni yönetimlerin derhal sağlıklı bir özeleştiri yapmak suretiyle, bugüne kadar düşülen hatalardan ders alarak yeni bir yol haritası çizme zamanı çoktan gelmiştir. Tabanın yumruğunun yönetimler üzerinde etkili olduğu bir anlayış, CHP’nin demokrasi anlayışının ta kendisidir. İşte bu görüş ve düşünceler ışığında atılan bu adımın önümüzdeki günlerde CHP’ye gönül veren herkes üzerinde ciddi karşılık bulacağı umuduyla, kimseyi ayrıştırmadan, parti büyüklerimiz, eski ve yeni milletvekillerimiz ile partililerimizdeki küskünleri kucaklaştırmak istiyoruz. Bu çağrı sadece CHP örgütlerinde görev almış eski ve yeni yöneticilere değil, Cumhuriyet rejimini savunan, çocuklarımızın geleceği için kaygılanan tüm Zonguldaklılaradır.”