“GEÇMİŞTEN GELEN KİNİNİ KUSTU”

Uçar, tartışma anına yakından şahit olduğunu belirterek, “Siyasilerin en önemli görevlerinden bir tanesi davranışlarına, konuşmalarına, hal ve hareketlerine mutlaka dikkat etmeleridir. Orada yapılan hareket aslında iki şahsın kendi arasındaki husumet neticesinde hesaplaşmaları değildi. O aslında hem Ak Parti’ye hem Zonguldak’a hem de teşkilatlara, orada bulunan bütün seçmenlerimize karşı yapılan hareketti. Oradaki olayın ben bizzat içerisindeydim. O masadaydım. Basının dile getirdiği gibi yumruklaşma falan olmadı. Sadece eski Milletvekilimiz Özcan Bey girdi içeriye tokalaştı. Özcan Bey, Satılmış Bey’in çenesinden tutarak bir iki laf söyledi. Ama söylediklerini tam anlamıyla duymadım. Gergin bir ortam vardı. Asla ve asla yumruklaşma yoktu. Belediye Başkanı Satılmış Gebeş’te asla ve asla yerinden kalkmadı. Belli ki Özcan Ulupınar geçmişten gelen kinini orada kustu” ifadelerini kullandı.

“DAHA ÖNCEDE SALDIRGAN TAVIRLARI OLDU”

Uçar, basına karşı sergilenen tutumu ve Ulupınar’ın davranışını kınarken “Bu doğru değil, çok yanlış bir hareketti. Açıkça söyleyeyim Özcan Bey’in buna benzer daha önce yapmış olduğu saldırgan çıkışları da oldu. Ama bu seçim sonuçlarının vermiş olduğu psikoloji ile orada kinini kustu. Son derece yanlış ve çirkin bir hareketti. Açıkçası partimizin en üst düzey yetkilisinin, milletvekillerinin, parti teşkilatlarının, sivil toplum kuruluşu örgütlerinin orada olması ve bu hareketi başlatan kişinin eski bir milletvekili olması çok önemli, çok da manidardır. Bu yüzden partimizin üst kurulları bu olayı çok iyi değerlendireceklerini, iki arkadaşımızla ilgili görüşmeler yapacağını ifade ettiler. Ama partimizi ve partililerimizi oldukça üzen bir hareketti” ifadelerini kullandı.

UÇAR, BASINA OLAN DAVRANIŞI KINADI

“Rezillik yapmayın da basın çekmesin”

Yaşanan husumetin rant kavgasıyla uzaktan yakından alakası olmadığının altını çizen Uçar, “Yapan arkadaşlarımızı, partimizi bu denli kötü olayla ulusal basına taşıyan arkadaşlarımızı bende kınıyorum. Bu o günkü olay değil. Genel seçimlerdeki tablolar nedeniyle ve geçmişten gelen bir problem. Ama bunu rant kavgası olarak asla nitelemeyin. Birisinin birisiyle tartışması, husumet kavgası illa rantla ilgili değildir. Bir takım maddi değerlerin dışında manevi değerlerde vardır. Bunlarla ilgili de birbirlerine husumetleri olabilir. Ama sokakta bu tablodan sonra herkes rant kavgası olarak değerlendirebilir. Şunu belirtmek isterim ki bu seçimlerden değil, seçimlerden 3-4 yıl öncesine dayanan bir sorundur. Biz bunları zaman zaman sükûnete davet ettik. Yanlış yaptıklarını söyledik. Hatalı olduklarını söyledik. Birebir çağırıp ta durumu anlattık. Şimdiye kadar bir sorun çıkmadı, çıkartmamaya çalıştık. Ama gelinen noktada belli ki seçimlerden sonraki tablo eski Milletvekili Özcan Ulupınar’ı çok üzmüş, rahatsız etmiş ki bu durum yaşandı. Orada olmamalıydı, arkadaşlarımız medenice anlaşabilirlerdi. Böyle olmaması lazımdı. Ama Ulupınar’ın etrafındaki insanlar belki kışkırttılar.

“BASIN MENSUBU OLSAM BEN DE ÇEKERDİM”

O iftar yemeğini bütün teşkilatlarımıza, sivil toplum kuruluşlarının da tatsız ortamda iftar yapmasına vesile oldular. Basının en güzel yakaladığı haberlerden birisi oydu. Ben basın mensubu olsam bende çekerim o görüntüyü. Siz çıkıyorsunuz orada kavga ediyorsunuz, kendi içinizde çekişiyorsunuz ondan sonra diyorsunuz ki bizi çekme. Rezilliğin bin parçasını yapıyorsunuz sonra basına çekmeyin diyorsunuz. Basın niye çekmeyecek? Sen eğer bu hatayı yaparsan basın için en önemli haber o. Yoksa herkes yemeğini yer kaybolur gider. İnsanlar ne okuyacak? İnsanlar bizim rezilliğimizi mi okuyacak diyenler olacaktır. Rezillik yapmayın basında çekmesin. Halkta rezilliğinizi okumasın. Basına orada yapılan hareketi asla ve asla tasvip etmiyorum, kınıyorum. Kavga etmeyin, dövüş etmeyin, çekmesin. Basın için en önemli haber bu. Basına yapılan tepkileri kabul etmiyorum”  şeklinde konuştu.


 BEKLENMEDİK SONUÇLARDI…

Seçmenin, siyasi partilere “Dikkatli olun! gerekirse iktidarı da indiririz. Baraj altında ki partiyi de baraj üzerine çıkartırız” mesajı verdiğini belirten Uçar, “2015 Genel seçimleri aslında hiçbir partinin beklemediği bir sonucu doğurdu. En başarılı gibi görünen Halkların Demokratik Partisi (HDP) bile beklemediği bir oy aldı. Bunun dışında hem Ak Parti hem Cumhuriyet Halk Partisi hem de Milliyetçi Hareket Partisi’nin beklemediği sonuçlardı.

Seçmen, siyasi partilerin tümüne aslında demokratik bir ders verdi. Dikkatli olun biz gerekirse iktidarı da indiririz. Gerekirse baraj altında ki partiyi de barajın üzerine çıkartırız dedi. Umut ederim ki siyasi partiler gerekli dersleri almışlardır. Kendi kişisel hırslarını ve çıkarlarını geride bırakıp seçmenin verdiği mesajı iyi algılayıp ülke menfaati için çalışırlar” şeklinde konuştu.

“LİSTELER DOĞRU DEĞİLDİ

Seçimin Zonguldak’ta ki etkileri hakkında ise Ak Parti’nin yanlışlıkları olduğunu ve aday listesinin seçmen kitlesine hitap etmediğini vurgulayan Uçar, “Açıkçası her seçim sonrasında genelde başarısızlıklarla ilgili bir fatura kesilir. Bu fatura genelde yapılmadı, edilmedi, gidilmedi şeklinde teşkilatlara karşı yapılır. 2002- 2014 seçimlerine kadar girmiş olduğumuz yerel seçimlerde dâhil hiçbir seçimde biz ikinci parti olmadık. Secaattin Bey döneminde yerel seçimlerde kaybettiğimiz halde 1500-2000 civarında oyumuz artmıştı. Biz bu şekilde seçim kaybetmiştik. Burada Ak Partinin 40 bin civarında ki oyunun geri gelmesi Zonguldak seçmeni açısından verilmiş çok önemli bir mesajdır. Teşkilatımızın emeklerinden ya da başarısızlıklarından bahsetmek istemiyorum. Burada Genel Merkezimizden tabana kadar alınması gereken dersler var. Yanlışlar var. Ben listelerin doğru olmadığını söylemiştim. Zonguldak seçmenine hitap eden bir liste değildi” ifadelerini kullandı.

 DERYA AKTAŞ