Eğilim yoklaması sonrasında Cumhuriyet Halk Partisi’nde sular durulmuyor. İl ve İlçe yönetiminin listenin aynen kalması, kontenjan adayının kullanılmaması yönünde genel merkeze baskı yaptığı, eğilim yoklaması öncesi ve sonrasında tarafsızlığını yitirdiğini iddia eden bir grup yönetimi sert bir dille eleştirdi. Dün kendilerini “Cumhuriyetçi Gelecek Hareketi” olarak tanımlayan grup, CHP İl Başkanı Ertuğrul Koltuk ve Merkez İlçe Başkanı Cemal Şahin’i taraflı davranmakla suçlayarak, CHP’nin tüzüğü gereği yönetimleri tarafsız olmaya çağırdı. Partililer, Koltuk ve Şahin’e, “Ya tarafsız olun ya da gereğini yapın” dediler.

“SUSMAK İHANETTİR”

Eğilim yoklamasının demokrasi şöleni şeklinde geçtiğine vurgu yapan Cumhuriyetçi Gelecek Hareketi üyeleri, CHP Genel merkezi ve üyelerin iradesine müdahale edilmesine müsaade etmeyeceklerine vurgu yaptılar. Düne kadar önseçimi savunan aday adaylarının seçim sonrası böyle bir çabaya girmesini de manidar bulduklarını ifade eden CHP’liler, “Sessiz kalmak ihanettir, susmak onaylamaktır! Bizler bu açıklamanın altına imzamızı atan Cumhuriyet Halk Partililer olarak, üyelerimizden ve yurttaşlarımızdan bu iradeye sahip çıkmalarını bekliyoruz.” dediler.

Cumhuriyetçi Gelecek Hareketi tarafından yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Halkımıza,

Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) 7 Mart 2015 tarihinde üye bazında yapılan eğilim yoklamasında yaklaşık 7 bin CHP’li sandığa giderek 7 Haziran’da yapılacak genel seçimler öncesinde milletvekili sıralamasını belirlemiştir.

Ülke genelinde yaşanan antidemokratik bir ortamda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dahi ön seçime girdiği bir süreçte, Zonguldak’ta yapılan eğilim yoklaması sonuçlarını hazmedemeyerek akıl dışı yöntem ve açıklamalarla genel merkezi etkilemeye çalışanlar, CHP’ye ihanet, ön seçimde oy kullanan 7 bin üyeye hakaret etmektedirler.

Bizler, CHP’ye gönül vermiş, ön seçimde oy kullanan üyeler olarak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 91 yıllık gelenekleriyle bağdaşmayan, kişisel bir yaklaşımla hareket eden bu insanları ihtiraslarıyla baş başa bırakıyor, genel merkezin iradesini hiçe sayan bu tutum karşısında sonuna kadar mücadele edeceğimizin bilinmesini istiyoruz.

Gerek il kongresi, gerekse eğilim yoklaması öncesinde aday adayı olan tüm arkadaşlarımız, “Olmazsa olmazımız ön seçimdir.” diyerek bugün bizim de altını çizdiğimiz demokrasi söylemine vurgu yapmışlardır ancak, dün bu sözleri sarf ederek amaçlarının kendilerini değil, partiyi iktidar yapmak olduğunu söyleyen aynı arkadaşlar, bugün çıkan sonuç karşısında kendi söylemlerini dahi inkar eder duruma düşmüşlerdir.

Ne yazık ki, yaşanan süreçte il ve merkez ilçe yönetimi, eğilim yoklaması sonrasında Zonguldak’ta yaşanan CHP’nin demokrasi şölenine gölge düşürecek, ağzımızın tadını kaçıracak işler yaparak, yaratılan kamplaşmanın tarafı olmuştur.

Bugün bu arkadaşların cevaplaması gereken soru şudur:

Ön seçim neden yapıldı? İtiraz eden aday adayları ve destekçileri sandıktan birinci çıksalardı aynı yaygarayı kopartacaklar mıydı?

Gerçek CHP’lilerin anayasası olan parti tüzüğünün 4’üncü maddesinde, il ve ilçe yöneticilerinin siyasal görevlerini özel çıkarlar için kullanılamayacağı açık şekilde belirtilmiştir. Parti tabanı, CHP il ve ilçe yönetimlerinden tarafsız, kişisel değil parti menfaatlerini ön planda tutan bir yönetim anlayışı beklemektedir. Ya demokrasiye tahammül göstererek parti tüzüğünün gereği tarafsız kalacaklar ya da gereğini yapacaklar!

Gelinen noktada, CHP Genel Merkezi’nin yarışın en başında bölgesel dengeleri gözeterek aldığı ikinci sıraya kontenjan kararını destekliyor, bunun dışındaki çabaları yersiz ve zarar verici buluyoruz. İtirazımız, sıralamada yapılmak istenen değişiklik girişimlerine bir cevaptan ziyade, parti ve üyelerin iradesi dışında çabalara karşı durmak adınadır.

Sonuç olarak, 7 Haziran’da yapılacak genel seçimler, ülkemiz ve Zonguldak adına önemli bir kırılma noktasıdır. İşsizliğin hat safhaya ulaştığı, üretimin durma noktasına geldiği, devlet madenlerinin özelleştirilmesinin hatta kapatılmasının tartışıldığı, Cumhuriyet kazanımlarının yandaşlara peşkeş çekildiği bir dönemde, tüm Cumhuriyet Halk Partilileri ortak sorumluluk ve tavır almaya davet ediyoruz.

Sessiz kalmak ihanettir, susmak onaylamaktır! Bizler bu açıklamanın altına imzamızı atan Cumhuriyet Halk Partililer olarak, üyelerimizden ve yurttaşlarımızdan bu iradeye sahip çıkmalarını bekliyoruz.”