Muharrem Akdemir kimdir?

Eğitimci kimliğimin yanında söyleyebileceğim diğer şeyler; evliyim ve iki çocuğum var. Eşim öğretmen emeklisi. Kızım endüstri mühendisi, Amerika’da bir fabrikanın başında genel müdür yardımcısı; oğlum göz doktoru, tıp fakültesinde yardımcı doçent; gelinim de kadın doğum hastanesinde kadın doğum uzmanı olarak çalışıyor.

Çocuklarımızı yetiştirip eğitimlerini vermeye çalışırken hiç zorlanmadık. Eşim çok büyük katkı verdi. Bizler de genç yaşlarımızda pek evde duramamıştık. Çocuklarımın dersleriyle pek ilgilenemedim, annesi bütün her şeyleriyle ilgilendi. Hayata en iyi şekilde hazırlamaya çalıştık. Mesleklerinde güzel, başarılı ve sağlıklılar. Bunun dışında üç tane torunum var. Onlarla güzel vakit geçirmeye çalışıyoruz. Çalışmaya devam ediyoruz hep birlikte.

Memuriyet hayatınızı noktaladığınızda niçin politikaya atılma kararı aldınız, sizi bu karara iten neydi?

Memuriyet hayatımı bitirmemin nedeni ticari bir hayata atılmaktı. Ortaklık vardı, kırtasiye dükkânı açmıştık. Ticarete alışkın olmadığımız için beni üzdü. Fakir bir aile geldiği zaman çantasını doldurur arkasından da ağlardık. Bu yapı ticarete uygun olmadığından o nedenle dershaneciliğe geçtik.

Dershanede yalnız çalıştım ve benim için yorucu bir tempo oldu. Dedim ki ben boş duramam, Zonguldak’ıma faydalı olmak adına ne yapabilirim derken o arada seçimler vardı. Meclis üyeliği gündeme geldi. Partimiz il ve ilçe örgütümüz de bizleri kabul etti, Meclise girdik.

Belediye başkanı seçildikten sonraki 2,5 yıllık ilk döneminizde size göre en başarılı olduğunuz icraatınız neydi, çok isteyipte yapamadığınız bir şey var mı?

Özellikle altyapıda çok başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Mahallelerde kanalizasyon sorunlarını güzel bir şekilde tanzim ettim. Birçok mahallede dışarıya akan pis suları menfez içerisine aldık. O yüzden de çok mutluyum.

Gördüğüm her dışarıya akan kanal beni müthiş derecede üzmüştü. Bitti mi diyeceksiniz, hayır henüz bitmedi, devam ediyorum. Özellikle elzem olan şehrin ortasında kalan noktalara çok dikkat ettim. Onları tanzim etmek benim için çok önemliydi.

Özellikle gecekondulaşma, beni şehirde yaşayan bir arkadaşınız olarak üzüyor. Niye, çünkü vatandaş kanalını suyunu düzgün yapmıyor. Kaçak göçek ev yapıyorsun ama kanalını da tanzim etmiyorsun. Bazen o yeşillikler ağaçlar arasında gözden kaçırdığımız oluyor.Kaçak olduğu için belediyeden de yardım isteyemez. Gördüğümüzü veya şikayet edileni hemen durduruyoruz ve hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Bu nedenle gecekondulaşma noktasında birçok yeri yıktık. Zonguldak’ın handikapları var. Altyapıya çok önem verdim. Arıtma tesisimizin bitmesi beni çok sevindirmiştir. Tabii ki hayalimde birçok şey var. Onun da ihalesini gerçekleştirdim.

Bu projeyi ilk defa size söylüyorum. Projenin ne olduğunu sormayın lütfen. İhalesi inşallah yakın bir zamanda, 15-20 güne hayata geçecek. Sonucunda, boş durmadığımızı göreceksiniz.

İlk döneminizde meclis sizi başkan seçti. 2’nci döneminizde ise, halk desteğiyle belediye başkanı oldunuz. Bu size bir özgüven kattı mı?  2’nci döneminizde yönetim anlayışınızda bir değişiklik oldu mu?

Benim, meslek yaşantımdan bu yana kendime özgüvenim vardır. Hayatın akışı içerisinde çok farklı yetiştim. Hem çevresel, hem mantık olarak felsefem farklı, ona göre de özgüveni olan bir kişiyim. Genç yaşımdan beri hep idarecilik yaptım. Arkadaşlarımı idare ettim. Okul, öğrenci yöneticiliğinden geldim. Açık oy farkla öğrenci başkanı oldum. O günden bugüne yöneticilik anlayışım devam ediyor.

Dilerseniz biraz da projelerinizden bahsedelim. Size göre Zonguldak Belediyesi’nin en önemli 3 sorunu nedir? Siz hangi projeleri hayata sokacaksınız?

İlk önce lavuar konusunun bir kangren olduğunu söylemek isterim. İmar ıslah programlarımızda da aynı şekilde problemler var.  

Legal olmayacak şekilde konut sahibi olan arkadaşlarımız, tapu tahsis belgeleriyle tapuya kavuşturulmalı. 2-B sorunu var, biliyorsunuz. Özellikle eski çöplük alanımızın konusu ve birkaç projemiz daha var. Bir tanesi bitti, bir tanesi de bitmek üzere. Zonguldak turizm konusunda Amasra’dan daha aktif olacak. Mesela Kapuz Plajı’na mavi bayrak alacağız, bütün girişimlerimiz yapıldı. Her şey incelendi ve uygun görüldü.

Arıtma tesisimiz için çalışmıyor diyenler oldu. Zaman zaman müteahhitlerin çıkmaza girdiği bir durumla ilgiliydi. Biz teslim aldık, teslim aldığımızdan bugüne 1 buçuk yıldır çalışıyor. Projenin %75’lik kısmını hallettik. %25’lik kısmını da ileriki günlerde hibe kredilerle halledeceğiz.

Merak ediyorum eşiniz bu yoğun tempodan eleştirilerden kamuoyunda size yönelik tepkilerden nasıl etkileniyor?

Özellikle eğitimci olduğumuz için biz bu konulara alışkın bir aile değiliz. Kayınpederim ve babam, ikisi de mükemmel bir devlet memuruydu. Bu ciddiyet ve terbiyeyi biz onlardan aldık. Nur içinde yatsınlar ailem de çok hassastır. Eşimle 15 yıl beraber çalıştık, eşimin benimle aynı okulda çalıştığını bilmeyen arkadaşlar vardı. Biz öyle bir ciddiyet içerisindeydik. Sadece evrak imzalatma işi olursa eşim benimle muhatap olurdu. Ben halen daha devlet zihniyetiyle çalışıyorum. Belediye bir kurumdur, büyük bir kurumdur. Zonguldak’ı yönetiyorsunuz, halka ve çevrene yansıtacaksın. Birçok kez toplantılar düzenlemişimdir. Bunu kimse bilmez, hizmetin gereklerini anlatmaya çalışırım çünkü belediyecilik hizmet işidir. Hizmeti kabul ettirmek için gelmişsindir. Onlara onu aşılamaya çalışmışımdır hep. Eşim olumsuz şeylerden etkileniyor. O hassas yapıda olduğu için zorlukları birlikte aştık. Evde pek kritiğini yapmayız. Ben işi asla eve taşımam. Mesela okul müdürü sevilmez, eşim asla benle ilgili olumsuzlukları bana taşımamıştır.

Eğitimci döneminizde mi kalmak isterdiniz, belediye başkanı döneminizde mi? Eğitimci olduğunuz dönemleri özlüyor musunuz?

Eğitimci dönemi çok farklıydı. Çocuklarla çok gezilere gitmişimdir. Türkiye’nin doğusu hariç İç Anadolu, Akdeniz, Ege, Marmara dahil hep gezdim. Çocuklarla her şey çok farklı, anlatılmaz bir tattır o. Belediyecilik daha mükemmel bir şey. Halka hizmet ediyorsunuz, halka bir şeyler vermeye çalışıyorsunuz. Şehrin adına yapılan her görsel konu hafızalarda kalıyor. O senin geleceğini de etkiliyor. Biz bu dünyadan göçüp gideceğiz ama yaptığımız eserler kalıcı olacak. Diyecekler ki, bunu Muharrem Hoca yaptı.

Özellikle kent merkezi ve mahallelerde çok ciddi yol sorunu yaşanıyor. Önce kanalizasyon projesi sonra doğalgaz “ne zaman bitecek bu yollar”?

Kanal sorunu hemen bitmez. Maalesef bu mahallelerde ki arkadaşlarımız yapılaşmada ki sorunlar beraberinde ki farklı şeyleri de getiriyor. Birden bire hemen çözülmez. Çözülmesi adına ben çok mesafe kat ettim. Bunlar görünmeyen işler, gözükmeyen işler.Doğalgaz beş yılda bitecek Zonguldak’ta. Doğalgazın her geçtiği yer tabi ki sıkıntı, beş metre aşağıya iniyorsun.

Zonguldak’ın toprak yapısı farklı çok nazik nerde ne zaman ne çıkacağı belli değil. Bir bakıyorsun taş çıkıyor. Bir bakıyorsun çamur çıkıyor. Bunu tanzim etmek biraz zor oluyor. O tanzimde bizim beklemeye de tahammülümüz yok. Zeminin oturması lazım bu süreçte 1 ya da 2 ayı buluyor. Oysaki bizim halkımızın bekleme tahammülü olmadığı için yapılmıyor gibi gözüküyor. Oysaki yapacağız. Biraz sabır hep sabır diyoruz ama. Her eziyetin bir cefası, her cefanın bir sefası olacaktır. Bu zaman dilimi bazen 1-2 ay gibi uzayabiliyor. Buda benden bizden kaynaklanan bir şey değil. Toprağın yer altından zemininden kaynaklanan hadiseler.

Bu ayın sonunda asfalt ihalemiz var. Özellikle doğalgazın bittiği alanlarda tanzim edeceğiz. Daha çok parkeye dönmek istiyorum. Bahçelievler’in tamamında parke yaptım. Sökülebilir takılabilir. Ama bunu yaparken de içme suyumuz, yağmur suyunu ve kanal sorununu tanzim ederek yaptım. Birazda ondan gecikiyor. Bir yıllık iki yıllık geçici çözüm değil, kalıcı çözümle kırk yıllık ileriye dönük yatırımlar yapmak lazım. Ben bunu gerçekleştiriyorum. Bir yıla yakın zamanda gerçekleştireceğiz.

Yerel seçimlerden sonra Gazipaşanın trafiğe kapatılması lavuar alanı mülkiyet ve 2-B sorunu çok konuşuldu. Ama hiçbir şey yapılmadı. Gerçekten burada merkezi hükümetin bir engellemesi mi var yoksa sorun belediyeden mi kaynaklanıyor?

Merkezi hükümetin engellemesi diye bir şey olmaz. Biz bu çalışmalarımızı geçen hafta beş milletvekili bir araya gelerek ilettik. Onlarda telefonlara sarıldı, gerekli yerlere ilettiler. İnşallah bunların hepsini birlikte çözeceğiz.Tabi ki hükümet desteğiyle birlikte.

Türkiye’nin birçok yerinde gündeme bile getirilmedi. 2-B fiyatlarını biraz daha ucuza mal etmek, fiyatları aşağıya çekmek. Fiyat konusunda bakanlığın, güzel halk adına biraz daha olumlu, ekonomik olarak yaklaşması önemli. O konuda ben bir şey diyemem topu bize atmaya çalıştılar ama bizle ilgili değil.

Toprak senin yer senin ben nasıl karar verebilirim ki. Sat veya satma diyebilir misiniz. Ya da şu fiyata sat diyebilir misiniz. Orman Bakanlığına şu arsayı şu fiyata ver diyebilir miyim. Oranın bakanı var yetkilisi var. Devletin bir politikası var. Maalesef politika olarak bizim üzerimizde bırakmaya çalıştılar ama. Tabi ki biz bunu anlattık. Halkımız belediye başkanının ve yönetiminin sorumluluğunda olmadığını anladı. Biraz geç oldu ama temiz oldu.

Hep yönetim kadrolarının yetersiz olduğu eleştirildi. Şu ana kadar sadece “Şenol Şanal’ı” belediye başkan yardımcılığına getirdiniz.Önümüzde ki dönemde kadroda yeni isimler görecek miyiz?

Şenol Şanal’ın haricinde düşünmüyoruz.

Halk otobüsü şirketi sahibi sizinle ilgili çok ciddi iddialar ortaya koydu. İhalede ihlaller olduğunu iddia etti. Bir çok mahalleye sefer yapılmıyor, yasal hakkı olmasına rağmen bir çok vatandaş faydalanamıyor. Ne olacak vatandaşın hali?

Özellikle 65 yaş üzeri bütün otobüs işletmeleri buna karşı çıkıyor. Büyük şehirler hariç anladığım kadarıyla. İstanbul Ankara hariç halk otobüsü çalıştıran arkadaşlar. Zonguldak %75’i yaşlı nüfus, halk otobüsü ihaleye çıkarken bu yoktu. O yönden baktığımızda hak vermemek elde değil. Bazende gerçekleri ortaya koymak lazım. Kişi benim muhatabım değil. Niye neden konuşuyorsa onu bilemem kendini bağlar onla da muhatap olmayacağım. Kendisi de benim muhatabım değil. Ben her konuşana cevap verseydim, bunlar hoş şeyler değil kişiyi yadırgıyorum ve şiddetle kınıyorum.

Devletten geldiğim için yasa yönetmelik kanunu benim için çok önemlidir. Birileri için bir şey yapmayacağız. Biz kamu yararına ne gerekiyorsa onları yapmaya çalışacağız. Düzgün iş yapmalıyız. Arkamızdan hiçbir kişiye laf ve sorumluluk getirmemeliyiz. Çalışanlarıma da sürekli aynı şeyi söylüyorum. Her konuda dikkatli olacaksınız, her konuda dikkatli olmak zorundasınız. Yasa yönetmelik genelge kanun neyi emrediyorsa onun dışına asla çıkmayacaksınız. Ben başkan olabilirim öyle yok. O kadar uzun boylu değil. Ben arkadaşlarıma demokratik olarak sorarım..Kurumumun fikrini, teknik arkadaşlarımın hep fikirlerini alırım.Hangi konuyla ilgili çalışma yapacaksam onların görüşlerini alır ona göre değerlendirme yaparım. Şimdiye kadar asla kendi başıma karar verip şu şöyle ya da böyle olsun demedim. Demem de belki bende yanlış yapabilirim.

 

Son olarak Zonguldak halkına vermek istediğiniz mesaj var mı?

 

Zonguldak halkımız gerçekten bulunduğu şehrin özelliklerini iyi anlamalı. Hizmet konusunda çok iyi değerlendirmeli. Özellikle temizlik konusunda ev kadınlarımızdan ricalarımız var. Bu benim için olmazsa olmazlarımızdan, doğalgazın bitmesiyle birlikte çevre düzeni bir hayli düzene girecek. Bu düzen içerisinde ev kadınlarımıza düşen görev çok farklı ve ağır olacak. Atık yağların bir şişede bekletilip ilgili yere teslim edilmesi. Çöp poşetlerinin düzgün şekilde ağızlarının bağlanıp kapıcıya veya çöp kutularının yanına değil de konteynırlara bırakılması. Çocuklarımıza temizlik konusunda en iyi şekilde anlatılmalı.

Bu konuda çok büyük handikabımız var. Esnafımız aynı şekilde düzgün kurallar içerisinde hareket etmek. Temiz hareket etmek bizim yaşam felsefemiz olmalı. Yaşam koşulumuz olmalı. Eğer biz buna dikkat etmezsek kişi olarak ne yaparsanız yapın asla bu şehri temizleyemezsiniz. İlk önce anılan bir atasözü var. Her kes kapısının önü süpürülürse bütün şehir tertemiz olur. Ama biz napıyoruz çöp kutusu boş dururken dışına atıyoruz. Yere poşet atıyoruz hem de patlatarak. Ben bunu gözlerimle gördüm. Bu çok büyük handikaptır. Halkımızdan isteğim şehrimizi daha düzgün ve temiz bir hale getirmeliyiz. Trafik konusunda toplu taşımacılık tercih edilirse çok daha güzel olacak. Çünkü tek caddemiz var. Akşam ve sabahları sıkıntılar çekiyoruz. Halkıma sevgi ve saygılarımı huzurlu yaşamlarını mutlu yaşamlarını çoluğuyla çocuğuyla bugüne kadar  geçirmeleri dileğiyle saygılar sunuyorum.

 

Kendinizi 3 kelime ile tanımlayın desek?

İnsanı seven, vatanı seven bir kardeşinizim.

 

Gazetemizle ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Gazeteniz tarafsız, ilkeli her zaman gördüklerini duyduklarını yazan bir gazetesiniz.

 

Başkanım size tek kelimelik soru sorsam?

 

Dünyada sevdiğiniz lider?

Atatürk

Sevdiğiniz şehir?

İstanbul

En çok sevdiğiniz şair?

Cahit Sıtkı Tarancı

Sevdiğiniz yemek?

Eşimin yaptığı her yemek

Tuttuğunuz takım?

Fenerbahçe

Belediye Başkanı?

Hizmet

Siyaset?

Hizmet erdemli yapıldığı sürece mükemmeldir.

Seçmen?

Demokrasi

Vefa?

Benim için çok önemli her insan vefa duygularını yerine getirmeli

Güven?

Nerede ve hangi kurumda olursanız olun. Yetkili iseniz arkanızda ki insanlar o duyguyu çok iyi duymalılar.

İnanç?

Olmazsa olmazlarımızdan özellikle dini inanç konusunda mutlaka bir varlığın iç dünyasında gücünü hissetmeli.

Para?

El kiri

Mutluluk?

Hangi konuda mutlu olmak istiyorsanız iyi yaşamalısınız.

Sevgi?

Ben bütün kelimelerimde sevgi ve saygıyı ön planda tutmuşumdur. Sevgisiz hayat mümkün değildir.

Kaybetmek?

Benim için değil

Kazanmak?

Çok güzel

Hizmet?

Eğitimimde ve Belediyecilikte en iyisini yapmaya çalışmışımdır.

Gönül

Farklı bir şey

Aşk

İnsanların hayatında hepsi var ama onu es geçelim