Sürpriz bir şekilde MHP’den Zonguldak Milletvekili aday adayı olan Zonguldak eski Valisi Yavuz Erkmen, Halkın Sesi Yazı İşleri Müdürü Meryem Akgün’e verdiği röportajda geçtiğimiz günlerde MHP’den Zonguldak Milletvekili aday adayı olan Zeki Çakan’ın başvurusunun MHP’nin zenginliği olduğunu belirterek, “Sıralama konusunda hiçbir arkadaşa taahhüt edilmediği gibi bize de taahhüt edilmedi. Her müracaat eden arkadaşımızın şansı eşittir.” derken, Köksal Toptan’la olan dostluğunun devam edeceğini siyasetle dostlukların yerinin ayrı olduğunu söyledi.

“ÖNCELİĞİ İŞSİZLİK”

Lukoil’in Zonguldak’a yatırım yapması için çok mücadele etmesine rağmen başaramamanın üzüntüsünü yaşadığını söyleyen Erkmen, Zonguldak Valiliği görevi sonrasında Denizli Valisi olarak görev yaptığını hatırlatarak, “Denizli’de tanıdığım tekstil fabrikası sahiplerini Zonguldak’a getirerek şehrin istihdam sorununa katkı sağlamak istiyorum… Köye, kırsala ne kadar hizmet de yapmaya gayret etseniz sonuçta orada insanımızı tutacak, istihdam sağlayacak, projeyi yapamadığımız takdirde kırsal kesim boşalıyor.” şeklinde konuştu.

İşte Yavuz Ermen röportajından öne çıkan başlıklar:

-MHP’de ben denmedi, hep önce vatan dendi. Bu benim fikirlerimle uyuştuğu için MHP’nin çatısı altındayım.

-Lukoil gibi dünya devini Moskova‘dan bulup getiren, yatırım yapılması için onların müracaatlarını sağlayan bir kişi olarak, bu projenin gerçekleşmemesinden ve 40 bin kişiye istihdam sağlayacak olan bu büyük yatırımın burada yapılmamasından çok büyük bir üzüntü duyuyorum.

- Denizli’de de görev yaptığımı biliyorsunuz. Denizli, sanayinin en yoğun yaşandığı, tarımın en üst seviyede yaşandığı illerden bir tanesidir. Oradaki büyük firma sahiplerinin, marka isimlerin buraya getirilmesi konusunda da faydalı olabileceğimi düşünüyorum. İstihdam anlamında bölgemize yararlı olabileceğimi düşünüyorum.

- Tersanelerin kurulmasında da katsı olan bir insan olarak, şu anda onların boş vaziyette durması insana üzüntü veriyor.

- Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin Zonguldak’ı özel statüde bir il olarak kabul edeceğini biliyorum. Zonguldak o zaman diğer 81 ilden daha ayrıcalıklı bir konuma gelip, yatırımcılar için cazip bir bölge halini alacaktır.

- Köksal Toptan’la benim dost olmamız çok normaldir ama siyaset ayrıdır. Dostluk devam eder, siyaset de farklı kulvarlarda devam eder.

- İster kent, ister kırsal olsun bizim insanımızın kendisine karşı dürüst ve samimi olanı en iyi şekilde ayırt edeceğini, en faydalı olan kimse onun yanında yer alacağına inanıyorum.

- Gelin ülke sevdasıyla, vatan sevgisiyle, bayrak sevgisiyle Milliyetçi Hareket Partisi çatısı altında toplanalım. Her görüş saygındır ama vatanımız, bayrağımız, toprağımız tehlikede iken diğer görüşlerin hiçbir faydası olmaz. Bizim için asıl olan önce vatandır.

Meryem Akgün: Sayın Valim, ilk olarak herkesin merak ettiği soruyla başlayalım neden aday oldunuz?

Erkmen: Bürokrat olarak sizin yapabilecekleriniz sınırlı. Belli şeyleri burada yoğuruyorsunuz, hazırlıyorsunuz, koşturuyorsunuz teslim ediyorsunuz. Son karar Türkiye Büyük Millet Meclisi oluyor. Ben bir bürokrat olarak bu kadar yıllık hizmet sürem içerisinde bu işi en üst seviyede yaptım. Bundan sonra kısmet ederse Meclis’te hem Zonguldak’ın sorunlarını hem ülkemizin sorunlarını gündeme getirmek istiyorum. Orada Zonguldak’ın sesi olmak istiyorum. Tabii buradaki arkadaşlarımızın sesi olarak da yer alabilmek için talip oldum. Aksi takdirde bürokrat olarak en üst kademeye kadar da gelmiş olsanız yapabilecekleriniz sınırlı olarak kalıyor. Neticelendirme anlamında belli bir yerde takılıyorsunuz. Bizim şu anda tespit ettiğimiz sorunların neticelendirilmesi bakımından bunun milletvekilliği olarak orada gündeme getirilmesi, takibi çözümü anlamında daha etkili olacağımızı, yararlı olabileceğimizi düşünüyorum.

Akgün: Zonguldak halkı için MHP’den aday olmanız da sürpriz oldu. Neden MHP?

Erkmen: MHP sürpriz olmasın çünkü vatanını, milletini bayrağını seven insanların toplanması gereken yer olarak MHP’yi görüyoruz. Türkiye’nin bugünkü koşullarında partili, partisiz herkesin MHP çatısı altında olmasını arzu ediyoruz. 40 yıla yakın görev sürem içerisinde her zaman bayrağımızı şerefle temsil ettim. Ay yıldızlı bayrağın ülkemizin her köşesinde hür olarak dalgalanmasını savundum. Bu uğurda da her gittiğimiz köşede bu idealler doğrultusunda çalıştım. Milliyetçi Hareket Partisi’nde de hiçbir şahsi beklenti olmadan vatanı milleti ve vatanın bölünmez bütünlüğünü savunarak bugüne kadar hep politika yapıldı. Yani ben denmedi, hep önce vatan dendi. Bu benim fikirlerimle uyuştuğu için MHP’nin çatısı altındayız.

Akgün: Bölgeyi yakından tanıyan biri olarak size göre acil çözülmesi gereken öncelikli 3 sorun nedir?

Erkmen: Bölgede 26 yıla yakın bir süreç geçirdim. Bunun içerisinde Safranbolu, Yenice, Karabük, Bartın ve Zonguldak’taki görev süremizi düşündüğümüzde yediden yetmişe insanları tanıyorum. İsmimizin bir karşılığı da var. Bölgemizin sorunlarını bugün sokaktaki bir arkadaşımıza da sorsak o da sıralayabilir. Genelde baktığımız zaman Zonguldak’ın üstünde sanki bir ölü toprağı var. İnsanlarda bir moralsizlik, bezginlik, geleceğe ilişkin bir kaygı var. Bunların giderilmesi gerekiyor. Her şeyden önce insanımıza moral gelmesi, geleceklerine güvenle bakmaları lazım. Biz bir taraftan, insanımıza moral olmak, Milliyetçi Hareket Partisi’nin dinamizmini insanımıza getirmek istiyoruz.

En büyük sorun olarak gördüğümüz istihdam konusunda da bölgeye yararlı olabilmek amacındayız. Bugün baktığımız zaman, köye, kırsala ne kadar hizmet de yapmaya gayret etseniz sonuçta orada insanımızı tutacak, istihdam sağlayacak, projeyi yapamadığımız takdirde kırsal kesim boşalıyor. Bugün istatistiklere baktığımız zaman en fazla göç veren illerin başında Zonguldak geliyor.  Bizim istihdamı burada sağlamak suretiyle insanımızı tutmamız gerekiyor.  

TTK’nın güçlendirilmesi, üretimin üst seviyeye çıkarılması, buradaki arkadaşlarımızın iş güvencesi içerisinde üst seviyede çalışma şartlarının sağlanması gerekiyor. Bunlar bizim birinci derecede üzerinde durmamız gereken konular. Geçmişte istihdam konusunda, yalnız TTK anlamında değil, diğer sektörlerin gelişmesi bakımından da bir takım faaliyetlerimiz oldu. Hep birlikte ele alıp, zeminini yaratmak, bir taraftan kamudaki istihdamı artırmak, bir taraftan da özel sektörü tekrar bu bölgeye çekmek istiyoruz. Geçmişte hatırlarsanız Lukoil gibi dünya devini Moskova‘dan bulup getiren, yatırım yapılması için onların müracaatlarını sağlayan bir kişi olarak, bu projenin gerçekleşmemesinden ve 40 bin kişiye istihdam sağlayacak olan bu büyük yatırımın burada yapılmamasından çok büyük bir üzüntü duyuyorum. Bu işi başlatan ve müracaatlarını yaptıran, kişi olarak da bugün eğer gerçekleşmiş olsaydı istihdama ciddi bir katkı vereceğini düşünüyorum. Temasta olduğumuz çeşitli yerler var. Özel sektörden önemli isimler var. Denizli’de de görev yaptığımı biliyorsunuz. Denizli, sanayinin en yoğun yaşandığı, tarımın en üst seviyede yaşandığı illerden bir tanesi. Oradaki büyük firma sahiplerinin, marka isimlerinin buraya getirilmesi konusunda da faydalı olabileceğimi düşünüyorum. İstihdam anlamında bölgemize yararlı olabileceğimi düşünüyorum.

Üniversitenin büyütülmesi, genişletilmesi, eğitim seviyesinin kalitesinin arttırılması, öğrencilerin hayat standartlarını kolaylaştırıcı önlemlerin alınması gereklidir.

Alt yapıyı iyileştirmek suretiyle ulaşımda ciddi yatırımcıların bölgeye gelmesini sağlamalıyız. Şehir merkezi ve ilçelerin kendine has özellikleri var. İlçelerin özelliklerine uygun olarak da projelerle oraların ayağa kaldırılması gerekiyor. Bölgemizdeki Filyos projesinin etkin hale getirilmesi, Saltukova havalimanının sadece Almanya’ya değil, Türkiye’nin her yerine uçulabilecek şekilde Türk Hava Yolları garantisi altında uçuşun sağlanması gerekiyor. ZTSO’da yapılan toplantı sonucu geçmişte şirket kurup havalimanını açıldığı sırada nerdeyse uçak alıp bir filo kurma aşamasına gelinmişken, bunların pazarlıkları bile yapılmışken, bugün geldiğimiz noktada ulaşımın sadece Almanya ile sınırlı kalmasını kabul edemiyoruz. Buranın etkin hale gelmesi gerekiyor. Bölgenin önünü açacak projelerle biz bölgeye faydalı olacağımız düşüncesindeyiz.

Akgün: Valiliğiniz süresince yapmak isteyip yapamadığınız, yarım kalan projeleriniz var mı?

Erkmen: Lukoil Projesi 40 bine yakın kişiye hizmet verecek büyük bir projeydi. Yatırım yapmak için yapılan müracaata rağmen proje gerçekleşmedi. Renault gibi, genel müdürünü buraya getirmiştik. Yatırım yapmamasına gerçekten çok üzülüyorum. Bizim şu anki düşüncemiz; yarım kalmış, geçmişte gerçekleştirilememiş yatırımları tekrar gündeme almak, bunları hayata geçirmek olacaktır.

Tersanelerin kurulmasında da katsı olan bir insan olarak, şu anda onların boş vaziyette durması insana üzüntü veriyor. Bugün Tuzla’ya baktığımız zaman iyi kötü bir faaliyetinin olduğunu görüyoruz. Bizim bölgemizdeki tersanelerin hiçbir şey yapılmadan kapısı kilitli olarak durması o bölgedeki insanımız için büyük bir eziyet. Geçmişe baktığımızda orada 4-5 bin kişi ekmek yerken onların kapısına kilit vuruldu. Bunların açılması konusunda bizim her halükarda işler haline getirilmesi ve istihdama kazandırılması için mutlaka özel firma sahipleri de dahil olmak üzere, gidip görüşüp tekrar faaliyete geçmesi için yapabileceklerimizin ötesinde, bakış açısı olarak da onların şartlarının iyileştirilmesi, yatırım yapma imkanlarının tekrar sağlanabilmesi içinde mevzuat yönünde hem de bir takım bürokratik sıkıntıların aşılması konusunda yapılabilecekler varsa arkadaşlarımızın yanında olacağız. Bu anlamda da üstümüze ne düşüyorsa yapacağız. Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin Zonguldak’ı özel statüde bir il olarak kabul edeceğini biliyorum. Zonguldak o zaman diğer 81 ilden daha ayrıcalıklı bir konuma gelip, yatırımcılar için cazip bir bölge halini alacaktır.  

Akgün: Muhtemelen birinci sırada olmanız bekleniyor. Seçim sloganınız ne olacak. Vaatleriniz nelerdir?

Erkmen: Sıralama konusunda hiçbir arkadaşa taahhüt edilmediği gibi bize de taahhüt edilmedi. Her müracaat eden arkadaşımızın şansı eşittir. Partideki arkadaşlarımız, en üst seviyede başarıyı arzuluyor. Halka ve teşkilatlara sorulacaktır. Sonuçta en üst beklentiyi gerçekleştirebilecek şekilde bir liste gerçekleşecektir. Bu da 7 Nisan’da ortaya çıkacaktır. Kimseye verilmiş söz yok, tamamen partinin takdiri olacaktır.  Bizim amacımız burada sıralamadan da öte, partinin başarısı için hep birlikte olmak ve partiyi büyütmek, önce Zonguldak’ta iktidar olmak ve ardından Türkiye’de iktidar olmaktır.  Bugüne göre çok şeyin değiştiğini herkes görecek, biz de bu anlamda elimizden ne geliyorsa katkı vereceğiz, hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Şahıs olarak beni herkes tanıyor. 24 saat kapısı açık olan, herkesin rahatlıkla ulaştığı, oturup konuştuğu, bugün sokaktaki insanından iş adamına kadar, öğrencisinden esnafına, memuruna, ticaret sahibi arkadaşlarına kadar herkesle dostluğu olan birisiyim. Biz aynı kişiyiz, bundan sonra da aynı kalmaya devam edeceğiz.

Akgün: Zeki Çakan’ın adı gündemde yokken bir anda MHP’den aday adayı olmasını nasıl yorumluyorsunuz?

Erkmen: Partinin zenginliği olarak görüyorum. İlk etapta Milliyetçi Hareket Partisi olarak, ne kadar değerli arkadaşımızı safımıza katarsak o kadar güçleneceğimizi ve prestij kazanacağımızı düşünüyorum. Burada önemli olan şahıslar değil, partinin, ülkenin davasıdır. Hep birlikte el ele vermek suretiyle gelecekte en güzel şekilde sonuç alma yolunda burada çalışılacaktır.

Akgün: Köksal Toptan’la yakınlığınızı kamuoyu yakinen biliyor. Adaylığınız sürecinde görüştünüz mü? Aranızda kırgınlık var mı?

Erkmen: Benim sadece Köksal Bey’le değil, diğer tüm partililerle de kırgınlığım olamaz. Dostlarım ve arkadaşlarım var. Bizlerin dost olması normaldir ama siyaset ayrıdır. Dostluk devam eder, siyaset de farklı kulvarlarda devam eder. Birbirini kıran, birbirini üzen, birbirine rakip olan kişiler hiçbir zaman olmayız. Biz siyasi rakip oluruz. Herkes bizim için saygı değerdir. Biz önce insan olarak değerlendiririz. Bu çerçevede Köksal Bey de benim sevdiğim, saydığım birisidir. Sadece siyasi olarak yollarımız ayrılmıştır. O orada kalmıştır. Bizim yolumuz Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Partimizin başarılı olması için elimizden gelen desteği göstereceğiz.

Akgün: MHP’nin kırsalda, köylerde oyları çok az. Siz uzun süre köy köy gezip hizmet vermiş biri olarak, bu açığı nasıl kapatacaksınız?

Erkmen: Zonguldak’ı bütün olarak ele almalıyız, merkez de kırsal da çok önemlidir. Daha önceki görev sürem içerisinde yediden yetmişe herkesle, partili partisiz diyalogum var. İsmimizin duyulmasından sonra gerek telefonla, gerek bize ulaşarak sevgisini gösteren, yanımızda olduğunu beyan edenlerin sıcaklığını gördüm. Aksine bizim zenginliğimizle öne çıkan bir tablo olarak bunları değerlendiriyorum. Zonguldak halkına güveniyorum. İster kent, ister kırsal olsun bizim insanımızın, kendisine karşı dürüst ve samimi olanı en iyi şekilde ayırt edeceğini, en faydalı olan kimse onun yanında yer alacağına inanıyorum. Kendimi de o kategoriye koyuyorum.

Akgün: Çok iddialı seçim tahminleri yapıyorsunuz, bunun sebebi nedir?

Erkmen: Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye’de iktidar sloganıyla yola çıkıyor. Türkiye’de iktidar olmanın en önemli şartı da, kendi partimizi Zonguldak’ta birinci parti yapabilmektir. Biz Zonguldak halkının samimiyetine, sıcaklığına güveniyoruz. İnsanların şu anki bakışı, ilgisi hakikaten bizi memnun ediyor. Biz kendimizden önce Zonguldak halkına güvenerek bu iddiayı ortaya koyuyoruz. Bizim hedefimiz Zonguldak’ta birinci parti olmaktır. Belki başkaları için sürpriz olacaktır ama bizim için sürpriz olmayacaktır.

Akgün: Son olarak Zonguldak seçmenine mesajınız nedir?

Erkmen: Bu seçimler aynı zamanda ülkemizin geleceği anlamında çok önemli. Ya biz vatanın bölünmez bütünlüğü içerisinde, bayrağımız hür olarak dalgalanarak Türkiyemizin her köşesinde mutlu yaşayacağız ya da bu süreç Allah korusun ters bir neticeyle neticelenirse, o zaman da ülkemiz çok büyük sıkıntıya uğrayacak. O anlamda biz herkesin duyarlı davranmasını vatanını, milletini, bayrağını seven herkesin Milliyetçi Hareket Partisi çatısı altında toplanmasını arzu ediyoruz. Buradan ilk defa oy kullanacak olan gençlerimize şunu söylemek istiyorum: Bu seçimler ülkemizin kader seçimi olduğundan, ülkemizin geleceğini şekillendirecek bir seçim olduğundan, gelin bugüne kadar olduğu gibi atalarımızın bize emaneti olan ve şehit kanlarıyla sulanmış bu ay yıldızlı bayrağımızın gelecek kuşaklara da aynı şekilde devri noktasında Milliyetçi Hareket Partisi’nin yanında yer alalım. Ülke sevdasıyla, vatan sevgisiyle, bayrak sevgisiyle Milliyetçi Hareket Partisi çatısı altında toplanalım. Her görüş saygındır ama vatanımız, bayrağımız, toprağımız tehlikede iken diğer görüşlerin hiçbir faydası olmaz. Bizim için asıl olan önce vatandır.