CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, Halkın Sesi’ne CHP ile ilgili gerçekçi bir yaklaşım:
 “Hormonlu üye yapısı değişmeli”
Sosyal medyadaki paylaşımlarıyla son haftaların en çok tartışılan isimlerinden biri olan Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, Halkın Sesi’nden Mustafa Özdemir’e konuştu. Bazı gazetecilerle mahkemelik olmaya kadar giden atışmalardan, CHP’nin Zonguldak Milletvekili aday listesinde Harun Akın ile Deniz Yavuzyılmaz’ın yerlerinin değiştirilmesine, neden eğilim yoklamasını değil de kontenjan adaylığını tercih ettiğine kadar birçok konuya açıklık getiren Demirtaş, tüm kırgınların geride bırakılıp CHP çatısı altında AKP ile topyekun mücadele çağrısı yaptı. Kontenjan adayı olmasını eleştirenlere de yanıt veren Demirtaş, “CHP’deki hormonlu bir üye yapısı artık değişmeli. Önseçimin önemine inanan birisi olarak CHP’de “Üye ağaları” olduğu yönünde duyumlar aldık. Bu da gerçek CHP’lileri sayısal azınlığa düşürüyor. Bu yapıdan sağlıklı sonuç çıkmayacağını gördüğüm için kontenjan adayı oldum” dedi.
“1 KASIM’DA 3 CHP, 2 DİĞRELERİ OLUR”
Halkın Sesi’ne 1 Kasım’da Zonguldak’ta yapılacak genel seçim sonuçlarına dair bir seçim tahmininde bulunan Demirtaş, “En az 3 milletvekili çıkaracağımıza olan inancım tam. 7 Haziran seçimlerinden sonra Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun izlemiş olduğu olumlu, yapıcı pozitif siyaset nedeniyle ciddi bir oy artışımız var. Şuanda Türkiye genelinde yüzde 28-30 bandında gözüküyoruz. Genel Başkanımızın olumlu siyaseti Zonguldak’ta da sandığa yansıyacaktır. Aday arkadaşlarımızla birlikte iyi bir çalışma ile bu sonucu alacağız… En az 3 milletvekili CHP’li olacak. İki milletvekilinin kim olacağını ben de merak ediyorum” dedi.
Mustafa ÖZDEMİR: Bazı yerel gazetelerle mahkemelik olmuş bir siyasetçi ile röportaj yapmak zor olacak ama size yönelik bir linç kampanyası yürütüldüğünün de farkındayım… Dilerseniz genel politika ile başlayalım… Neler oluyor? Koalisyon neden kurulamadı? 1 Kasım’da ne değişecek? Türkiye nereye gidiyor?
 Ünal DEMİRTAŞ: İlk olarak 7 Haziran’dan bu güne kadar ne yaşandı ona bakmak lazım. 7 Haziran’dan çıkan tablo 13 yıllık tek başına AKP iktidarının sona erdiğinin bir göstergesiydi…Vatandaşımız sandıkta iradesini tecelli etti… ‘Aranızda anlaşın, uzlaşın ve Türkiye’nin menfaatleri için bir koalisyon kurun’ dedi.
CHP olarak bir mesajı aldık. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, muhalefet bloğundan bir Hükümet çıkması için çaba gösterdi. Ancak Sayın Bahçeli’nin ‘Alayına karşıyı’ anlayışıyla böyle bir olanak kalmadı. Türkiye’nin 5 temel sorununu çözmek için yüksek profilli 4 yıllık bir koalisyon hükümeti kurmak için 14 ilkemizi kamuoyuna açıklayarak elimizden gelen gayreti gösterdik.
ÖZDEMİR: Süreci tıkayan gerçek sebep neydi?
DEMİRTAŞ: Bu süreç içinde CHP, başta Genel Başkanımız olmak üzere olumlu, yapıcı bir siyaset izledi. Her türlü fedakarlığı yaptı. Ancak daha 8 Haziran’dan itibaren koalisyon istemeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından koalisyon kurulması engellendi. Çünkü maalesef Sayın Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vesayeti altında, ancak 23 Nisan Başbakanı kadar yetkisi olan bir Genel Başkandı. Neticede masadan kaçtılar ve Türkiye’nin hükümetsiz kalmasına yol açtılar.
Yine Sayın Bahçeli de “Alayına karşıyız” anlayışıyla hareket etti. Aynı zamanda TBMM Meclis Başkanlığında AKP’ye destek vererek, 1 Kasım’da seçim olması için AKP’yi cesaretlendirdi. Maalesef Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasal sürenin dolmasına 7 gün kala hükümet kurma görevini demokratik teamüller gereği Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na vermesi gerektiği halde bu görevi vermeyerek, milli irade gaspı yapmış ve 45 günlük süre dolduktan sonra Anayasa’nın 116’ncı maddesi gereğince seçimlerin tekrarlanmasına karar vermiştir.
ÖZDEMİR: Parti içinde yeteri kadar tanınmadığınızı düşünen çevreler, sizi ‘Ankara’dan gelip Zonguldak’ta siyaset’ şeklinde eleştiriyor… Bu eleştiriye söyleyecek bir sözünüz olmalı..
DEMİRTAŞ: Ben tabanda tanınmadığım iddialarını kabul etmiyorum. Bu muhalefetin bir dedikodusu. Sayın Özdemir, hani derler ya ‘40 yıllık partiliyim’ ben de 20 yıllık partiliyim. Ben gençliğimde afiş asarak, broşür dağıtarak CHP’de siyaset yaptım. Yakın akrabalarımın çoğu CHP’li… Akrabalarımın neredeyse tamamı Ereğli’de Yalı Boyu Ballıca Köyü’ndedir.
Özellikle 2002 seçiminden sonra Ankara’daki işimi gücümü bıraktım. En az 1,5 ay aday olan arkadaşlarımızın seçilmesi için her türlü çalışmaya katıldım. 2002 seçimlerinde Sayın Harun Akın 2’nci sıra milletvekili adayımızdı. CHP eski Ereğli ilçe başkanımız Muhammet Aslan da 3’üncü sıra adayıydı. O seçimlerde de 1,5 ay boyunca Sayın Nadir Saraç, Sayın Harun Akın ve Muhammet Aslan için gecemizi gündüzümüze katarak çalıştık…
Daha sonraki seçimlerde de mesela 2009’da Halil Posbıyık’ın belediye başkanı olduğu seçimde de hem kentte hem köylerde yaklaşık 1,5 ay çalışmalara katıldım. Daha da önemlisi, 2011 seçimlerinde ben CHP’nin 5’inci sıra milletvekili adayıydım. 2 ay boyunca gece gündüz CHP’nin başarısı için ter döktüm.
Bunca mücadeleden sonra hala Ünal Demirtaş’ı tanımayan bir partilimiz varsa onun CHP’ye yeni katıldığını düşünürüm.
ÖZDEMİR: Bir de eğilim yoklaması yerine kontenjan adayı olarak meclise gitmenize yönelik eleştirenler oldu. Sahiden, niçin üyeden değil de genel merkezden yetki alarak sıralamaya girmeyi tercih ettiniz?
DEMİRTAŞ: Hatırlarsanız ki o dönemde 2 ilçe hariç tamamı kontenjansız önseçim istedi. Ancak genel başkanımız ve MYK Zonguldak’ta bölgesel dengeleri gözeterek 2’nci sıraya kontenjan kararı aldı. Parti meclisi de aynen bu karara uydu. Açık yüreklilikle söyleyeyim. Ben de önseçime yönelik hazırlıklarımı yapıyordum. Hatta önseçime girme kararı aldım. Yerel bir gazeteyle anlaşarak önseçim için bir çalışma yaptık. Üyelerimize göndermek üzere on bin 500 mektup hazırladım. Ancak o dönemim koşullarında olaya hukukçu kimliğimle baktım. Yaptığım araştırmada eğilim yoklamasının hukuken hiçbir bağlayıcılığının olmadığını gördüm. Ayrıca eğilim yoklamasına giremeyen kontenjana aday olamıyor. Tabi ki, eğilim ve önseçim en demokratik yöntem. Bu tür üyenin iradesini yansıtan yoklamalar doğru sonuç verebilir. Ana Zonguldak’ta benim gördüğüm Zonguldak’ta üye yapısının hormonlu olduğudur.
Yani bir kişinin himayesinde partiyle ilişkisi olmayan sadece o kişiye destek amacıyla üye yapılan kişilerin sayısı çok ciddi rakamlara ulaşıyor. Bu da gerçek partilileri sayısal anlamda azınlık haline getiriyor…  Eğilim yoklaması öncesi 10 bin 500 üyemize mesaj gönderiyorum. Ancak 6 bin 500 üyeye iletildi mesajı geliyor. Yani 5 bin üyemizin telefonları güncellenmemiş. Böyle bir yapıdan sağlıkla bir sonuç çıkmayacağını düşündüm.
ÖZDEMİR: Evet bana göre de bu doğru bir tespit… CHP’de asker delegesi olan isimlerden bahsediliyor. Buna katılıyor musunuz?
DEMİRTAŞ: Bir de samimi CHP üyelerinde rahatsız olduğu “Üye ağası” tabir edilen kişilerin “Benim şu kadar üyem var dediği” yönünde duyumlar aldık. Dolayısıyla böyle bir yapıdan doğru bir sonuç çıkmayacağı için eğilim yoklamasına girmedim. Eğilim yoklamasına girmek ne kadar demokratik bir haksa, kontenjan milletvekili aday adayı olmak da o kadar demokratik bir haktır.
Nitekim partimiz geçmişte şu ya da bu şekilde önemli görevlerde bulunmuş, belediye başkanlığı yapmış, aday olmuş, hatta Bakanlık yapmış isimleri, örneğin Sayın Songül Malkoç, örneğin Sayın Halil Posbıyık, Sayın Önay Alpago ve Sayın Hasan Gemici ve Sayın Kenan Köktürk gibi isimlerde kontenjan adaylığına müracaat etti.
Eğilim yoklamasına giren arkadaşlarımızda 2’nci sıranın kontenjan olacağını bilerek bu yarışa girdi. Kimse onları eğilim yoklamasına girmek için zorlamadı. Bildiğiniz gibi Mustafa Bey, ilçeler arasında bütün siyasi partiler bir denge oluşturmaya çalışıyorlar. O bölgenin halkı kendi coğrafyasının sorunlarını meclise taşıyacak adayları listede görmek istiyor. Bunun kadar doğal bir şey yok.
ÖZDEMİR: Aslında bu soruya vereceğiniz cevabı tahmin edebiliyorum ama yine de sormadan geçemem. 1 Kasım Genel seçimleri öncesinde CHP’nin Zonguldak milletvekilleri aday listesinde yaptığı değişikliği demokratik buluyor musunuz?
DEMİRTAŞ: Listede yapılan değişiklik genel merkezimizin tasarrufudur. Genel Başkanımız, tekrar seçim kararı alınmadan önceki açıklamalarda seçilen milletvekillerinin korunacağı yönünde açıklamalarda bulundu. Parti Meclisi bunun için yönetmelik değişikliğine gitti. Özellikle seçimi kaybettiğimiz yerlerde, istediğimiz oyu alamadığımız yerlerde genel merkezimiz bir tasarrufta bulunacağı biliniyordu. Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu, bir açıklamasında seçilen milletvekillerinin yüzde 99’unun korunacağını söylemişti…
Ancak önseçim ve eğilim yoklamasının tamamının korunacağı yönünde bir açıklama olmadı. Dolayısıyla bu karar Genel Başkanımız, Parti Meclisi ve MYK’nın tasarrufundadır. Böyle bir karara bir milletvekili olarak müdahalede bulunmak gibi bir yetkimiz yok. Kararın seçim atmosferine girdiğimiz bu noktada Zonguldak kamuoyuyla tartışılmaması partimiz yarına olur. Burada kişilerden ziyade partimizin çıkarı öne çıkmalıdır. Bu sebeple karara saygımız sonsuzdur. CHP’nin başarısı için bütün üyelerimizin kırgınlıkları da olsa çalışması gerekir diye düşünüyorum.
ÖZDEMİR: Röportajın başında da söylediğim gibi gazetecileri mahkemeye veren bir siyasetçinin ya aklından zoru olmalı, ya da çok haklı gerekçeleri… Sizin gerekçeleriniz nelerdi?
DEMİRTAŞ: Ben bir defa siyasetçilerin her türlü eleştiriye açık olması gerektiğini, hatta o eleştirilerden faydalanması gerektiğini düşünen bir kişiyim. Basın özgürlüğünü de sonuna kadar inanıyorum ve destekliyorum. Benim burada bazı gazeteci arkadaşlarımızla, kendimi savunur mahiyetteki açıklamalarım, kişilik haklarımı ihlal eden, yalan ve gerçek dışı yorum ve haberler ile şahsıma iftira atan yayınlar hakkında bir cevap mahiyetindeydi… Kişilik haklarını ihlal eden ve Basın Meslek ilkelerini çiğneyen gazetelere tepkimiz… Maalesef yerel basının küçük bir bölümünde siyasetçilere çamur at izi kalsın mantığıyla hareket eden birileri var. Yaslara saygılı bir vatandaş olarak hiç kimsenin kişilik haklarına saldıran bir davranışım yoksa gazetecilerde dikkat etmeli…
Herkesin şerefi ve onuru değerlidir. Maalesef Zonguldak basınının küçük bir bölümünde sistematik olarak bir kişi üzerine kişilik haklarını ihlal edecek şekilde tekrar tekrar yazılar yazıp kamuoyunda küçük düşürmek amaçlanmaktadır. Benim yaşadım süreç de maalesef budur. Bu kişilerin dışında da çoğu zaman başka gazeteci arkadaşlarımız da bizi eleştiriyor. Ama bu gazeteciler kişilik haklarımı zedelemediği sürece saygı duyuyorum. Ama ağır itham ve iftiralar içeren gazeteciliği kimse kusura bakmasın kabul etmem. Bu sebeple de yargıda yasal haklarımı aramaya başladım. Avukatıma talimat verdim. Kişilik onurum her şeyin üzerindedir. Kimse bizden onursuz siyaset yapmamızı beklemesin.Bize oy veren 148 bin Zonguldaklıya ve oy vermeyen hemşerilerimize karşı duyduğumuz sorumlulukla açık, şeffaf, dürüst ilkeli ve her türlü kirli ilişkiden uzak bir siyaset yapacağız…
ÖZDEMİR: Son olarak 1 Kasım için Zonguldak özelinde bir seçim tahmininde bulunsanız… Milletvekili dağılımı nalsı olurdu?
DEMİŞRTAŞ: Önümüzdeki seçimde tek başına hiçbir partinin iktidara gelemeyeceği kamuoyu anket çalışmalarında da ortada… CHP’siz bir koalisyon olması mümkün değil. Bu sebeple tüm Zonguldaklılar 13 yıldır Zonguldak’ı küçülten, TTK’yı kapanma noktasına getiren, emekliye ve çalışanları sefalet ücretine mahkum eden, Zonguldaklıyı işsiz ve göç etmek zorunda bırakan, Cumhuriyeti çökerttiği gibi Zonguldak’ı çökerten AKP’ye sandıkta gereken dersi vermesini bekliyorum. Yine “Alayına karşıyız” diyerek, koalisyon kurulmasına yanaşmayan MHP’ye de sandıkta gereken cevabı verileceğini umuyorum.
Yakıcı iç ve dış sorunların olduğu, PKK terörünün azdığı, doların 3 liraya çıkarak ekonomik krizin patladığı, fırtınalı bir denizin ortasında olduğumuz şu kritik günlerde CHP’ye her zamankinden daha çok ihtiyaç var. Vatandaşlarımız Türkiye’nin birleştirici gücü CHP’ye güvensiler, bizde Türkiye’ye rahat bir nefes aldıralım. Önce, insan, önce birlik, önce Türkiye…
Zonguldak’la ilgili seçim tahmini sorunuza ise cevabım şudur… En az 3 milletvekili çıkaracağımıza olan inancım tam… Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun 7 Haziran’dan sora izlemiş olduğu olumlu, yapıcı pozitif siyaset nedeniyle bir oy artışımız var. Şuanda Türkiye genelinde yüzde 28-30 bandında gözüküyoruz. Genel Başkanımızın olumlu siyaseti Zonguldak’ta da sandığa yansıyacaktır. Aday arkadaşlarımızla birlikte iyi bir çalışma ile bu sonucu alacağız… İki milletvekilinin kim olacağını ben de merak ediyorum.
ÖZDEMİR: Zaman ayırdığınız için teşekkür ediyorum…
DEMİRTAŞ: Bana bu fırsatı verdiğiniz için ben teşekkür ediyorum… Bu vesileyle tüm Zonguldaklıları bayramını içtenlikle kutluyorum.