Her beş öğrenciden biri geçimini devletin verdiği 400 TL krediyle sağlıyor…  Verilen krediyle geçinmekte zorlanan öğrenciler ay sonunu zor gördüklerini belirterek,

"PARALARI SIFIRLAMAMIZDA KOLAY OLUYOR"

Avantajix.com’um araştırmasına göre, her beş öğrenciden biri geçimini devletin verdiği 400 TL krediyle sağlıyor. Yurtlarda kalan öğrenciler daha ucuz olduğu için sadece yurt ve üniversitede yemek yiyor. Evde kalanlar ise kırık yumurta, kırık pirinç tercih ediyor. İnternet erişimi için “mümkünse” komşunun wifi’sini kullanan öğrenciler, en ucuz telefon paketlerini tercih ediyor ve haberleşmeyi mesajlaşarak çözüyor. Sitenin 600 kişiyle yaptığı araştırmaya göre, ailesinden ayrı bir kentte üniversite okuyan her beş öğrenciden biri, ihtiyaçlarını aylık 400 TL tutarındaki kredi ile karşılıyor.

Bizde Halkın Sesi Gazetesi olarak bu araştırmaya göre kentimizin tek üniversitesi olan Bülent Ecevit Üniversitesi'nde eğitim öğretim hayatına devam eden öğrencilerle görüşerek onların sorunlarını dinledik. Görüşlerini aldığımız öğrencilerin ortak sorunları yıllardır değişmeyen maddi sorunlar geliyor. Bunlardan en önemlisi de barınma sorunu...

Kentimizin coğrafi konumu gereği üniversitenin bir bölgeye sıkışıp kalması bölgedeki kiraların öğrenciye göre ayarlanması en büyük sıkıntıların başında geliyor. Kiralar o kadar yüksek ki stüdyo daire olarak tabir edilen evlerde öğrenciler ev kirasını ve giderlerini çıkarabilmek için çözümü 5-6 kişi kalmakla buluyorlar...

Öğrencilerin ailesinden gelen gelirden başka devlet tarafından verilen öğrenim kredisinden başka gelirleri yok. 400 TL olan öğrenim kredisi öğrencinin barınma ihtiyacından başka hiçbir işine yaramıyor. Öğrencilerin dile getirdikleri tek şey ücretsiz eğitimin olması...

Görüşünü aldığımız öğrencilerden Bülent Ecevit Üniversitesi Makina Mühendisliği 3. sınıf öğrencisi olan Deniz Umut Erol, birçok arkadaşı gibi kendisinin de geçinmak için alakasız işlerle çalıştığını söyleyerek, "Zonguldak'a şehir dışından gelen öğrencilerin sorunlarını şu sözlerle dile getirdi: "280 lirayla başlayan ve 400 liraya ulaşan burs parasıyla birlikte hayat pahalılığı es değerinden fazla bir şekilde artıyor. Çalışıp kazandığım asgari ücretle harç paramı ödemek, eğitim ihtiyaçlarımı karşılamak ve temel ihtiyaçlarımı karşılama oldukça zor. Bizim birileri gibi ayakkabı kutuları olmadığı için elimizdeki paraları sıfırlamamızda gayet kolay oluyor."

 

SADECE KREDİYLE GEÇİNİYORLAR

Ailelerine mümkün olduğunca yük olmamaya çalışan öğrencilerin yüzde 21.5’i, Kredi ve Yurtlar Kurumu’nca ödenen aylık 400 TL tutarındaki krediyle geçiniyor. Yüzde 48.5’inin geliri 400-750 TL, yüzde 18.7’sinin geliri de 750-1000 TL aralığında bulunuyor. Yüzde 11.3’ü ise bin TL’nin üzerinde gelirle yaşamını sürdürüyor.

 

Öğrencilere şık sunulmadan “Bu parayla nasıl geçiniyorsunuz?” şeklinde soru yöneltilen araştırmada, özellikle 400 TL’lik kredi limitleri dahilinde geçimini sürdüren gençlerin, limitlerini aşmamak için en ucuz olanı tercih ettiği görülüyor.

 

EN UCUZ NERDEYSE

Yurtlarda kalanlar kahvaltı için 2.5 TL, akşam yemeği için de 8 TL’lik devlet yardımını aşmadan karınlarını doyururken; öğle yemeklerini de yine okullarındaki yemekhanelerden oldukça uygun fiyata karşılıyorlar. Evde kalanlar ise kahvaltılık ve yemeklik malzemelerini ağırlıklı olarak memleketten tedarik ediyorlar. Kırık yumurta, kırık peynir, kırık pirinç gibi defolu gıda ürünleri ucuzluklarından dolayı özellikle tercih edilirken, sulu yemeklere et yerine marketlerin kasap reyonunu süsleyen kemikler katılıyor. Pazar alışverişine ise fiyatların dip yaptığı akşam saatlerinde çıkılıyor.

 

KOMŞU WİFİ’Sİ İLE İNTERNETE GİRİYORLAR

Telefonlarda genellikle en düşük konuşma paketine abone olan öğrenciler, bu paketi de acil durumlarda kullanıyor. Telefon görüşmesini, mesajlaşmayı ağırlıklı olarak wifi bulunan alanlarda WhatsApp, Skype ve Messenger üzerinden yapan öğrenciler, evde kalıyorlarsa “mümkünse” komşunun wifi’sini tercih ediyorlar.

En ucuzunu bulmak kolay olduğu için ağırlıklı olarak internetten alışveriş yapan öğrenciler, fiyat karşılaştırma ve fırsat sitelerini sıklıkla kullanıyorlar.

 

ÜCRETİZ ETKİNLİKLERİ TERCİH EDİYORLAR

Gazete, dergi, kitap okumak için kütüphaneleri kullanan öğrenciler, sinema için sabah ders yoksa fiyatının uygunluğundan dolayı hafta içi ilk seansı veya halk günlerini tercih ediyorlar. Tiyatro, konser için tercihler ise ağırlıklı olarak belediyelerin ücretsiz etkinlikleri oluyor.

İşte öğrencilerin görüşleri…

 

Begüm Kutluakdoğan (22) 2'inci sınıf İnşaat Mühendisliği

Öncellikle dört yüz lira bize yetmiyor. Bizim üniversitemizde yeni yurtlar yapılmaya başladı. Yeni yapılan yurtların fiyatları 280 lira olarak belirlenmiş. Ben yurtta dahi kalsam o burs parası ile geçinmem imkansız. Üniversitesinin öğrenci sayısına göre çok az yurt kapasitesi olduğu için evlerde kalıyoruz. Ev fiyatlarıda çok yüksek. Biz şu an da ev kiralarımızı ve masraflarımızı ödemek için ek iş yapıyoruz. Okul masrafları, kişisel masraflarımız bu paranın bizim ihtiyacımızı karşılamıyor. Bu aldığımız öğrenim kredisini bizlerin normal şartlarda bitirmesi üzerine verilmesi de bizleri sıkıştırıyor. Biz beş kişi 2+ 1 evde kalıyoruz. Her gün yumurta ve makarna ile besleniyoruz. Ailem emekli olduğu için bana sınırlı bir bütçe oluşturmuş durumdalar. O para da yetmiyor. Kredilerin bir de geri ödemesi var. Ben normal şartlar altından karşılıksız burs almasını istiyorum. Çünkü üniversitenin kendi yapısı bizim mezun olduğumuzda işsizlik problemi gibi bir çok gelecek kaygısı yaşayacağımız için mezun olduktan sonra yeni hayatımıza borçlu başladığımız için ideallerimizi ertelemek zorunda kalıyoruz. Parasız eğitimin sözde değil öz de uygulanmasını ve üniversitede okuyan tüm öğrencilere kamusal nitelikli yurt sağlanmasını ve kayıtsız ve şartsız her öğrenciye bu anlamda destek olunması ve öğretim hayatının sonuna kadar verilmesini talep ediyoruz. Bir zamanlar hükümetin ortak olduğu cemaat ile arası bozulunca kendi sağladığı yurtlarını kapattığı gibi biz öğrencilerin diğer tarikat yurtlarına da mecbur bırakılmamasını talep ediyoruz.


Deniz Umut Erol (23) 3'üncü sınıf Makina Mühendisliği

Ben üniversiteye başladığımda 280 lira kredi ile başlamıştım. Üniversiteye ilk başladığımda KYK yurdu çıkmadığı için  4 yıldır evde kalıyorum.  Hükümet geri ödemeli kredi veriyor hem de geri alacağı parayı dört yılda bitiriyor. Benim henüz öğretim hayatım bitmediği için şu an kestiler dördüncü yılım olduğu için. İki yıl sonra ödemeye başlayacağım. Hayatı devam ettirebilmek için hem okuyorum hem de çalışıyorm. Mesleğimle alakalı olmayan bir işte üstelik çalışmak durumunda kaldım. Ben ikinci öğretim olduğum için gündüz çalışabiliyorum ama normal öğretim okuyan öğrenciler için bu durum daha zor. Aynı zamanda her yerde eğitim ve öğretimin ücretsiz olduğunu propagandasını yapan hükümet ikinci öğretim okuyan öğrencilerden faiz fiyatlarda harç alıyor. Bunun bir an önce bitirilmesini istiyoruz. Kötü şartlarda yaşamak durumundayım. Öğrenciyiz diye kötü şartlarda yaşamak zorunda değilim. 280 lirayla başlayan ve 400 liraya ulaşan burs parasıyla birlikte hayat pahalılığı es değerinden fazla bir şekilde artıyor. Çalışıp kazandığım asgari ücretle harç paramı ödemek, eğitim ihtiyaçlarımı karşılamak ve temel ihtiyaçlarımı karşılama oldukça zor. Bizim birileri gibi ayakkabı kutuları olmadığı için elimizdeki paraları sıfırlamamızda gayet kolay oluyor. Bu bahsettiğim harcamalarının KYK yurtlarında kalan öğrencinin bile karşılaması mümkün değil. Hükümeti kesinlikle samimi olmayan, eğitim ücretsiz olacak vadini yerine getirmesine öğrencilerin barınma yeme içme ve eğitim ihtiyaçlarının karşılanmasını talep ediyorum.



Berat Kangal (23) 4'üncü sınıf Makine Mühendisliği

400 lira kime yetecek. Ben hem çalışıyorum hem de okuyorum. Benim ailem asgari ücretle geçiniyor. Bu devirde çocuk okutmak çok zor. Ben çalışarak kendi hayatımı devam ettirmeye çalışıyorum. Bu kentte öğrenci olarak yaşamak çok zor. Yurt bana çıkmadı, küçücük evde 4-5 kişi yaşıyoruz. Komşunun wifisine bağlanarak internet işimizi görüyoruz. Döner ekmek dışında yemek menümüz yok. Bu kredinin bir de geri ödemesi var. Biz bu kredileri okul bittikten sonra değil aldığımız süreyi geçtikten sonra ödemeye başlıyoruz. Bu ülkede işsizlik bu kadar fazlayken, bizim okul bitince ne olacağımız belli değilken bu ödemeleri nasıl yapacağımızı şimdiden kara kara düşünmeye başlıyoruz. Sinemaya, tiyatroya bile verecek paramız kısıtlı. Ayda bir defa anca gidebiliyoruz. Zaten kentin kültürel aktiviteleri sıkıntılı bir de parasızlıktan gidememek büyük sorun. Eğitim harcamalarımız, kişisel harcamalar ve evin harcamaları derken biz öğrenciler olarak ne yapacağımızı bilemeyecek hale geliyoruz.


Utku Demirsay (24) 4'üncü sınıf Edebiyat Bölümü

Kredim okulu uzattığım için kesildi. 400 lira olduğunda bana yetiyordu ama daha öncesi de buralı olmama rağmen yetmiyordu. Dışardan gelen arkadaşlarımın büyük sıkıntı yaşadığını biliyorum. Benim kira gibi bir derdim yoktu. Paramı kişisel harcamalarım ve eğitim masraflarım için kullanıyordum yetmiyordu ve ailemden destek alıyordum bu anlamda. Diğer arkalarımın durumu daha kötü. 6 ay boyunca kira ödemeden yaşamaya çalışan arkadaşlarımın olduğunu görünce insan üzülüyor. Bunun düzeltilmesi lazım.


Yunus Bayındırcı (24) 4'üncü sınıf Tarih Bölümü

Burslar yetmiyor. Devlet tarafından bize barınma fırsatı verilmiyor. Aldığımız burs parası direk kiraya gidiyor. Ailemizin desteği olmadan üniversite okunmaz. Kent öğrenci için çok pahalı bir kent. Şunu gördük ki; ailenin durumu iyi değilse üniversite okunmuyor. Kültürel aktivitelerimiz kalmadı. Bunun için paramız kalmıyor ancak ücretsizleri takip edip gitmeye çalışıyoruz. KYK yurdu bana çıktı ama kalınacak gibi değildi. Bir odada 6 kişi kalıyorduk, hijyenik değildi ve ders çalışamıyordum bu anlamda ailem fedakarlık yaptı ve eve çıktım. Bu krediler geri alması bizi ucuz işçi gibi çalıştırıyor. Bu ülkede gelecek kaygısı varken burs kesilince ödemesini nasıl yapacağız? Eğer devlet devlet olursa öğrencileri ücretsiz eğitim- öğretim sağlaması gerekiyor.

Aycan KARADAĞ- Aykut KARA