İlk röportajını Halkın Sesi’ne veren Bereket Enerji Yönetim Kurulu Başkanı ve ÇATES’in yeni sahibi Ceyhan Saldanlı müjdelerle geldi:

 “Zonguldak işsizliği hak etmiyor”



Bereket Enerji Yönetim Kurulu Başkanı ve ÇATES’in yeni patronu Ceyhan Saldanlı, hafta sonu özel helikopteriyle Zonguldak’a gelerek Halkın Sesi’nden Mustafa Özdemir’in sorularını yanıtladı. İlk olarak ÇATES personeliyle konuşan ünlü işadamı Sandallı, “ÇATES sizindir. Siz sahip çıkmazsanız bu işletme kapanır” dedi. Zonguldak’ın yetişmiş insan gücü olmasına rağmen ciddi bir işsizlik olduğunu üzülerek gözlemlediğini söyleyen Ceyhan Saldanlı, “Zonguldak bunu hak etmiyor… Bunun için Zonguldak’a yatırım yapmayı düşünüyorum. İlk olarak memleketim Denizli’den buraya tekstilci arkadaşlarımızı getireceğim. Ardından Zonguldak’ta güneş panelleri tarlası ve rüzgar panellerinden enerji üretmek istiyoruz” konuştu.
“TERCİHİM YERLİ KÖMÜR”
Mustafa Özdemir’in sorularını açık yüreklilikle yanıtlayan işadamı Ceyhan Saldanlı, “ÇATES yeni dönemde Zonguldaklı maden şirketlerinden yerli kömür almaya devam edecek mi?” şeklindeki soruya şu cevabı verdi: “Halen yerli kömür kullanmaya devam ediyoruz. Gerek TTK gerekse özel sektörden kömür alıyoruz. Biz, yerli üretime destek veren bir şirketiz ve bundan sonra da bu böyle olacak. Yerli maden şirketleri üretebildikleri sürece kömür alacağız. Üretemez, bize kömür veremezlerse niye veremiyoruz diyeceğiz. Yardımcı olmaya çalışacağız. Tercihimiz her zaman üretilebildiği sürece yerli maden kullanmak olacak. ÇATES bir değerdir adını kesinlikle değiştirmeyeceğiz”dedi.

KARPUZ TİCARETİNDEN ENERJİ DEVİNE…

Bereket Enerji A.Ş ve ÇATES ile Yatağan Elektrik Üretim A.Ş’nin Yönetim Kurulu Başkanı  Ceyhan Saldanlı, ÇATES ve Yatağan İcra Kurulu Başkanı Yusuf Tülek, Genel Müdürü Nuri Şerifoğlu ve ÇATES Genel Müdür Yardımcısı Harun Sarı ile aynı zamanda Elektrik Mühendisi olan yazarımız Erol Çakır’ın da hazır bulunduğu ziyarette Mustafa Özdemir’e, Denizli’de karpuz ticareti yapan bir babanın oğluyken devlet memurluğundan Türkiye’nin en büyük enerji devi olmaya uzanan hikayeyi hayretle ve soluksuz okuyacaksınız…

 

Mustafa ÖZDEMİR: İlk olarak zaman ayırdığınız için teşekkür ediyorum. Zonguldak’a hoş geldiniz… Ben her şeyden önce başarı hikayenizi merak ediyorum. Devlet memuru iken bugün sahibi olduğunuz şirketlerin hikayesi… Nerden başlayacaksınız?

 

Ceyhan SALDANLI: “İş hayatına ilk olarak bobinaj teli yaparak başladık. 1980’de kurulduk şirketimizi. Bu şirket, halen emaye tel alanında Türkiye’nin en büyük şirketi. 1985’te Tümaş’ı kurduk. Bugün beş kıtaya ihracat yapıyoruz… 1990 yılında Aydem’le Türkiye’nin ilk elektrik dağıtım şirketini kurduk. Denizli, Aydın ve Muğla’da toplam 1 milyon 700 bin abonemiz var. Sonrasında Bereket Enerji’yi kurduk. Öncelikle hidroelektrik santralleri ile başladık. Arkasından rüzgar enerjisi işine girdik. Daha sonra İzmir ve Manisa’da 2 milyon 700 bin kişiye hizmet veren Gediz Elektrik’i kurduk.  Şu anda Ege Bölgesi’nde dağıtım işinin tamamını yapıyoruz. 2 bin megavatı aşan bir kurulu gücümüz var. Ege’de 4, 5 milyon abonemiz var. Takriben 10 bin çalışanımızla 10 milyardan fazla ciro yapıyoruz. En büyük övünç kaynağımız çalışanlarımızın bini eğitimli. Şirket olarak, yeniliği seviyoruz, Ar-Ge yapmak bizim için çok önemli. Bir hafta önce Güneş Paneli Fabrikası kurduk. Kömür, güneş ve enerji konusundaki yatırımlarımıza bundan sonra da devam edeceğiz. Yüzde yüz yerli sermayeyiz.” 

 

Mustafa ÖZDEMİR: Bir devlet memurunun bugün sahibi olduğu şöhret ve serveti düşünüyorum da hayatınızdaki kırılma noktası neydi? Bu kadarını hayal edebiliyor muydunuz? Nerede ve ne kadar risk aldınız?

 

Ceyhan SALDANLI: “Ben 5 yıl kamuda İstanbul’da çalıştım. Fakat devlette işler çok yavaş yürüyor. O nedenle kendi işimi kurmaya karar verdim. Bu işi Anadolu’da yapmak istedim. İstanbul’da on yıl kaldıktan sonra doğduğum şehir olan Denizli’ye döndüm. Denizli’de istediğimiz potansiyel yoktu. Babam o yıllarda karpuz ticareti yapıyordu. Fabrika kuracaktık ama paramız yoktu. O zaman biz de kendi makinemizi yapalım dedik. İnsanlar mecbur kaldığı zaman risk alıyor. Kök salmayan ağaçlar ilk rüzgarda yıkılmaya mahkumdur. Kararlı olmak zorundaydık. Özelleştirme yapısal bir reformdur. O yıllarda bürokrasi özelleştirmeye karşı direniyordu. Emaye bobin teli makinesi yaptık. Emaye bobin dışarıdan ithal olduğu için Türkiye’de çok pahalıya satılıyordu. İşler iyi gitti. Ama bu kez hammadde bulamadık. O tarihte hammaddesi ucuz olan bir iş yapmaya karar verdim. Mermer işine girelim dedik ama o da kolay değildi. Anladım ki dünyada kolay iş yok. Kolay bir iş arayan herkes yanılır.

İyi ve kötü işler yok. İşin iyi ve kötü zamanları var. İstikrarlı olmak gerekir.

Kendime hep güvendim. Günün birinde bu kadar büyüyeceğimizi düşünüyordum çünkü kendime güveniyorum.”

 

Mustafa ÖZDEMİR: Hayatınızda birçok ilki başarmışsınız… Bu keşif merakınızın sırrı nereden geliyor?

 

Ceyhan SALDANLI: “Çocukluğumdan itibaren Bilim-Teknik Dergisi okuyorum. O derginin bana çok faydası oldu. Hiçbir sayısını kaçırmazdım. Biz ilkleri başardık. İlk özelleşen Aydem Elektrik Dağıtım oldu. İlk hidroelektrik santralini 1995’te yapan yine biziz. O tarihte bankalar bize kredi vermedi. Hatta var olan kredilerimizi bile batacağımızı düşünerek geri çekmek istediler. DSİ’den mühendisler geldi. İlk sordukları şey,  ‘Sen hiç santral yaptın mı’ oldu. ‘Yapmadım’ dedim. ‘Yazık olur sana, bu göründüğü gibi bir şey değil’ dediler. 90’lı yıllarda enflasyon çok yüksekti. Uzun vadeli yatırım yapamıyorduk.  Avrupa Yatırım Bankası, çevreci yatırım diye 1 milyon mark yardım yaptı. Bu kez cesaret edip Dalaman’da santral yapmaya karar verdik. Dediler ki; ‘bunlar kaşınıyor’ Dört yıl sonra bitirdiğimizde şaşırdılar. Şu anda Türkiye’de binden fazla hidroelektrik santrali yapan şirket var. Su akar, Türk bakar diyorlardı. Artık Türk bakmıyor. 10 yıl sonra sular boşa akmayacak. İnovasyon diyorum buna. Önceden görmek mühim. Benim için önemli olan başarmak. İlkokuldan beri hiçbir zaman diploma almak için çalışmadım, öğrenmeye çalıştım.”

 

Mustafa ÖZDEMİR: Siz bir kez dahi görmediğiniz ÇATES’e milyonlarca lira yatırdınız. Zonguldak’ın yerel dinamikleri, ÇATES’in yaşlı ve ekonomik ömrünü doldurmuş olması gözünüzü korkutmadı mı? Yoksa bu da risk politikanızın bir parçası mıydı?

Ceyhan SALDANLI: ”Görmek ille de gözünle görmek demek değil. Bir grup arkadaşımız kağıt üzerinde ÇATES’i günlerce inceledi. Eski bir teknoloji olduğunu biliyoruz ama daha verimli hale getirmeye kararlıyız. Yerel dinamiklerle sorun yaşamayacağımızı düşünüyorum. Çünkü, onların da yararına olacağı için bize yardımcı olacaklarına inanıyorum.

 

Mustafa ÖZDEMİR: Hükümetin Zonguldak ve bölgeyi bir enerji üssü yapmak istediğini, bu kapsamda onun üzerinde termik santral düşünüldüğünü biliyoruz. Bu da beraberinde çevresel riskler doğuruyor… Sizin bir santral daha kurmak için ruhsatınız var. Çevresel etkileri en aza indirmek, bölge insanının endişelerini gidermek için neler yapacaksınız?

 

Ceyhan SALDANLI: Kimsenin şüphesi olmasın ki ÇATES’te, çağdaş emisyon neyse o olacak. Ekonomiye de faydalı olacağız. Biz çevreci bir şirketiz. Yenilebilir enerji ile ün salmış bir şirketiz. Şirketimizin temel politikalarından birisi çevreci bir şirket olmamız. Birincisi çevrecilik, ikincisi bilimsellik, üçüncüsü yerlicilik. Başında da söylediğim gibi yöre insanına ve yerli ürüne öncelik vereceğiz. Siz doğru hedef koyduğunuzda geminiz de doğru limanlara varıyor mutlaka.

 

Mustafa ÖZDEMİR: İcra Kurulu Başkanınız Yusuf Tülek, Genel Müdürünüz Nuri Şerifoğlu ve Genel Müdür Yardımcınız Harun Sarı’nın daha önce bu bölgede yaşamış, ÇATES’i tanıyan insanlar olması tesadüf mü, yoksa bilinçli bir tercih mi?

 

Ceyhan SALDANLI: Özellikle Nuri Bey ve Harun Bey’in görevde olması bilinçli bir tercih. Biz benzer okullarda okuduk. Devletle iş yapmak zordur. Eliniz kolunuz bağlıdır, gelir yumruk atarlar. İnisiyatif ve risk almak zordur. Biz arkadaşlarımızın elindeki bağı çözdüğümüzde daha başarılı olacaklarını düşündüğümüz için onlarla çalışmak istedik. Sonra Ay’dan adam getirecek değiliz. Biz ülkenin insanına güvenerek yola çıktık. Denizli’den kimseyi getirmedik. Bu sabah personelle de konuştum. Santrali, personelimize emanet ettim. İsmimiz, yine ÇATES olarak kalacak. İsmi, çalışanı, yönetimi değişmeyecek. Bereket Enerji gittiği yerde gelenekleri korur ve yaşatır.

 

Mustafa ÖZDEMİR: Kamuoyunun en çok merak ettiği soru ÇATES’in yerli kömür politikasının ne olacağı? Bir de ikinci santral ruhsatınızı ne zaman kullanacaksınız?

 

Ceyhan SALDANLI: Halen yerli kömür kullanıyoruz. Gerek TTK, gerekse özel sektörden kömür almaya devam ediyoruz. Biz, yerli üretime destek veriyoruz. Üretemez, kömür veremezlerse ‘niye veremiyorsunuz?’ diyeceğiz. Tercihimiz her zaman üretilebildiği sürece yerli maden şirketlerinden kömür almak olacak.

 

Yeni santral ruhsatıyla ilgi ise verilmiş bir kararımız yok.

 

Mustafa ÖZDEMİR: Zonguldaklıların merak ettiği bir başka konu ise şirketinizin Zonguldak’a bakış açısının ne olacağı… Şehrin ekonomik yaşamı, spor ve sosyal yaşamına katkılarınız olacak mı? Zonguldak’a yeni yatırımlar düşünüyor musunuz?

Ceyhan SALDANLI: Zonguldak’ta yoğun bir işsizlik var. Tek yönlü ekonomik yapılanma riskli olabilir. Dolayısıyla farklı iş kollarında yeni yatırımlar düşünmüyorum.

Güneş enerjisi Almanya’da kullanılıyor. Önümüzdeki günlerde güneş panelleri koyarak bir deneyeceğiz… Ama bunun için bölgede bir fizibilite çalışması yapmak lazım. Türk milleti gözünden anlarmış. Denemeden ümidinizi yitirmeyeceksiniz. Mesela güneş tarlaları, güneş panelleri kurmayı istiyorum. Hatta bu memlekete Denizli’den birkaç tekstilci getireyim diyorum.

 

Mustafa ÖZDEMİR: Kafanızda nasıl bir Zonguldak fotoğrafı vardı? Nasıl bir Zonguldak buldunuz?

 

Ceyhan SALDANLI: Zonguldak’ı yeni yatırımlar yapılması gereken bir il olarak, tahsili yüksek, insan gücünün yüksek olduğu bir yer olarak tanıdım. Yatırım yapan, bildiği konuda yapmalı. Bana göre Denizli’deki tekstilciler Zonguldak’a çok sıcak bakar. Önemli olan işgücü. Burada da işsizlik var. Tekstil sektörü işsizliği emer. Zonguldak bunu hak etmiyor. Topluma faydası olmayan hiçbir şeyin devamlılığı olmaz. Bakın biz ÇATES’te sendikayla da oturduk konuştuk. İşçilerimizi sendikasızlaştırma gibi bir düşüncemiz olmaz. Diğer illerde de sendikayla çalışıyoruz. Ama tabiî ki üretmekten çok tüketmek olursa işletme sürdürülemez.

 

Mustafa ÖZDEMİR: Son olarak Zonguldaklılar bir mesajınız olacak mı?

 

Ceyhan SALDANLI: İsmimiz, ÇATES olarak kalacak. Çünkü ÇATES bir değer… ÇATES’in ismi, çalışanı, yönetimi değişmeyecek. Öncelikle ÇATES’in kendi ayakları üzerinde durmasını hedefledik. Biz ayakta durduktan sonra böyle bir kuruluşun herkese faydası olur.

Önümüzdeki Nisan ayında Zonguldak’a yeniden gelmek istiyorum. Bu kez ailemle geleceğim. O zaman protokol ziyaretleri yaparız. Ben size teşekkür ediyorum…

Mustafa ÖZDEMİR: Bizi ağırladığınız için biz teşekkür ederiz.