Anlatacağım hikaye bilinen bir efsane…

İster “kıssadan hisse” kabul edin…

İster bir durum değerlendirmesi…

Son günlerde etrafımızda “tuhaf” işler dönüyor…

Özellikle mali kıskaca almak için kurulan kumpaslar, mide bulandıran ilişkiler er geç gün yüzüne çıkıyor… Neredeyse her gün yeni bir sürprizle karşılaşıyoruz…

Hani şu Gülen cemaatinin hükümete gönderme yapmak için bilbordlara verdiği Zaman Gazetesi ilanında olduğu gibi…

“Rüzgar nereden eserse biz aynı yerdeyiz”

İşte birazdan anlatacağım hikaye yaşadığımız sürecin tam bir özeti…

Bakalım kahramanlarını tanıyabilecek misiniz?

Uzak bir diyarda adamanı biri yılanla dost olmuş… Yılana sevgiyle bakmış, beslemiş büyütmüş… En nihayetinde sıkı dost olmuşlar… Gel zaman git zaman yılan adamı köyün çıkışındaki dağın altındaki mağaraya çağırmış…

Adam mağaraya geldiğinde sürüne sürüne yanına yaklaşan yılan, ağzındaki bir altınla belirmiş… Yılan adama yaklaşıp demiş ki:  “Bak güzel kardeşim ne zaman gelirsen gel sana bir altın vereceğim”

Sevinerek mağaradan uzaklaşan adam ne zaman başı sıkışsa yılanın yanına gidip bir altın almış. O altınlarla çocuklarına senelerce bakmış… Yıllar geçmiş adam yaşlılıktan evden çıkamaz hale gelmiş… Oğlunu başucuna çağırmış ve demiş ki:

-Sana bir sır vereceğim ama kimseye söylemeyeceksin…

-“Buyur baba” demiş genç adam merakla…

-Köyün çıkışındaki dağın altında bir mağara var. Bu mağarada büyük bir yılan var. O yılanın yanına git… Ne zaman gitsen sana bir altın verecek.

Çocuk çekinerek yılanın olduğu mağaraya gitmiş… Yılan sürüne sürüne mağaradan çıkıp ağzındaki altını çocuğa vermiş.

Ertesi gün, ertesi gün, bir ertesi gün yine mağaraya gidip yılandan altın almış… Sonunda çocuğun kalbine fesatlık girmiş. Şeytan demiş ki; her gün gideceğine öldür yılanı altınların tamamını al…

Şeytana yenilen genç adam bıçağını almış mağaranın yolunu tutmuş. Yılan tam ağzındaki altını çocuğa vereceği sırada elindeki baltayla yılanı ortadan ikiye bölmüş…

Yılan da can havliyle çocuğu sokup öldürmüş…

Oğlunun geç saatlere kadar eve gelmeyişinden şüphelenen babası, mağaraya gittiğinde yerde cansız yatan oğlunu görmüş… Karşına geçen yarım kuyruklu yılana dönen yaşlı adam,  “Ne yaptın yılan kardeş neden öldürdün” demiş...

Yılan da demiş ki; “Sana ne verdiysem oğluna da aynı altını veriyordum. Ama o şeytana yenildi. Beni öldürüp altınların hepsini almak istedi… Tam altını verirken beni ortadan ikiye böldü. Ben de onu soktum...”

Durumu kabullenen adam; “Haklısın yılan kardeş… Ben yine geleyim altınımı alayım… Dostluğumuz devam etsin” diyince…

Yılan da demiş ki, “Sen de bu evlat acısı, ben de bu kuyruk yarısı varken, seninle bundan sonra seninle dost olamayız”

Allah herkese mert düşman nasip etsin!