Zonguldak Halk Sağlığı Müdürü Uzm. Dr. Fatih Akça; bu yıl 70. düzenlenen Verem ve Propaganda haftası etkinlikleri kapsamında açıklamada bulundu. 
 Halk Sağlığı Kurumu Zonguldak İl Müdürü Uzm. Dr. Fatih Akça, 1-7 Ocak 2017 arasında Verem Eğitimi ve Propaganda Haftası'nın 70. sinin kutlanacağını açıkladı. Zonguldak'ta Tüberküloz İl Koordinatörlüğü ve Toplum Sağlığı Merkezleri Eğitim Şubeleri tarafından etkinlikler planlandığını ifade eden Akça, şöyle devam etti:
"İlimizde Tüberküloz İl Koordinatörlüğü ve Toplum Sağlığı Merkezleri Eğitim Şubeleri tarafından etkinlikler planlanmış, il merkezi ve ilçelerdeki pek çok ilk ve orta dereceli öğretim kurumları, Halk Eğitim Merkezleri, Toplum Sağlığı Merkezleri, Kur’an kurslarında eğitimler verilmektedir. Ayrıca, Tüberküloz Hastalığı hakkında daha fazla bilgi almak isteyen kişiler kendisine en yakın Verem Savaş Birimine başvurabilirler.
Tüberküloz, solunum yolu ile akciğerlere giden tüberküloz mikrobunun (MycobacteriumTuberculozis) yol açtığı bulaşıcı bir hastalıktır. Tüberküloz halen dünya genelinde önemli bir sağlık problemidir. Dünya nüfusunun yaklaşık üçte biri verem mikrobunu vücudunda taşımaktadır. Bu insanların yüzde 10’unda yaşamlarının bir döneminde verem hastalığının ortaya çıkacağı düşünülmektedir. Tüberküloz erkeklerde kadınlardan daha sıktır ve çoğunlukla genç yetişkinlerde görülmektedir. Verem hastalığının belirtileri; birkaç hafta içinde gittikçe kötüleşen inatçı öksürük, balgam çıkarma, kilo kaybı, ateş, gece terlemesi, iştahsızlık, halsizlik, yorgunluk ve kan tükürmedir. Bu belirtileri olan kişilerin Verem Savaş Birimine, Aile Hekimine veya en yakın sağlık kuruluşuna başvurması gerekir. Verem basilinin kaynağı, tedavi görmemiş veya düzenli tedavi görmeyen aktif akciğer ve gırtlak (larinks) veremi olan hastalardır. Tedavi görmemiş veya tedavisini aksatan hastalardan; öksürme, hapşırma veya konuşma esnasında ortama yayılan damlacıkların solunum yolu ile alınması ile bulaşır. Tedavi edilmeyen her hasta yılda 10-15 kişiye hastalığı bulaştırır. En çok hastanın aile bireylerine ve yakın çalışma arkadaşlarına bulaşma olur. Tedavi ile basil sayısı çok kısa sürede azalır. Hastaların çoğunda ortalama 2-3 haftada bulaştırıcılık yok olur. Tüberküloz basili yiyeceklerle, giyeceklerle, eşyalarla bulaşmaz. Kan yolu ve cinsel yolla da bulaşma olmaz. Hastalığın gelişmesine yol açan vücut direncini düşüren hastalıklar ve etkenler vardır. HIV/AIDS vücut direncini en çok kıran hastalıktır. Bunun dışında şeker hastalığı, böbrek hastalığı, bazı kanserler, ilaç ve alkol bağımlılığı, sigara, mesleki akciğer hastalığı ve diğer bazı ciddi kronik hastalıklar da vücut direncini düşürür. Bebeklerde ve yaşlılarda da vücut direnci düşük olduğundan hastalanma fazla olur. Verem hastalığı vücudun bütün organlarını tutabilir ancak en çok akciğerlerde görülür (yüzde 60-70). Hastalığın tuttuğu diğer organlar; akciğer zarları, lenf bezleri, kemikler, böbrekler ve beyin zararlardır.” düşüncelerine yer verdi.

“Tüberküloz, AIDS'ten sonra ikinci en önemli ölüm nedenidir"
Tüberküloz tanısı alan kişilere Verem Savaş Birimleri tarafından ücretsiz ilaç verildiğini belirten Akça şu düşüncelere yer verdi; “Hastalar en az 6 ay ilaç kullanmak zorundadır. Tüberküloz hastaları ilaçlarını Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) ile her gün düzenli olarak Verem Savaş Birimlerinde veya aile hekiminde almalıdır. Tedavide verilen ilaçların düzenli içilmesi çok önem taşır. İlaçlarını düzenli kullanmayan hastalarda direnç gelişir. Bu hastalar daha uzun süre ve daha fazla miktarda ilaç kullanmak zorunda kalırlar. Tüberküloz hastası olanların yakınları “temaslı muayenesi” kapsamında Verem Savaş Birimlerinde ücretsiz olarak akciğer filmi ve PPD testi yapılarak kontrol edilmektedir. Temaslı muayenesi sonucunda hasta olduğu tespit edilenler ücretsiz olarak tedaviye alınır. Hasta olmayan fakat verem olma riski taşıyan kişilere ise koruyucu tedavi verilir.
Tüberkülozlu hastalarda tedavi edilmezse ölüm oranı yüksektir. Yapılan çalışmalarda tedavi edilmeyen bulaştırıcı tüberküloz olgularının yüzde 70’inin 10 yıl içinde hayatını kaybettiği saptanmıştır. 2015 yılında dünyada 10,4 milyon yeni tüberküloz vakası ve 1,8 milyon tüberkülozdan ölüm olduğu saptanmıştır. Tüberküloz, enfeksiyon hastalıklarından ölümlerde AIDS’ten sonra ikinci en önemli ölüm nedenidir. Tüberkülozdan korunmada ülkemizde 2-3 ay arası bebeklere direkt olarak BCG aşısı yapılmaktadır. BCG aşısı özellikle çocuklarda kanla yayılan ve ağır seyreden verem hastalığını önlemede çok etkilidir. BCG aşısı ülkemizde aile sağlığı merkezlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Aşı zamanı geçirilirse, 6 yaşa kadar yapılabilir, ancak bu durumda önce tüberkülin deri testi (TDT-PPD) yapılması gerekir.” dedi.

“Tüberküloz hastalığında dikkat edilmesi gerekenler”
Son olarak bu hastalıkta dikkat edilmesi gerekenleri sıralayan Akça; “Tüberküloz hastalarının her gün düzenli ilaç içmesi en önemli koruyucu faktördür. Hastanın balgamında mikrop çıkmayana kadar ayrı bir odada kalması gerekmektedir. Odanın güneş görmesi ortamdaki mikropları öldürür, bu nedenle mümkünse Tüberküloz hastasının odasının güneş gören bir oda olması sağlanmalıdır ve ortam sık sık havalandırılmalıdır. Bulaştırıcı dönemdeki verem hastaları öksürük ve aksırık sonrasında ellerini mutlaka yıkamalıdır. Tüberküloz hastaları başka insanlarla birlikteyken maske kullanmalıdır” ifadelerine yer verdi.