Hayretle izliyoruz olan biteni…

Enerji Bakanı çıkıp TTK’ya ait madenleri özelleştirmekten bahsediyor…

Kartvizitinde “gazeteci” yazan zatı muhteremin biri de “satacaksanız satın” deme cüretini gösterebiliyor…

Ve ekliyor…

“Kapatacaksan yerine ne koyacaksın”

Valla ben ne koyacaklarını söylerim ama ortam müsait değil!

Memleketin hali ahvali ortadayken böyle işkembeden sallamak, yüz binlerce insanı ilgilendiren bir konuda herkesin adına konuşmak da ne oluyorsa…

Bırakın Türkiye Taşkömürü Kurumu’nu(TTK) özel ve kaçak madenler kapatıldığında kentte yarattığı tahribat ortadayken…

TTK’ya ait maden ocaklarının kapatıldığı ya da özelleştirildiğinde ortaya çıkacak tabloyu düşünmek bile istemiyorum…

 Devlet eliyle madenlerimizin özel“leş”tirilmesine, “leş” fiyatına peşkeş çekilmesine göz yumanlar değil mi, Kozlu’da Star Madencilik, Karadon’da Yapı Tek onlarca insanın canına kastederken timsah gözyaşları dökenler…

Maden işçileri, köle düzeninde çalıştıkları özel maden ocaklarında patronların kar hırsı yüzünden ölürken emekçi dostu kesilen…

Ama memleket ekonomisinin soluk borusu olan Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun özelleştirilmesi gündeme geldiğinde gerçek yüzlerini gösteren bukalemun kalemlere bir Allah’ın kulu çıkıp da ağzının payını veremiyor…

Özelleştirmenin sonuçları ortada…

Star ve Yapı-tek facialarının sorumluları, özelleştirmeyi TTK’nın kurtuluşu olarak gösteren örümcek kafalılardan başkası değildi…

Hadi diyelim ki, bu arkadaşların dediği oldu ve TTK tamamen özelleşti…

Gazeteci arkadaş dedi diye iktidar partisi Zonguldak’a fabrikalar kurdu…

Kaç tane istersiniz?

Üç… Beş… Onbeş…

Sizce kaç fabrika bu kentin istihdam sorununu çözer?

TTK’da çalışan ortalama bir maden işçisinin ikramiyelerle birlikte ayda yaklaşık 3 bin lira aldığını düşünürsek…

Bu insanlar işsiz kaldığında, TTK’da aldığı 3 bin lirayı özel sektörde kazanmak için bir aileden en az 3 kişi çalışmak zorunda kalacak…

Kazanamayanlar ne yapacak?

Onları da oturduğu yerden yumurtlayarak, devlet madenlerinin kapatılması gibi bir ihaneti toplumda normalleştirme algısı yaratmaya çalışan o gazetecinin yanına göndeririz… O  gazeteci arkadaş ekonomiden bu kadar anlıyorsa, herhalde doğacak işsizliğe de bir çare bulur…

Ramis Muslu’nun sendika taban delege seçiminde “Maden işçisi, sendikaya Bartın sahilinde alacağımız bir tesiste ücretsiz tatil yapacak” vaadini “Yıldızları vaat ettiği için kaybetti diyen” aynı gazeteci Ali Rıza Tığ’ın tatil için Yunanistan’a gittiğini hatırlatırsam herhalde ona  en güzel yorumu maden işçisi yapacaktır!!!

Hadi bu adamın fikri neyse zikri de o…

Peki koca Genel Maden İş Sendikası’na ne demeli?

Taban seçimini kaybetmesine rağmen hala gözü genel başkanlık koltuğunda olan Eyüp Alabaş, sırf AKP’yi karşısına almamak için tek kelime etmiyor… Yürekli bir işçi lideri için o sözleri söyleyen değil Enerji Bakanı, Başbakan olsa ne yazar?

Böyle pısırık sendikacılar, böyle yandaş gazeteciler olduğu sürece daha çok çıkarlar tepemize…

Bakın önceki gün TUİK, nüfus rakamlarını açıkladı… Son 4 yılda neredeyse 21 bin kişi Zonguldak’tan göç etmiş… Neden…

Tek nedeni var işsizlik… Hiç kimse gelecek hayali kurmuyor bu şehirde… Herkes emekli olsam da çekip girsem buralardan diyor…

Bu ayıp bu şehirde siyasetçi, gazeteci, sendikacı, sivil toplum temsilcisi olan herkese yeter…

Başka söze hacet var mı?