Sevgili hocam,
Belki özgeçmişim sizinki kadar “yıldızlı pekiyi”lerle dolu değil ama ikmale kalmadan bugünlere gelmiş, bu şehri en az sizin kadar sevmiş ve çabanızı takdir eden bir kardeşinizim...
Ancak, aynı gökyüzü altında yaşayan insanların kardeşliğini savunan ve “hemşericilik” olgusunu şiddetle reddeden biri olarak size bu saltırları yazıyorum... Dünkü haberi ilk duyduğumda yaşadığım üzüntüyü tahmin bile edemezsiniz. Hatta haberi yazan ağabeyimiz Sermet Aksu’nun iletisi haber havuzuna düştüğünde inanmak istemedim. Ama güvendiğim bir kaç kişiyle konuştuğumda gerçeği üzülerek öğrendim.
Bu kadar emek verilen, böylesine iddialı ve samimiyetinden bir an olsun şüphe etemediğim 67’liler Platformu belki de benim gibi düşünen insanlar için son bir umuttu... Kızgın Arap çöllerinde yeşeren son bir filiz...
Ya da bir serap!
Sevgili hocam, 
Ne oldu bilmiyorum ama her ne olduysa tamir edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü, 67’liler Platformu’nun kurulmasından rahatsız olanlar, dağıldığı yönünde çıkan haberleri okuduğunda daha şimdiden ellerini ovuşturmaya başladı bile...
Lütfen, ne kendinize güldürün, ne de bizi üzün...
Bu kentte 27 yıldır gazetecilik yapan biri olarak sorunu, “bir dönem sonra nasıl seçilirim” kaygısıyla yaşayan siyasetçilerin değil, bu şehri seven, bu kentin kutsiyetine inanan, suyunu içmiş havasını soluyan insanların çözeceğine inandım hep...
İşte onun içindir ki, adı ister 67’liler olsun ister 67 buçuk... Bir Süpermen aradı gözlerimiz en yakın telefon kulübesinde...
Siz ve arkadaşlarınız belki Klark Kent değildiniz ama... Biz sizlerin yorgun ve bir o kadar umutsuz bu şehirde yaşayan insanların yarınlara dair kurumaya yüz tutan hayallerine can suyu olduğunu gördük...
Ailesi ve sosyal çevresine ayıracakları zamanı, kariyerleri, ticari kazançlarını ikinci plana atarak bu şehir için telaşlanan yaşları 67’ye merdiven dayamış 67’liler Platformunun böylesine tarihsel bir sorumluluk üstlenirken yaşam tecrübesini de ortaya koyup iki kere düşünmesi gerekirdi. Çünkü bu şehirde yaşayan “küçük olsun bizim olsun” ya da “sadece bizim borumuz ötsün” diyen bir güruh olduğunu biliyor olmalıydınız!
Onlar değil mi ki, kim bir adım öne çıkar, kim “Kral çıplak” derse ilk köşe başında arkadan çelme takmaya çalışan!!!
İşte bu nedenledir ki, sizlere güvenen insanları “Sağlık nedenleri” ya da “İşlerimin yoğunlu nedeniyle” gibi klişe ve inandırıcılıktan uzak bahanelerle üzmeye hiç ama hiç hakkınız yoktu...
Başında da söylediğim gibi bu aziz şehri siyasetin kirli yüzünden yine bu şehrin makus talihini değiştimek isteyen yurttaşlarımızın samimiyeti kurtaracaktır...
Tüm içtenliğimle kararınızı gözden geçirip, Zonguldak’ın üzerindeki kara bulutları kovalım diyor sizi ve arkadaşlarınızı Devrek şair Rüştü Onur’un dizeleriyle selamlıyorum...
Sen aziz şehrim, 
Uykusuz yaşadığımı bilmelisin.
Bütün işçilerin saçak altında uyuduğu bir saatte,
Ben mızıka çalarak geçiyorum sokaktan...
Sen aziz şehrim, 
Ellerim gözlerim kadar benimsin.
Ve aziz şehrim,
Şu anda seni terketmem için
Her şey tamam...
Gemi hazır yelkenler fora
Fakat neden, ölülerim bırakmıyor yakamdan?