Gazeteci aynı zamanda “Şeytanın Avukatı” olmalı…
Yerel seçimlere kısa bir zaman kala yerel medya önemli bir sınav veriyor…
Başkan adaylarını cilalamak, çarşaf çarşaf haberlerini yapmak onlara hiçbir şey kazandırmayacağı gibi, abartılı övgüler aklı başında seçmeni irite ediyor…
Aynı zamanda bir gazetecilik deyimi olan “Şeytanın Avukatlığını Yapmak” her ne kadar kulağa pek hoş gelmese de, kelime anlamı itibariyle olabilecek en kötü ihtimali düşünüp değerlendirenler için kullanılan bir tanımlamadır…
Deyimler sözlüğünü bir kenara bırakıp hemen meramımı anlatayım…
“Şeytanın Avukatı” Zonguldak yerel basınında yeni ve “özgür” bir soluk olan Elmas TV’de haftada bir gün yapmayı düşündüğüm tartışma programının ismi…
Bir tartışma programı için böylesine sıra dışı bir isim başlangıçta yadırganabilir belki ama, süreç içinde hafızalarda iz bırakacak iddialı bir program olması için çaba harcayacağımdan hiç şüpheniz olmasın…
Gündem belirleyecek konu ve konukları, farklı formatı ile adından söz ettirecek bir program için önerilerinizi şimdiden bekliyorum…
Bir aksilik olmaz ise ilk program haftaya Cuma günü saat 20.00’de…
Bu ülkede ve şehirde her şeyden önce diyaloga ihtiyacımız olduğu düşüncesinden hareketle, farklı düşünceler, Müslüman mahallesinde salyangoz satanlar, arı kovanına çomak sokanlar ve madalyonun tersini merak edelerle şeytanının avukatlığını yapacağımız program için konu ve konuk önerinizi şimdiden bekliyorum…
Soruları, gazeteciler ve sokaktaki halkın soracağı “Şeytanın Avukatı” Zonguldak’ın en özgür, en cesur tartışma platformu olacak!
Ben de merakla bekliyorum…
                          *
Dün öğlen saatlerinde gelen haberle CHP’de Fikret Zaman dönemi resmen bitti…
Özellikle CHP ile ilgili yaptığımız haberlerin ardından verdiği beyanatlarla son dönemde ilişkilerimizin kopma noktasına geldiği Fikret Zaman, CHP Genel Merkezi tarafından resmen görevden alındı.
Esasında beklenen oldu…
MYK’nın onayladığı İl Genel Meclisi ve Belediye Meclis Listesi’ni kafasına göre değiştiren Zaman, yanındakileri aksi halde listeleri imzalamamakla tehdit etmişti…
Siyasette “Ben yaptım oldu” demekle olmuyor!
Entrikaların hakimiyetinde seçimlere giden CHP’de sorgulanması gereken Zaman’ın görevden alınmasından çok, sürecin buraya nasıl geldiğidir...
Küçük olsun benim olsun mantığıyla yapılan il ve merkez ilçe yönetim listeleri kendi içinde zaman içinde 2 hatta 3’e bölünmek zorunda kaldı.
CHP’nin “çaylak” milletvekilleri Ünal Demirtaş ve Deniz Yavuzyılmaz’ın geçmişte Şerafettin Turpcu ve Harun Akın’dan şikayet etikleri hataları tekrar etmesi sonucu kaçınılmaz kıldı…
Herkes biliyor ki, 31 Mart’tan sonra ilk fırsatta İl Başkanı Hakkı Güney ve yönetimi de görevden alınarak çaylak vekillerin istediği bir isim yeni il başkanı olacak!
Peki ne değişecek?
Hiçbir şey!
Fikrimi sorarsanız Demirtaş ve Yavuzyılmaz’ın acemi birliğine gelen bir askerin ilk günlerini anımsatan hataları, genel merkez ve parti tabanındaki kredilerini tamamen bitirdi…
Yavuzyılmaz ve Demirtaş’ın desteklediği Fikret Zaman’ın son dakika golü ile gözünün üzerine aparkat yiyen boksörden beter olan CHP Genel Merkezi bu kez işi sıkı tutacaktır…
CHP’nin, vekillerin tayin edeceği kapıkulu askerine değil, dirayetli, saygın bir il ve ilçe başkanına ihtiyacı var…
Yok eğer kendi siyasi gelecekleri için aday çıkaracaklar ise buyursun kendileri çalıp kendileri oynasınlar!
*
Halkın Sesi’nin “Temiz Siyaset” çağrısı dün ilk karşılığını buldu…
DSP, SP ve İYİ parti adayları malvarlıkları, seçim bütçesi ve kaynağını açıkladı…
Bakalım diğer adaylar aynı yürekliliği ve şeffaflığı gösterebilecek mi?
Şenol Şanal, Selim Alan ve Hamdi Ayan şimdilik sağıra yatıyor…
Öyle ya…
Bilelim başkan olmadan önce neyiniz vardı…
Beş yıl sonra mal varlığınızda bir artış olacak mı?
Kaçak köçek güreşene her platformda sormaya devam edeceğiz…
Nereden buldun?