Aslında bu topa girmemek için çok direndim…

Ancak yaşananlar öyle bir hal aldı ki…

Öküzün altında buzağı aramaktan başka bir şey gelmiyor aklıma…

CHP’nin çiçeği burnunda milletvekili Ünal Demirtaş’a yönelik eleştirilere bakıyorum da…

Ucu dönüp dolaşıp paraya dayanıyor…

Sanki seçim sürecinde adayların seçim bütçesini, cebindeki parayı sorgulayanlar onlar değildi…

Hep söylüyorum…

Bu adamları böyle şımartan, korkak siyasetçiler…

Allah aşkına ya okuduğunu anlamıyor insanlar…

Ya da üç maymunu oynuyor herkes…

Seçimlerde adaylar hakkında günlerce süren karalama kampanyalarını hatırlayın lütfen…

Ve tahsilat yapılınca normale dönen ilişkileri…

Ne çete suçlaması kaldı, ne geçmişteki siyasi tercihleri…

Ben eğer Demirtaş’ı biraz tanıdıysam bu adamlara pabuç bırakmaz!

Sadece Demirtaş değil, tüm siyasetçilerin aynı yürekliliği göstermesi gerekmez mi?

Ve siz yerel gazete okurların bu tür ayak oyunlarıyla yolunu bulan gazetecilere ortak tavır koyması gerekmiyor mu?

Son sözüm tırsak siyasetçilere…

Sizin paranız bu sırtlanlara yetmez…

Bu adamlara elini veren kolunu kurtaramıyor…

“Ver parayı sustur” taktiğiyle politika yapılmayacağını anladığınızda korkarım ki,  her şey için çok geç olacak!

                                                  ***

Aslında yerel seçimlerin tartışmasız tek galibi var…

Tüm il genelinde yapılan anket sonuçlarına göre doğruya en yakın tahminle 7 Haziran’ın galibi olan Halkın Sesi, seçmeni yanıltmadığı gibi kararsız vatandaşların kafasındaki soru işaretlerini aydınlattı…

İzin verinde o kadar caka satalım artık…

Adettendir, seçim sonuçlarına dair girdiğimiz iddiaların hasat zamanı geldi çattı…

“200 bin oy bekliyorum” diyen CHP Milletvekili Şerafettin Turpcu’dan 2 takım elbise…

“3-2 olur” diyen Düş Molası Balık Restoranı’nın sahiplerinden Tuncay Bilgin’den balık ziyafeti…

“3-2 AKP” diyen Yılmaz Kaldırım’dan çift porsiyon Adana Kebap…

“MHP vekil çıkaramaz” diyen MÜSİAD yöneticisi Meftun Gülay ve daha niceleri…

Siyaset öngörü işidir…

Sevdim bu işi:)