Bu yazı  bize muhabbet derneği üyelerinden  Şükür Turgut tarafından   gönderildi. Bizde bu yazıyı aynen sayfamıza taşıdık.

Kimine göre ticaret ayı, kimine göre kumar oynama ayı, kimine  göre sigara bırakma ayı, kimine göre fazla kiloları atma ayı.  Bir sürü örnek var verilebilecek. Ramazanda içki bırakılır mesela.  Kimisi ottur günahı yoktur diyerek uyuşturucu kullanımına yönelir.  Tabi Ramazan bitince alkol faslı devam eder. Oruçluyken açlığın  vermiş olduğu stresle sinirler gerilir ve insanlar zaman zaman birbirlerine  saldırır hale gelir. Ağız dolusu küfürler edilir ama yinede oruç  tutulmaya devam edilir.

Din ticareti ve pazarı kurulur mesela. Ekranlar  Ramazan meddahlarından, kıssalardan, hurafecilerden geçilmez olur.  Günahların af olunma ayıdır kimine göre Ramazan. Aç kalınca günahlar  silinir ve  bilmem kaç bin sevap hanelere yazılır. Kuru kuruya  anlamadan hatimler indirilir. Camilerde Kur’an sesleri göklere vurur  da ne dediği bir türlü anlaşılmaz. Ne enteresan Müslümanlarız  değil mi? Allah’tan bîhaber, kitaptan bîhaber, kendimizden bile  bîhaberiz.

Peki nedir bu oruç, anlamı  nedir, özü nedir? 

Oruç bakara suresi 183.  ayeti ile farz kılınmıştır. (Ey iman edenler! Oruç sizden  öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Umulur  ki Allah bilinci ile yaşarsınız.) yani; ey iman edenler, ey Allah bilinciyle yaşamak  isteyenler! Nefsinize hakim olmak, kendinizi tutmayı öğrenmek, açlığın,  garibanlığın, yoksulluğun ne demek olduğunu idrak etmek istiyorsanız  oruç tutun. (Yaşayan Kur’an).

Peki idrak edebiliyor muyuz  acaba? Yoksulluktan başlayalım! Nasıl da sinirli oluyoruz değil  mi açken, hiçbir şeye tahammül edemiyoruz, en ufak bir durumda hemen  parlayabiliyoruz. Fakat ne hikmetse yoksul insanların sürekli olan  bu hali hiç aklımıza gelmiyor, ilgilendirmiyor bile bizi. Bir düşünelim  yıl boyunca böyle olduğumuzu. Bir kuru ekmekle akşamlayıp, açlıktan  yarım yamalak uyuyarak sabahladığımızı ve bunun sürekli böyle  olduğunu, düşünmesi bile zor biliyorum. Evet bir takım yardımlar  yapılıyor amenna, ama bu durumun Ramazan ayı içerisinde sınırlı  kalması kanımca yanlış bir algılama durumu. Ramazan ayı içerisinde  tuttuğumuz orucun, bize sene boyunca yoksula, düşmüşe, garibana  el atmayı, kol kanat germeyi öğretmesi gereklidir. Eğer öğretmiyorsa,  anlamıyorsak, anlamak istemiyorsak tüm samimiyetimle söylüyorum  tuttuğumuz orucun hiçbir anlamı olmayacaktır. Tabi bu durum sadece  yoksula, düşmüşe kol kanat germekle bitmiyor.

Ramazan ayı Kur’an’ın  indiriliş ayıdır. Kur’an bu ayda indirilmeye başlandı. Bir  kadir gecesinde  ’oku’ emri ile bütün her şey yeni  baştan okundu.

Karanlıkları aydınlatmak  için.

 İyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, hakkı batıldan ayırmak için.

Doğruluk ve dürüstlük  yolunu apaçık ortaya koymak için.

Aklın ve vicdanın  önünü açmak için. İyilik ve adalet arayan vicdanları  uyandırmak için.

Katı geleneklerle dondurulmuş  insanlık dimağını açmak için.

 

Bütün bunlar için Kur’an! İşte bu sayılı günlerde,  bu malum günlerde inmeye başladı. O büyük hareket bu ayda, bu günlerde  başladı… bu günler, işte bu olayın yıldönümü (yaşayan Kur’an).  Bu yıl dönümünde Kur’an’ı açalım, din adına bildiğimiz  her şeyi bir kenara bırakalım, putlarımızı yıkalım. Nasıl olur  demeyin korkmadan bırakın ve en başından Kur’an’ın emrettiği  dine doğru yönelin. Bu Ramazan ayının içerisinde Kur’an’ın  bize inmeye başladığı bir gece buluruz inşallah.

Bir kitapta okumuştum ‘’Ey  insan, içindeki uyuyan güzeli uyandır.’’

 

SAĞLIK

İYİ BİR UYKUNUN FAYDALARI

Bilim insanların gece iyi bir uykunun kalp  sağlığı için çok faydalıolduğunu söylüyor. Hollanda'da  yapılan bir araştırmaya göre kötü uyku ölümcül kap krizlerini  sigara kadar tetikleyebiliyor.  Araştırmada yer alan iddiaya göre gece iyi uku uyumak kalp-damar  hastalıklardan ölmeyi yarı yarıya azaltıyor. Uzmanlar hareket etmek,  sağlıklı beslenme, ölçülü şekilde alkol tüketmek ve sigara  içmemek gibi dört olumlu yaşam tarzı alışkanlığına baktı ve  sonra uykunun önemli olup olmadığı hakkında çalışma yaptı.  Geleneksel bu dört davranışı takip eden insanların kalp-damar hastalıklarına  yakalanma riskinin yüzde 57 düştüğü ve kalp krizinden ölme riskinin  ise yüzde 67 azaldığı ifade edildi. Ama yedi veya daha fazla uyku  bu davranışların koruma gücünü daha da artırıyor. Buna göre  kalp-damar hastalıkları yüzde 65 ve ölümcül olaylar ise yüzde  83 düşüyor.  European Journal of Preventive Cardiology dergisinde yayımlanan araştırmada  20'li yaşlarında kronik hastalık riski olan 15 bin kişi 12 yıl  boyunca takip edildi. Bu kişilerin sağlıklı beslenme, hareket, ölçülü  alkol alımının kalp-damar hastalıklarına yakalanma olasılığını  düşürdüğü ortaya çıktı. Buna yeterli uyku eklendiğinde sonuçlar  yüzde 22 gelişti ki bu da sigara içmemekle aynı etki anlamına geliyor.  Hollanda Ulusal Halk Sağlığı ve Çevre Enstitüsü'nden Dr. Monique  Verschuren yeterli uykunun kalp damar hastalıklarını engellemede  ek faydalar sağladığını söyledi.

 

                                                                              HİKAYE

DÜNYANIN SIKINTISI

Yerine geçecek kimsesi olmayan bir hükümdar, ölmeden önce şöyle  bir vasiyette bulundu; "Öldüğüm gün şehrin kapısından  girecek ilk kişiye ülkemin yönetimini teslim edin!"   Hükümdar öldükten sonra şehrin kapısından giren ilk kişi, tesadüf bu ya, bir dilenciydi. Hükümdarlık  tacını onun kafasına geçirip tahta oturttular. Bir zaman sorna ülkeyi  yönetmekte acze düşen yeni hükümdar, düşmanların saldırısı  ve ülkenin içinde bulunduğu ekonomik darboğaz nedeniyle bunalmaya  başladı. Büyük sıkıntılar yaşadığı o gün lerde eski bir  dostuyla karşılaştı. Bir ekmeü, zor buldukları günleri hatırlatan  arkadaşı; "Ne büyük bir devlet konmuş başına" dedi.  "Tebrik ederim."   Hükümdar şöyle cevap verdi; "İçinde bulunduğum duruma üzülmen  gerek. Eskiden sadece bir ekmeğin yokluğunu çekerdim. Şimdi ise  bütün dünyanın sıkıntısını çekiyorum."

GÜNÜN SÖZÜ

Cehennem yerinde hiç ateş yoktur  Herkes ateşini yanında götürür                                                                                                  Karacaoğlan