Yaşım altmış yedi..Zonguldak doğumlu, Ontemmuz mahallesi çocuğuyum. Adım Gülden Işık. Bugünlerde aklım fikrim Kız Meslek Lisesi yıkım kararının karşı duruşunda  hem öfkeli hem de üzgünüm; şehrini seven herkes gibi. Yıkılırsa bizlere çocuğunu kaybetmiş ana çaresizliğini yaşatacaktır eminim. Karşı duruşun muhalif veya yandaş olmakla da hiçbir alakası yok. Bu taraflara çekmesin hiç kimse. Şehrini, geçmişten geleceğe bırakılmış tarihi mirasını sevmek aşkıdır sadece.
 
Şehrin önünü açmaktan bahsediliyor; yıkıp yapmakla mı olur bu bir tek. Halen kullanımda olsun veya olmasın Tarihi değeri, vasfı, geleceğe taşınması, kültür zenginliği, turizme kazandırılmasının hiç mi önemi yok 
Rant uğruna anılar, değerler bir bir silinmeye mahkum mu olmalı. Tarihinde en çok muhafazakar ailelerinin kızlarına ana kucağı olmuş, onları meslek sahibi olarak üreten, ayakta durmayı başaran birer birey yapmış bu okulun ekmeğini yiyen biri olarak bu karşı duruşun içindeyim. 
Ne yapılmalı da dursun bu kıyım...Ne yapılmalı da vicdanlar ranta kurban edilmesin ona kafa yormaktayım.
 
1968-69 yılı döneminde ortaokuldan mezun olduktan sonra gitmek istediğim öğretmen okulu sınavını kazandığım halde okula gönderilmedim.
Aile m bir tek kız meslek lisesinin pratik akşam sanat okulu bölümüne izin vermişti;haftanın belirli günlerinde gidiliyordu okula.
..70-..73 yılları arasında okula her gün gideyim diye iki bölüme birden kayıt yaptırmış ve kısa zamanda terziliği kavramış olduğumdan okulun sipariş bölümüne kabul edilmiştim. İlk kazancım on sekiz yaşımda bu sayede olmuştu. Sonrasında evlenip çoluk çocuğa karıştığımda da kırk yıla yakın mahallenin terzisi olarak aile bütçesine katkıda bulundum.
Ve kırklı yaşlarda yeniden Kız Meslek Lisesinin yeni açmış olduğu başka bir kursuna katıldım. 
Aldığım makina nakışı belgesiye Zonguldak Halk Eğitim Merkezi bünyesinde on dört yıl çeşitli mahalle ve köylerde usta öğretici olarak aldığım feyz ile  ışık olmaya çalıştım. Bugünkü emekli kazancım o okulun sayesindedir. Benim gibi olmaya namzet bir çok kızımız halen bu ana kucağında eğitim, öğretim almakta, geleceğin üreten kadını olarak hayata hazırlanmaktadır.
Ulaşımı kolay, şehrin ilçelerine merkez bir yerde, göz önünde, altmışlı yıllardan beri ruhuyla bedeniyle sapasağlam ayakta duran bu okulu yıkmak akıl tutulması değil de nedir. 
 
Çözüm olarak okulun başka bir yere yapılacağı söyleniyor. Mesele, okulun nerede olursa olsun varlığı değil okulun aynı yerde, tarihi duruşu, kokusu, ruhuyla  var olmasının istendiği neden bir türlü anlaşılmak istenmiyor. Hem turizm canlansın isteniyor hem de Zonguldak kimliğinin silinmesi için
elden gelen ne kadar kötülük varsa o yapılıyor; yok ettikçe yerine hangi değerleri koyacaksınız ki. Biliniyor ki maksat üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. 
 
Bu yıkım çorap söküğü gibi başka yıkımlara da kapı açacak, şehrin merkezi konumundaki tarihi Fener mahallesi de bu yıkımlardan nasibini alacaktır. 
Yıkmayı destekleyen sevgili Zonguldak sevdalıları bunu da iyice bir düşünsün derim. Keza Fevkaninin yıkımı da yakında  gündeme gelecektir.
Yıkarak yap, değiştir değildir şehre değer katmak; korumak, geliştirmek, yaşatmaktır...Yeni yerler, yeni alanlar açmaktır. 
 
Bir şehir sadece inşaat sektörüyle ayakta kalamaz. Bellekte kalan görüntüleri olmalı, mışlarla değil hala var demekle gurur duyulmalı. 
Bunları söyleyene, sen de kimsin ki yazıyor, konuşuyorsun diyenlere de bir çift sözüm var ; ya siz kimsiniz ?  Kim olmak, geçici koltukta mevki veya para sahibi olmak mıdır. Söz, bu şehirde yaşayan tüm halkın hakkıdır. Ne yapacaksanız  bu sözlere de bir sorun hele ! 
 
*Bu konuda paylaştığım yazımın altına yapılan yorumlardan bir kaç örnek; noktasına virgülüne dokunmadım.
 
Güldenyasemin Bilgin: Kız meslek lisesi yikilmamali bu kentin tarihi mirası,yüz akı aynı zamanda binlerce sanat öğretti çocuklarımıza, bizlere kızım resim yapmayı kız meslekte öğrendi.Kizeslek Lisesi sayesinde bu kentin yetiştirdiği meslek grupları saymakla bitmez .
 
Recep Perk: Konu bence otopark değil, ama ne olsun bir okulu üstelik kent kültüründe yeri olan binlerce öğrenci yetiştirmiş,ablalarımızın, arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin okulunun yıkılmasına göz yummayacağız.
 
Hanife Ercan: Yazık tarihi bina nerelerine dokunuyorsa imam hatip olsa dokunmazlardı
 
Serpil Yavuzdoğan: Eskiye Ait Yaşanmış Anılara dair ne varsa yıkilmak isteniyor bir çivi cakmadiklari bir yana Yapılmış olanı Koruyamıyoruz "BU" Zihniyetten Maalesef  Akıllarına taktılar bir şekilde KML yıkacaklar ama Halkın gücünü dikkate almak zorundalar YIK-TIR-MI-YA-CAĞIZ. BÖYLE BİLİNE 
 
Nilüfer Karademir: Kesinlikle yıkılmayacak Zonguldaklı güçlüdür binlercesi soğukta yürümüştür madencinin ve yanındaki halkla 
 
Yılmaz Yasemin: Bence eski tarihinden tek iz bırakmak istemiyorlar.
 
Semra özdemir: Konu tabiiki otopark değil kent kimligini yok edip kişiliksiz hale dönüştürmek.En acıs ıda bu fikirde olanlara yalakalik yapmak uğruna bir gazetede genelevle aynı yazi içerisinde savunmasi yazilması.yazik bu şehre.çok ayıp ediyorlar.
 
Ayşe Başeren: Okuluma dokunmayin genclik gunlerimin en guzel zamanlarini gecirdiģimiz nakis dikis moda cicek yemek el emeģi goz nuru el islerini oģrendiģimiz irfan yuvasina kiymayin nice gencler yetissin
 
Dilek Eyriboyun: Gülden Hanım, yaşanmışlıklarınız birçok kadına örnek olacak türden. Bunda Kız Meslek Lisesi'ne atfettiğiniz değer sizin kadirşinazlığınızdan elbette.
Bilindiği gibi Fener Bölgesi hem okullar bölgesi hem de SİT alanı. Yani önemli bir alan.
Kamuya ait bir hastahane
yapılacak ve daha mimarî proje aşamasından teslim alınışına kadar bürokrasinin onca denetimi ve imzasından geçecek ve ne hikmetse otoparkın olmaması kimsenin dikkatini çekmeyecek. Bu yola kıyı kenar binanın otoparksız oluşu , ilginç.
Mevcut hastanenin de otoparkı yok ama hastane çevresindeki boş arazi ücretli otopark olarak işletilmekte hastaneye herhangi bir gelir aktarılmadan yıllarca işletiliyor.
Otopark için binanın altından yeraltı otoparkı yapılacağı gibi yer üstünde de katlı otopark yapmak için aklı selim çözüm çok illa da kör kör parmağım gözüne çözüm isteniyorsa şehir stadını başka yere taşısınlar otoparkı oraya yapsınlar. Herhalde böyle bir çözüm okul yıkmaktan daha iyidir.
Bazı kişiler diyor ki ; nedir bu bina için ısrar zaten " eski " yıkılıp başka bir yere yeni pırıl pırıl bina yapılır. Öğrenciler mağdur edilmeyecek ki.
Oysa az biraz araştırılsa İngiltere' de, Fransa'da, İspanya ve Portekiz vb. ülkelerde 1200 lü yıllarda yapılmış halâ kullanılan üniversitelerin olduklarını görecekler. Kimse bu binalara eski demiyor tam tersine büyük bir prestij sağlıyor ülkelere ve o okullara.
Şu anda yerel basından okuduğumuza göre Fener İlkokulu' nun kayıtları dondurulmuş.
Burada doğal olarak şöyle bir kuşku doğuyor ;
Acaba Kız Meslek Lisesi'nin başını çekeceği bir yıkım hamlesiyle Fener Bölgesi Okullar Bölgesi olmaktan çıkarılarak yapılaşmanın yasak olduğu Fener Bölgesi'nin SİT alanının derecesi değiştirilerek imar rantına mı açılmak isteniyor ?
Taşı toprağı altın Fener mahallesi, şimdi Endüstri Meslek Lisesi olarak yararlanılan İlk Maden Mekteb'nden, EKİ 'nin Özel İlkokulu'na ( Yayla Ortaokulu), örgün eğitimden yararlanmak isteyen kız çocukları ve meslek edinmek isteyen kadınları " ana kucağı " şeklinde yapılmış mimarisiyle kucaklayan Kız Meslek Lisesi'ni , Ticaret Lisesi'ni, Fener Lisesi'ni bağrında barındırmaktadır.
Okulun depreme dayanıklı olmaması gündeme getirilerek okulun yıkılması konusunda kamuoyu ikna edilmeye çalışılıyor.
Zonguldak 1.dereceden yıkıcı deprem kuşağı üstünde olmadığına göre böyle bir riski varsa da bertaraf etmek üzere, binayı içindeki öğrenci- öğretmen ve çalışanları korumak üzere depreme dayanıklı hale getirecek inşaat, mimarlık, şehir plancılığı bilgi birikimi ve teknolojisi ülkemizde mevcuttur.
Saygılarımla ,
 
Meral Cakmakci: Dilek Eyriboyun acaba genclik vakfi adi altinda Bilal Erdogana kiralanan yerlerin genişletilmesi için sit alani olmaktan cikarilir mi aklima gelen kimbilir.