Siz bu yazıyı okurken, biz, bir tarihe tanıklık etmek için Zonguldak Adliyesinde olacağız. Davacıları arasında olduğum ve 2.019 müştekisiyle dünyanın bu zamana değin gördüğü en büyük “çevre davası”nı izliyor olacağım… Yıllardır Çeşm-i cihan Amasra’yı, iktidarla “allem kallem” bir işbirliği içinde olan paragöz şirketin gadrinden kurtarmaya çalışan Bartınlılar, “Bartın Platformu” öncülüğünde, dünya sosyal tarihine geçecek bir direniş koyuyor ortaya… 42 bin ıslak imzalı itiraz dilekçesi yok sayılan insanlar, bu kez, 2.019 kişinin ortak başvurusuyla mahkemede haklarını arıyor…
 
Tarihi bir gün yaşayacak Zonguldak İdare Mahkemesi ne karar verecek bilemeyiz. Ama bildiğimiz şu ki, paragöz şirket, daha önce ÇED süreci askıya alınan santrali bin türlü yalanla kurmaya çalışıyor… Birkaç gün önce Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın’ın bizzat yaptığı açıklamaya göre, Bartın’ın ünlü kavşak suyuna el koymak için sahte rapor bile düzenletmiş… Halkın yüzlerce yıldır kullandığı suda arsenik varmış rapora göre… Peki, nasıl olmuş da bugüne kadar bir tane bile zehirlenme vakası görülmemiş, o sorunun yanıtı yok elbette…
 
ŞİRKET SANTRALİN YAKITINI AMASRA’DAN KARŞILAMAYACAK
Neymiş santralin yakıtını Amasra’da kendi kurduğu ocaklardan temin edecekmiş… Yalanın dik alası… 2005 yılında Türkiye Taşkömürü Kurumu ile imzaladığı sözleşmede verdiği taahhüde göre, milyonlarca ton kömür çıkarması gereken şirket bir kürek bile kömür çıkaramadı şimdiye kadar… Çıkaramadığı gibi, “Yan yattı, çamura battı” gibi gerekçelerle sürekli süre uzatımı alarak TTK’yi milyonlarca dolar zarara uğrattı… Kimi genel müdürler dahil, TTK üst yönetiminden birçok kişinin emekli olur olmaz şirkette çalışmaya başlaması bu süre uzatımlarının nasıl olduğunu açıklıyordu…
 
Herkes biliyor ki, şirket santralin yakıtını Amasra’dan karşılayamayacak…  ÇED Raporuna göre yılda, 3 milyon 389 bin ton kömür yakacak şirketin, 13 yılda bir kürek bile kömür çıkaramadığı sahadan bu miktardaki bir kömürü temin etmesi mümkün değil çünkü… TTK’si özel sektörü ile tüm havzada, toplam, 1 milyon 300 bin ton civarında üretim yapıldığını söylersek, şirketin iddiasının ne kadar gerçek dışı olduğu tümüyle çıkacaktır ortaya… “Çok özel tekniklerle kömür çıkararak bunu başaracaklar” diyene de “13 yıldır hazırlığı bile bitiremeyen şirket mi” denerek gülünür ancak…
 
12 MİLYON TON KAPASİTELİ LİMAN BALIKÇI BARINAĞI OLARAK MI YAPILIYOR
Bunun kendileri de farkında… Önlemlerini de en başından alıyorlar zaten… Kamuoyuna açıklanan prosese göre soğutma suyunu sağlamak için kurulacak su alma yapısı için küçük bir korunak yeterliyken, tam 12 milyon ton kapasiteli bir liman da yer alıyor projede… Bartın ve Amasra’da birer liman bulunurken, Zonguldak Limanı’nın 6, Eren Limanı’nın da 2,5 katı büyüklüğündeki bir liman, balıkçı barınağı olarak yapılmaz herhalde… Bunun yurtdışından ağır tonajlı gemilerle getirilecek ithal kömür için olduğunu bilmek için kahin olmak gerekmiyor…
 
Amasra; bölgemizin göz bebeği, hepimizin medarı iftiharıdır… 3 bin yılı aşan tarihiyle yalnızca bizim değil, tüm insanlığın ortak mirası olan Amasra, gözünü para hırsı bürümüş bir şirkete teslim edilemez… Amasra yalnızca insanların değil, sayısını bilemediğimiz kadar çok canlının da yaşam alanıdır… Yaşanabilir Zonguldak Platformu adına yaptığım açıklamada söylediğim gibi: “Yaşama hakkımıza, doğamıza sahip çıkıyoruz… Akçakoca’dan, Amasra’ya kadar hiçbir yerde bir tane daha santral bacası görmek istemiyoruz... Bu amaçla 16 Nisan’da gerçekleşecek tarihi davanın müdahiliyiz…”