TERMİK SANTRAL (ÇATES) İŞÇİLERİ DİRENİYOR…

 

Yapımı 1940 lara uzanan, Cumhuriyetin ilk termik santrali olan ve Zonguldak’ın Çatalağzı beldesinde bulunan “Çatalağzı Termik Santrali” önce özelleştirildi, sonradan “ÇATES-ELSAN adıyla bir şirkete satıldı.

Bu şirket işleri bölümlere ayırdı ve her işkolunu bir taşerona verdi.

Taşeron firma çalıştırdığı 138 işçinin parasını düzenli ödemediği gibi işçilerin iş aktini fesih etti yani 138 işçiyi işten çıkardı.

İşçilerde hem içeride birikmiş paraları için hem de kadroya alınmaları için 19 Şubat da fabrika önüne kurdukları üstü naylon brandayla kapalı dört bir tarafı açık çadırda direnişe geçti.

Direnişe geçen işçilerin ilk yaptığı şey kendi aralarındaki siyasi farklılığı ve husumetleri ortadan kaldırmak oldu.

Bunlar kalkınca dostlukları sağlamlaştı.

Dostlukların sağlamlaşması işçilerin birbirlerine olan güveni artırdı. İşçiler tek bir yumruk olmuş isteklerinin yerine getirilmesini bekliyorlar.

Kolay değil 140 işçi. Hepsi de evli çoluk çocuk sahibi. Nereden baksanız hepsi en az 500 kişi.Çoğu kiracı. Umutla bir işe girmişler.

Yıllardır işsiz babanın çocukları olan bebeler, babaları onlara işsiz olduğu dönemlerde alamadıklarını iş bulup alınca çok sevindiler.

Çikolatayı doya doya yediler. Keşki yemez olsaydılar, babaları şimdi işsiz.

İşsiz baba nereden para bulup ta okula giden çocuğunun istediğini alacak?

Babanın işsiz döneminde çocuklar daha önceden görmedikleri, bilmedikleri tatmadıkları şeylere ihtiyaç duymuyorlardı şimdi ise gördüler, tatdılar ve ihtiyaç duyuyorlar.

Çocuk bu, babasının neden işten çıkarıldığını ona kimse izah edemez.

Bir çok baba bilirim (buna bende dahildim)  sabahleyin çocuğu ile karşılaşmamak için evden erken çıkar gider.

Neden mi? Çocuğunun onu görüp ondan bir şey istemesinden korktuğundan.

Neden mi korkuyor? Cebinde çocuğuna bir çiklet-çikolata alacak parası olmayan babanın neler hissettiğini bilir misiniz?

Burada asıl konu işverenin işçileri neden işten çıkardığı değil, devletin kendi yurttaşının neden işsiz olduğudur?

Hani işsizlik en aza indirilecekti?

Bölge halkının desteği çok iyi.

Yöre halkımız dayanışmayı çok sever,  sadece yöre halkımız değil Anadolu halkı dayanışmayı çok sever, bunu 91 de büyük madenci grev-yürüyüşünde yaşadık.

Direnişteki işçiler yaktıkları meydan ateşinin çevresinde ısınıyor ve sandalye tepelerinde uyuyorlar.

Halk kendi yediğinden onlara da getiriyor.

Gelen yiyecekler biriktirilip öyle dağıtılıyor. Belde belediyeleri özellikle Çatalağzı belediyesinin büyük katkıları var.

CHP ve ÖDP grev çadırını yalnız bırakmıyor.

Grevdeki işçi yatalak hastaya benzer, onu ilgi ve dayanışma ayakta tutar.

Şimdilik bunlar var ama yetersiz. Direnen işçiler kimseden bir şey istemiyor ama ihtiyaçları belli: dayanışma. İşçi kardeşlerimize gönderecek olduğunuz yiyecek vb. Dayanışmayı Çatalağzı Belediyesi aracılığı ile gönderirseniz herkesi mutlu edersiniz. Ne diyelim; Yaşasın Dayanışma Yaşasın Direniş…