TTK ARTIK DOKUNULMAZ DEĞİL, ÇÜNKÜ...

 

 

 

Bu bir strateji başarısıdır

Kimin mi?

Elbette iktidarın.

 

2009 yılından bu yana Türkiye Taşkömürü Kurumu'na üretim işçisi almadılar,

Yüzde 99 işçi alımı sözü aldık, denilmesine rağmen...

(Bkz: Sayın Ulupınar'ın geçmiş beyanatıdır)

 

Aradan geçen 7 yıl içinde kurumda gerçekleşen emeklilikler de üretim düşüşüne tuz biber ekmiştir.

En hazini ise şüphesiz daralan kadroyla bağlantılı iş güvenliğinde açığa çıkan risklerdir!

Kim ister ikinci bir Soma faciası, değil mi?

 

Stratejiyi toparlamak gerekirse;

Çatalağzı Termik Santralı satışı, ürettiği kömürün neredeyse hepsini bu santrale satan (kuruluş amacı, kurumun ürettiği düşük kalorili kömürü elektrik enerjisine çevirmekti) Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun altındaki sehpaya savrulmuş en son tekmedir.

İktidar termik santrali TTK'ya bağlamayarak,

2009 yılından bu yana üretim işçisi almayarak,

Kurumun zarar hanesini hedeflemiş, bunda da isabet sağlamıştır.

 

Özellikle geçmiş dönemlerdeki siyasi parti temsilcileri buldukları her fırsatta TTK'yı "KAMBUR", hazine sırtına " YÜK" ve de hizmetsizliğe "MAZERET" ilan ederek toplum gözünde küçük düşürmüştür.

 

Hatta binlerce maden şehidi veren bu kurum, milyonlarca adet ekmeğini Zonguldak'tan kazanan bir kaç kişi tarafından maalesef "KOKUŞMUŞ" kelimesiyle itham edilmiştir.

 

Kambur!

Yük!

Mazaret!

Ve özür diliyorum KOKUŞTUĞU iddia edilen TTK, 2009 öncesi herkesin dokunulmazı durumundayken bugün Zonguldak tarafından varlığı tartışılmaya başlanmıştır.

 

Zonguldak artık TTK konusunda bölünmüştür.

Bundan sonrası çorap söküğünden farksızdır.

 

Dolayısıyla TTK'yı bitkisel hayata sokma formülünden ötürü iktidarı ve emeği geçenleri kutluyorum.

İşçi sendikasını unutmuyor ayrıca kutluyorum.

 

Sakın aklınızdan zararı hazinece karşılanan TRT,Çaykur gibi binlerce işçi çalıştıran diğer KİT 'ler gelmesin!

Neticede onlar canları pahasına her gün yerin yüzlerce metre altına girmese de aile geçindiriyor.

Bir müslüman kendi çaresizliğini diğer müslümanın çekmesini istemez.

 

Allah, Zonguldak hakkında hayırlısını nasip etsin...

Siyasetçilerden de kimse mucize beklemesin!!!

 

 

 

İktidarın bakanı madene geldiğinde şirinlik maskesi takacaksınız, tepki göstermeyeceksiniz ama ekmeği için habere giden basın mensuplarını dayaktan geçireceksiniz!

Yakışmadı.

Emekçi arkadaşlara geçmiş olsun...

 

 

 

 

 

 

Kazandığı vekilliği rekor sürede kaybederek tarihe geçen Milliyetçi Hareket Partisi Zonguldak İl Başkanı Hamdi Ayan, 10 Temmuz'da "değişimciler" in kazanması halinde koltuğu bırakacağını açıklamış.

İl başkanının bu kararını zinhar doğru bulmuyorum.

Kesinlikle bırakmamalı.

Değişime ayak uydurmalı.

O da değişmeli.

Ne de olsa değişmeyen tek şeydir,değişim!

 

 

 

 

Onca belaya,geçim darlığına,sosyal adaletsizliğe, sömürüye,horlanmaya,aşağılanmaya,iftiraya,kumpasa,dolanbazlığa,dini kullanarak köşe dönmelere rağmen  toplum genelinde; özellikle emekli-asgari ücretli-taşeron sınıfı, mutluluk hakim.

Tatile çıkamıyorsun!

Şehirden ayrılamıyorsun!

Evinin dışını sıvatıp boyatamıyorsun!

Eşinin,çocuğunun hatta kendinin üstüne başına mağazadan alışveriş yapamıyorsun, semt pazarındaki çakmalarla ikinci elcilerle idare ediyorsun!

Bir gün olsun evlilik yıldönümünde eşini yemeğe götüremiyorsun!

Mutfağına 1 kilo kıyma alamıyorsun!

Zam geldikçe isyan ediyorsun!

Kayıp kaçak bedellerini öderken beddua ediyorsun!

Kış gelsin istemiyorsun!

Çorbalık tavuğa keklik muamelesi çekiyorsun!

Tasarrufu ucuz satılıyor diye fırından bayat ekmek almakta buluyorsun!

Sağlığa katacak katkı payı bulamıyorsun!

Sağlıklı beslenemiyorsun!

İnsanca yaşayamıyorsun!

Evladın KPSS bunalımında!

Yine de acayip mutlusun...

Aslında buna sen de şaşırıyorsun.

Öyle ya mutsuzluktan eser yok.

Neden?

Neden?

Neden?

Nedeni iktidarın özellikle zamdan koruduğu EKMEK.

Bilimadamlarımız, ekmek mayalanırken ortaya "melatonin" çıktığını bulmuş.

Ne işe yarar melatonin diye sordun değil mi?

Melatonin, mutluluk hormonuymuş!

4 kişilik aile karın doyurmak için 3 sabah,3 öğle, 3 de akşam olmak üzere ( ramazan ayı hariç) günlük ortalama 9 ekmek tükettiğini düşünürsek...

Ne kadar ekmek o kadar mutluluk J

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Reza'nın emdiği sütü burnundan getiren ABD'nin amacı Türkiye'deki bazı siyasetçileri baskı altına almak...olabilir mi?

Evet... mi?

Reza'nın susturulması karşılığında bebek katili Apo kartı masaya açılır... mı?

Reza susar...mı?

Bebek katili Apo yıllardır yazılıp çizilen ev hapsine gönderilir...mi?

Sinek misali!

 

 

 

 

 

İstanbul'da plakçı baskını yapan gözü dönmüşler kendileri gibi yaşamayan insanların ağzını yüzünü kırdıktan sonra "sizi içerde yakarız" diye tehdit savurmuş!

Yakarsınız tabi...

Sizin gibi düşünmeyenleri!

Sizin gibi davranmayanları!

Allah'tan korkmadan kırarsınız,yaralarsınız ve dün gibi nerede yakalarsanız masumları oracıkta yakarsınız.

Çünkü siz ne müslümansınız ne de insan...

Yezidsiniz, o kadar.

 

 

 

 

Kilimli 202 Evler mevkinde park halinde görülen bu araç bu hale nasıl gelmiş olabilir?

a-termik santral külleri

b-çöl kumları

c-meteor çamuru yağışı

d-şifalı çamur banyosu

e-malum... yollar köstebek yuvası. Belediyeye ait araç günün belirli saatlerinde yuvaları suluyor. Sulanan yuvalara su doluyor. Yoldan gelip geçen araçlar yuvalara dalıyor. Sıçrayan çamur park halindeki araçları bu hale getiriyor.

...

Günün sorusuna en güzel yanıtı tabii ki gereken hizmetle Kilimli Belediye Başkanımız Ali Aslankılıç verecektir...Şimdiden mahalle sakinleri adına teşekkür ediyorum.

 

 

 

 

 

DOSGEG'e kredi başvurusunda bulundum.

Projemi sordular.

Ben de izahta bulundum;

Efendim bir sonraki seçimde kısmetse belediye meclis üyesi seçileceğim! Kaçak kat çıkacağım, kazı, dolgu,bahçe işleri, istinat duvarları gibi ihaleler alacağım, haliyle mini kazıcı, kazma kürek yelek falan lazım. Acil paraya ihtiyacım var...