Çaycumalılar Derneği Başkanı Savaş Çiloğlu, TTK'ya alınacak bin işçinin yetersiz olduğunu, bu sayının en az 3 bin olması gerektiğini belirterek, "TTK'ya norm kadro gereği en az 6 bin kişi alınmalı. İşçi alımında sadece kura sistemi değil, mülakat sistemi ardından kura ile işe alım sistemi uygulanmalı. Çünkü, 2019 yılında işe alınan bin 500 maden işçisi alımında kura ile işe giren gençlerimizden 300’e yakını bu işi başaramadığı için işten ayrıldı" dedi.

Ancak Zonguldak’ta yaşanır! Rezilliğe yolculuk! Ancak Zonguldak’ta yaşanır! Rezilliğe yolculuk!

TTK’da toplam çalışan işçi sayısı yerüstü ve yeraltı toplamının 7 bin 290 olduğuna dikkat çeken Çiloğlu, "Yeraltında çalışan işçi sayısı ise 5 bin 900 kişi…
Norm kadrosu 14 bin kişi olan TTK’nın bazı bölümlerinde tam ve yarı mekanize sistemle üretim yapılıyor. Üretim tamamen tam ve yarı mekanize sisteme dönüştüğünde kurumun norm kadro dediğimiz en az çalışması gereken işçi sayısı 10 bin 500 işçi sayısı… 

Yani şu anda kurumun norm kadro seviyesinde çalışması için 6 binin üzerinde işçiye ihtiyacı var. Açıklanan bin maden işçisi alımı yeterli değil. 

Bu gün tabiki 6 bin işçi alımı beklemiyoruz. Ancak Genel Maden İşçileri Sendikasının da talep ettiği gibi en az 3 bin kişi kuruma acil olarak alınmalı. İşçi alımında sadece kura sistemi değil, mülakat sistemi ardından kura ile işe alım sistemi uygulanmalı. 

2019 yılında işe alınan 1500 maden işçisi alımında sadece kura ile işe giren gençlerimizden 300’e yakını bu işi başaramadığı için işten ayrıldı. Madenciliğin zor olduğunu ne kadar anlatsak da insanlar ben gireyim bir şekilde çalışırım mantığını benimsiyor. Tabi ki herkes işe girmeli. Ancak bu yapılırken böylesine köklü bir kurumun işleyişine zarar verilmemeli. 

Eli kazma, balta ya da balyoz tutmamış, bir direği taşıyamayan 20 yaşındaki gencimiz işe girdiğinde gerekli verimi veremezken ağır iş kazalarına da maruz kalmaktadır. İşte tüm bunların önüne işi az çok bilen, ağır iş koluna uygun, çalışma şart ve ortamına uyum sağlayabilecek gençlerimizi işe alarak geçebiliriz. Bu işe alım sürecinde önceki işe alım dönemlerinde olduğu gibi köylerimize ve mahallelerimize nüfus sayısına göre kontenjan verilmesi her bölgeden ve köyden istihdam sağlanmasına katkı sağlayacaktır. Kuruma geçmiş dönemlerde yapılan işçi alımlarında köylere ayrı kontenjan verilirdi, mürettep köy uygulaması yapılırdı. Bizim domuz damcı, kazmacı olarak anılan köylerimiz vardı. Bu sistem ile köylerde yetişen her genç az ya da çok bu kültüre bağlı yetişir ve madenciliği bilirdi. İşte bu uygulamanın günümüz şartlarına uygun hale getirilerek hayata geçirilmesi gerekiyor.
Mülakat sisteminin getireceği en önemli artılardan birisi de kaçak maden ocaklarında çalışan gençlerimizin istihdam edilmesi olacaktır. Madeni gören, işleyişi bilen; domuz damı, sarma, belleme ve kamalama sistemlerini görmüş, eli kazma ve başta tutan bu gençlerimizi hem kaçak ocak celladından kurtarma şansı doğacak, hem de işi bilen personel ise daha verimli, daha öz verili çalışacaktır. Mülakat sisteminin ardından yapılacak olan noter huzurunda kura çekimi ise adaletli bir işe alım sürecini tamamlayacaktır düşüncesindeyiz. 

Başta da söylediğim gibi kuruma alınması kesinleşen bin işçi alımında sayı çok az… Bu sayı 3 bin bandına çekilmelidir. Hiç olmaz ise gruplu olarak bu sayı alınmalı, işçiler bir ay çalış bir ay dinlen yöntemi ile çalışarak ülke üretimine destek vermelidir. Gruplu çalışma sistemi bölgemize de hareket getirecektir. Bu sistem ile köyden kente olan göçün de önüne geçilmiş olacaktır. İşe alınan maden işçisi hem köyünde tarım ve hayvancılığı canlandıracak, hem de kömür madeninde çalışarak istihdam edinmiş olacak. Bu sistem ile istihdam artarken sadece şehirden köye dönüş değil, Zonguldak’a dönüşün de önünü açacaktır.
Ayrıca kuruma işçi alımı ile ilgili emeği geçenlere çok teşekkür ederim."