CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, laikliğin Anayasa’ya girişinin 78. yıl dönümü nedeniyle Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe katıldı. Programa Kılıçdaroğlu'nun yanısıra, CHP milletvekilleri ve Çankaya Belediyle Başkanı Alper Taşdelen de katıldı. Kılıçdaroğlu yaptığı konuşmada, “O tarihte Meclis tutanaklarına geçen şöyle bir konuşma var. Dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya laiklik ilkesini neden getirdiklerini şöyle savunuyor; ‘Halkımızın vicdan özgürlüğüne ve istedikleri dini benimseyerek, buna uygun yaşamasına zerre kadar müdahalemiz yoktur. Herkesin vicdanı özgürdür’. Herkesin inancına saygılı, herkesin dinine saygılı, herkesin vicdanına saygılı ve vicdanı göreve çağırıyor. İşin özü aslında budur. Laiklik vicdan özgürlüğüdür, inanç özgürlüğüdür, inançların güvencesidir, birilerinin birileri üzerinde dini kullanarak baskı kurmasını engellemektir” diye konuştu.

Anayasa’nın 24. maddesinde laiklik kavramının tanımlandığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Din istismar ediliyor mu? Sonuna kadar. İnançlar istismar ediliyor mu? Sonuna kadar. Nasıl bir anlayıştır ki birine dokunmayı ibadet olarak algılayan bir sürecin içindeyiz” diye konuştu.

Laiklik ilkesinin önemini bildiklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Aklın, toplumun gelişmesine, kainatın sırlarını çözmesine katkı verdiler. Bir toplum aklını kullanmazsa geriye doğru gider. Matbaanın bulunuşu 1439. Osmanlı’ya gelişi 1729. Gelirken de dini kitapların basılması yasaktır. Matbaa gavur icadıdır diye. İlk gazete 1605’te yayınlandı, bizde 860’da yayınlandı. Aradaki fark 255 yıl. Laiklik ile modernitenin yolunu da açıyorsunuz. Aklın nasıl kullanılacağının yolunu açıyorsunuz. Sağlıklı bir toplum oluşmasının yolunu açıyorsunuz. Laiklik hurafelerden kurtulmaktır. Reşit Paşa yeni okullar açıyor. Bu okullarda haritalar var. İtiraz ediliyor, ‘Bunlar resimdir, bunların üzerinden eğitim yapılamaz’ diye. Bugün haritasız hayat yok” şeklinde konuştu.

Bireyin özgürlüğünün önemine değinen Kılıçdaroğlu, “Birey özgür olmalı, hayata özgürce bakabilmeli, hayatı sorgulayabilmeli. Cumhuriyet kurulduğunda nüfusumuz 11 milyondu. Yüzde 90’ınımız köylerde yaşıyordu. 40 bin köyün 38 bininde okul yoktu. Bir imparatorluk dünyaya egemen, okul yok, bilim yok, aklın özgürleşmesi yok. Çünkü laiklik yok. Doktor sayısı 337, eczane sayısı 60. Bize miras kalan Osmanlı’dan 4 tane fabrika. Erkeklerin yüzde 7’si, kadınların binde 4’ü okuma yazma biliyor. Ve siz dünyaya egemen olacaksınız. Okur-yazar erkeklerin çoğu da subay ve gayrimüslimler. 4 bin 894 ilkokul, 72 ortaokul, 23 lise var. Böyle bir toplumdan geldik bugüne” ifadelerini kullandı.
Laikliğin dinsizlik olarak anlatıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Laiklik bütün inançların güvencesidir. 1923 yılında 10 bin camimiz vardı. Bugün 84 bin 684 cami. Atatürk’ün çok güzel bir sözü var. Diyor ki, ‘Laiklik adam olmaktır’. Neden? İnanca saygı göstermektir. Kimsenin inancına müdahale etmemektir. Aklın özgürleşmesini sağlamaktır. Dünyayı sorgulamaktır. İslam’ın doğuşundan sonra bilimde çok büyük hamleler gerçekleşmiştir. Cebir, astronomi, anatomi gibi pek çok alanda olağanüstü buluşlara imza atılmıştır. O buluşlar tercüme edilip, Roma’ya götürülmüştür, Ortaçağ karanlığını aydınlatmıştır. Rönesans hareketinin doğuşu, İslamiyet’in elde ettiği güçle olmuştur.”

Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Kadın-erkek eşitliğinde 136 ülkeden Türkiye 120. sırada. Ama yasalarımızda kadın-erkek eşitliği var. Ekonomiye katılım ve fırsat eşitliği açısından 136 ülke arasında 127. sıradayız. Kadınların işgücüne katılımı 136 ülke arasından 123. sıradayız. Eşit işe eşit ücret açısından 136 ülke arasında 79. sıradayız. Eğitimde başarıda 136 ülkeden 104. sıradayız.”
Kılıçdarolğu, kadınların ‘bir şeyler alacağız’ diye mücadele etmesi gerektiğini söyleyerek, “Kadınlar milletvekili olsun. Geleceksiniz, partiye üye olacaksınız. Aday göstereceğiz. Siyasete girmek, siyasette kararlılıkla mücadele etmek, söz sahibi hakkı sahibi olmak. Seçme ve seçilme hakkını getiren parti Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Sizin ikinci eviniz Cumhuriyet Halk Partisi’dir” şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu, kadınlara seslenerek, “Kendinizi asla ve asla ikinci sınıf olarak görmeyin. Sizi ikinci sınıf olarak konumlandıran Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy vermeyin. Sizin inancınızı, kimliğinizi, yaşam tarzınızı sömürüyorlar, acımasızca sömürüyorlar. Çıkıyor açıkça diyor, ‘Kadın erkek eşit olamaz’. Hangi gerekçeyle eşit olamaz. Eşit bir yurttaş olarak yaşamak istiyorum, benimde haklarım olmalı, bende vali, kaymakam olmalıyım diyorsanız, onun yolu adresi var. Önce bilinçli olacaksınız, siyasete gireceksiniz, siyasete giren arkadaşlarınızı destekleyeceksiniz ve mücadele edeceksiniz. Siyasetin özünde bu var. Kadınlar özellikle varoşlarda yaşayan kadınların sorunlarıyla da ilgilenmeli” şeklinde konuştu.

Toplantının sonunda gazetecilerin sorularını cevaplandıran Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlık sistemine ilişkin açıklamalarının sorulması üzerine, “Cumhurbaşkanı benim muhatabım değil” şeklinde karşılık verdi.
Kılıçdaroğlu, ÖDP Başkanı’nın ‘CHP, ÖDP ve sosyalistler birleşmeli’ çağrısına yönelik olarak, “Sayın ÖDP Başkanı’nın düşüncelerini bende okudum. Saygı duymamız gerekiyor. Gündemde şu anda böyle bir şey yok” ifadelerini kullandı.