Bu amatör yazıda siyaset yoktur. Beyin yakma amacı da taşımaz. Sadece bir eğitimcinin gözlemlerini ihtiva eder.
 
Gelişmiş ilk 20 devletin ihraç ettiği ürünlerin kilogram fiyatı 4-5 Dolar civarında seyrederken biz son 50 yıldır 1,2 Dolar değerini aşamadık. Ekonomi uzmanları bu durumu “katma değeri düşük ürün yapma, orta gelir tuzağı” gibi kavramlarla açıklıyorlar.
 
Türkiye 83 milyon nüfusuyla dünyanın yüzde 1’lik dilimini oluştururken üretim pastasındaki katkısı yüzde 0,2 olup 5 kat daha azdır.
 
52 bin okulumuzda (ilk, orta, lise) ve 200’den fazla üniversitemizde 20+7,5 yani 27,5 milyon evladımız öğrenim görmektedir. Bu dev kitleye 1 milyon öğretmen, 150 bin akademisyen bilgi-beceri aktarmak için didiniyor. Başka bir deyişle nüfusun 3’te 1’i okul hayatı sürdürmekte.
 
21. yüzyılda endüstri 4.0-5.0, yapay zeka, nesnelerin interneti, bulut uygulamaları, robotik, dijital para, otomasyon, akıllı makineler, yazılımlar hayatımızı daha çok kuşatacak. Bu teknik gelişmeler tarımı, hayvancılığı, ticareti, eğitimi, fabrikaları yeni formlara sokacaktır.
 
21. yüzyılda her okul bir üretim merkezine yani fabrikaya dönüşmelidir. Bunu sadece mal, eşya üretmek olarak anlamayınız. Okullar bilgi (kitap, dergi, bülten, gazete, web sitesi, blog, vlog) üretebilir. Bunları illaki kağıda basılması gerekmez. Dijital olarak, sıfır maliyetle geniş kitlelere ulaştırılabilir.
 
Meslek liseleri, meslek yüksek okulları ve fakülteler bilgi ve mal üretiminin ana merkezleri olarak belirlenmelidir .
 
Her öğretmenin, akademisyenin alanıyla ilgili en az bir kitabı, projesi, makalesi, web sitesi, ders videosu olmalıdır.
 
Bir eğitimci eğer bir kitap yazmaya başlarsa ortalama 100 kaynak eseri taramak (gözden geçirmek) zorunda kalacağından kendi bireysel gelişimi de katlanacaktır.
 
Her şey düşünceyle, yazıyla, çizimle, projeyle, patentle başlar. Çay kaşığından, uçağa kadar hepsinin üretimi için önce ilk basamakta düşünce (tasarım) yer alır. Tasarım yapamayan bireyler nitelikli üretim de yapamaz.
 
Okulları üretim merkezlerine çevirmeden asla sıçrayamayız. Test ezberleyerek bilim, teknik gelişmez. Katma değeri yüksek mallar da artmaz.