Kim ne derse desin, fikrim değişmez. 21. yüzyılda en zor (bunaltıcı) meslek elektroniktir. Hiç bir işkolu her yıl kabuk değiştirmiyor. 30 yıldır elektroniği öğrenmeye çalışıyorum. Hala yüzde 1’ini bile idrak edemedim...
 
30 sene kadar önce bütün devrelerde transistör adlı üç bacaklı bir eleman vardı. Sonra 40 serisi entegreler türedi. Arkasından 74 serisi yongalar bizi bunalttı. 2000’li yıllarda mikrodenetleyici (PIC) adı verilen akıllı entegreler beynimizi yaktı. Bunları tam idrak edemeden Arduino adı verilen süper akıllı çipler her yeri istila etti.
 

2020 yılı itibariyle elektrik, elektronik, bilgisayar birbirine iyice geçmiş vaziyette. Yani, bir sistemi tasarlamak, onarmak için üç mesleği de çok iyi bilmek gerekiyor...
 
Tıp, hukuk çok zor diyenler elektronik ile ilgili kitapları, teorileri, kodları bir görseler depresyona girerler.
 
Türkiye’de sınavlarda en yüksek puanı alan ilk 1000 kişi çoğunlukla elektronik - bilgisayar okuyor.
 
Elektronik, bilgisayar da neymiş ki diye düşünenler dünyanın en zengin insanlarını bir irdelesin. Bill Gates, Steve Jobs gibi insanlar hep kafayı elektronik ve bilgisayar ile bozmuş kişilerdir...
 
Size tanıtacağım kişinin Bill Gates ve Steve Jobs’tan aşağı kalır bir yanı asla yoktur. Kendisi şu anda Türkiye’nin en güçlü teknoloji şirketi Aselsan’da görev yapıyor...
 
Liseyi Bolu Endüstri Meslek Lisesinin elektrik bölümünde okudu. Okulda çok az miktarda elektronik dersleri okumuştu. Kendi çabasıyla, icatlar yapacak seviyede elektronik ve bilgisayar bilgisi sahibi oldu.
 
Liseyi bitirdiği yıl ilk tasarımı, tek şarjla 1350 km gidebilen elektrikli araba projesi idi. Bu olağanüstü çalışması toplumdan, şirketlerden hiç destek görmedi... Bu konuda çok uzun bilgi iletmek isterim ama insanlar pek inanmaz. Bunlar size hikaye gibi gelebilir ama tümü gerçektir...  
 
Liseden sonra meslek yüksek okulunun elektrik bölümüne devam etti. Bu okulda çok başarılı işler çıkardığı için diplomayı alır almaz akademisyenlerin yanında teknik eleman (yardımcı öğretim görevlisi) olarak işe başladı. Burada kısa süre çalıştı.
 
Askerlik görevini yaptıktan sonra Arçelik firmasının Bolu’daki dev fabrikasında ARGE uzmanı olarak çalışmaya başladı.
 
Buradan 1 yıl sonra ayrılıp bir kablo firmasında ürün sorumlusu olarak 6 ay kadar görev yaptı. Kablo işleriyle uğraşırken yine boş duramayıp komple cam malzeme kullanarak fırın tasarladı. Bu icadı uluslararası bir fuarda en çok dikkat çeken ürün oldu.
 
Artık kendi başıma işler yapayım diye düşünüp 2003 yılında elektrik-elektronik-bilgisayar ile ilgili kendi firmasını açtı.
 
Bu iş yerinde patentler aldı. İcatlar yaptı. Kimsenin onaramadığı endüstriyel cihazları canlandırdı. A’dan Z’ye kendi dizaynı olan selülit giderici ve cilt sıkılaştırıcı cihazı üretti. Bunun patentini de aldı. Ardından elektrikli otomobil krikosu icat ederek onu da patentledi.
 
Bu topraklarda üreten, tasarlayan, proje yapan, mesleki eğitimler sunan kişiler hemen alaşağı edilir.
 
Bu değişmeyen kuraldır. Bir de birlikte iş yaptığı insanlar tarafından dolandırılınca, akabinde yüz felcine maruz kalınca bunalarak işyerini kapatıp Ankara’ya gitti. Orada bir elektronik güvenlik firmasında teknik müdür olarak işe başladı.
 
Bu güvenlik firması da kendisine “dar” geldiği için Aselsan’a geçti. Halen orada bu ülke için tasarımlar, icatlar, buluşlar, inovasyonlar ortaya çıkarmaya devam ediyor.
 
Harun Şalkamcı adlı kardeşimiz; hiç abartmıyorum bu toprakların Edison’u, Steve Jobs’udur.
 
Kripto yapıların maşası olmayı kabul etmediği için belki profesör olamamıştır. Ama o 10 tane profesörü cebinde çıkaracak kadar üstün yetenektedir. Nice proflarımızın bir tek kitabı, patenti bile yoktur...
 
Kendisine, bize şöyle bir sistem lazım deyin, bir haftada çizer, yapar, getirir.
 
30 yıl 10 farklı okulda çalıştım.Binlerce öğrenci ile karşılaştım. Harun, tanıdığım en zeki ve becerikli beş insandan biridir.
 
Çok zeki ve üretici insanların genel özelliği onda da vardır. İşini yapar. Reklam, gösteriş, yaygara bilmez.
 
Lisede, üniversitede, çalıştığı yerlerde onlarca projeyi başarıyla bitirmiş, ödüller almış, bu ülke için katma değer üretmiştir.
 
Top peşinde koşan boş kafalıları herkes tanır ve merak eder. Asıl merak edilmesi gerekenler Harun Şalkamcı gibi insanlardır.
 
   
Zararlı...     

 
Manyetik alanlar zararlı.
Sigara zararlı.
Üç beyaz zararlı.
Tarım ilaçları zararlı.
GDO zararlı.
MSG zararlı.
Plastik zararlı.
Deterjanlar zararlı.
Az uyku zararlı.
Az spor zararlı.
Çok güneş zararlı.
Margarin zararlı.
Kutu süt zararlı.
Yapay tatlandırıcılar zararlı.
BPA zararlı.
Pet ambalajlar zararlı.
Sahte şeker zararlı.
NBŞ zararlı.
Sahte şeyhler zararlı.
Radyasyon zararlı.
TV zararlı.
PC oyunları zararlı.
Köşe yazarlarının yüzde 99'u zararlı.
Alkol zararlı.
Beton zararlı.
Asbest zararlı.
Aflatoksin zararlı.
Çok yemek zararlı.
Sık yemek zararlı.
Çok su içmek zararlı.
Az okumak zararlı.
Çok oturmak zararlı.
CIA zararlı.
MOSSAD zararlı.
Suudi Arabistan zararlı.
Pizza zararlı.
Çok uyumak zararlı.
Çok tatil zararlı.
Sosyal medya (?) zararlı.
Ot çöp simsarlarını dinlemek zararlı.
Uyuşturucu zararlı.
Para ile din satanlar zararlı.
Nepotizm zararlı.
Çok giysi zararlı.
Marka bağımlısı olmak zararlı.
Her şey dahil tatil zararlı.
Lüks hayat zararlı.
Futbol zararlı.
Bahis zararlı.
Kumar zararlı.
Erken emeklilik zararlı.
Diziler zararlı.
Mankenler zararlı.
Petrol zararlı.
Medyumlar zararlı.
Irkıyla övünmek zararlı.
Süslümanlık zararlı.
FETÖ zararlı.
Kablosuz cihazlar zararlı.
Çok dar giyinmek zararlı.
Kimyasal dezenfektanlar zararlı.
Moda dergileri zararlı.
Boks zararlı.
Halter zararlı.
Avcılık zararlı.
42 günde yetişen kanatlı eti zararlı.
Hormon zararlı.
Barlas, Donat, Koru, Kohen, Uluç, Özkök, Eğin, Kütahyalı, Alçı, Cıvaoğlu, Semercioğlu... zararlı
Burjuva zararlı.
Obezlik zararlı.
Sıfır beden zararlı.